V – 3rd person masculine plural imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
افتراه
ف ر ي | FRY
EFTREH
fterāhu
onu uydurdu
"""He invented it?"""
Elif,Fe,Te,Re,Elif,He, 1,80,400,200,1,5,
V – 3rd person masculine singular (form VIII) perfect verb PRON – 3rd person masculine singular object pronoun فعل ماض والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بل
|
BL
bel
hayır
Nay,
Be,Lam, 2,30,
RET – retraction particle حرف اضراب
هو
|
HV
huve
o
it
He,Vav, 5,6,
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun ضمير منفصل
الحق
ح ق ق | ḪGG
ELḪG
l-Haḳḳu
gerçektir
(is) the truth
Elif,Lam,Ha,Gaf, 1,30,8,100,
N – nominative masculine noun اسم مرفوع
من
|
MN
min
tarafından
from
Mim,Nun, 40,50,
P – preposition حرف جر
ربك
ر ب ب | RBB
RBK
rabbike
Rabbin
your Lord
Re,Be,Kef, 200,2,20,
N – genitive masculine noun PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لتنذر
ن ذ ر | NZ̃R
LTNZ̃R
litunƶira
uyarman için
that you may warn
Lam,Te,Nun,Zel,Re, 30,400,50,700,200,
PRP – prefixed particle of purpose lām V – 2nd person masculine singular (form IV) imperfect verb, subjunctive mood اللام لام التعليل فعل مضارع منصوب
قوما
ق و م | GVM
GVME
ḳavmen
bir kavmi
a people
Gaf,Vav,Mim,Elif, 100,6,40,1,
N – accusative masculine indefinite noun اسم منصوب
ما
|
ME
mā
not
Mim,Elif, 40,1,
NEG – negative particle حرف نفي
أتاهم
ا ت ي | ETY
ÊTEHM
etāhum
kendilerine gelmeyen
has come to them
,Te,Elif,He,Mim, ,400,1,5,40,
V – 3rd person masculine singular perfect verb PRON – 3rd person masculine plural object pronoun فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من
|
MN
min
hiçbir
any
Mim,Nun, 40,50,
P – preposition حرف جر
نذير
ن ذ ر | NZ̃R
NZ̃YR
neƶīrin
uyarıcı
warner
Nun,Zel,Ye,Re, 50,700,10,200,
N – genitive masculine indefinite noun اسم مجرور
من
|
MN
min
before you
Mim,Nun, 40,50,
P – preposition حرف جر
قبلك
ق ب ل | GBL
GBLK
ḳablike
senden önce
before you
Gaf,Be,Lam,Kef, 100,2,30,20,
N – genitive noun PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لعلهم
|
LALHM
leǎllehum
umuduyla
so that they may
Lam,Ayn,Lam,He,Mim, 30,70,30,5,40,
ACC – accusative particle PRON – 3rd person masculine plural object pronoun حرف نصب من اخوات «ان» و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «لعل»
يهتدون
ه د ي | HD̃Y
YHTD̃VN
yehtedūne
doğru yola gelirler
be guided.
Ye,He,Te,Dal,Vav,Nun, 10,5,400,4,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form VIII) imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |أَمْ: yoksa? | يَقُولُونَ: diyorlar- | افْتَرَاهُ: onu uydurdu | بَلْ: hayır | هُوَ: o | الْحَقُّ: gerçektir | مِنْ: tarafından | رَبِّكَ: Rabbin | لِتُنْذِرَ: uyarman için | قَوْمًا: bir kavmi | مَا: | أَتَاهُمْ: kendilerine gelmeyen | مِنْ: hiçbir | نَذِيرٍ: uyarıcı | مِنْ: | قَبْلِكَ: senden önce | لَعَلَّهُمْ: umuduyla | يَهْتَدُونَ: doğru yola gelirler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أم ÊMyoksa? | يقولون YGWLWNdiyorlar- | افتراه EFTREHonu uydurdu | بل BLhayır | هو HWo | الحق ELḪGgerçektir | من MNtarafından | ربك RBKRabbin | لتنذر LTNZ̃Ruyarman için | قوما GWMEbir kavmi | ما ME | أتاهم ÊTEHMkendilerine gelmeyen | من MNhiçbir | نذير NZ̃YRuyarıcı | من MN | قبلك GBLKsenden önce | لعلهم LALHMumuduyla | يهتدون YHTD̃WNdoğru yola gelirler |
Kırık Meal (Okunuş) : |em: yoksa? | yeḳūlūne: diyorlar- | fterāhu: onu uydurdu | bel: hayır | huve: o | l-Haḳḳu: gerçektir | min: tarafından | rabbike: Rabbin | litunƶira: uyarman için | ḳavmen: bir kavmi | mā: | etāhum: kendilerine gelmeyen | min: hiçbir | neƶīrin: uyarıcı | min: | ḳablike: senden önce | leǎllehum: umuduyla | yehtedūne: doğru yola gelirler |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊM: yoksa? | YGVLVN: diyorlar- | EFTREH: onu uydurdu | BL: hayır | HV: o | ELḪG: gerçektir | MN: tarafından | RBK: Rabbin | LTNZ̃R: uyarman için | GVME: bir kavmi | ME: | ÊTEHM: kendilerine gelmeyen | MN: hiçbir | NZ̃YR: uyarıcı | MN: | GBLK: senden önce | LALHM: umuduyla | YHTD̃VN: doğru yola gelirler |
Abdulbaki Gölpınarlı : Yoksa, bunu o mu uyduruyor diyorlar? Hayır, o, gerçektir Rabbinden, senden önce, kendilerine bir korkutucu gelmemiş olan topluluğu, doğru yolu bulsunlar diye korkutman için indirilmiştir.
Adem Uğur : Onu Peygamber kendisi uydurdu diyorlar öyle mi? Hayır! O, senden önce kendilerine hiçbir uyarıcı (peygamber) gelmemiş bir kavmi uyarman için -doğru yolu bulalar diye- Rabbinden gönderilen hak (kitap)tır.
Ahmed Hulusi : Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar! Asla! O, senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş toplumu uyarman için Rabbinden (olan) Hak'tır. . . Umulur ki (değerlendirip) hakikate ererler.
Ahmet Tekin : Yoksa onu:
'Muhammed uydurdu' mu, diyorlar. Hayır! O, senden önce kendilerine sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan birçok uyarıcılar gelmiş toplumları senin de uyarman için, Rabbin tarafından gönderilen gerekçeli, hikmete dayalı, toplumda hakça düzeni gerçekleştirecek hak bir kitaptır. Ola ki, onların doğru yolu tercih etmelerine vesile olur.
Ahmet Varol : Yoksa: 'Onu kendisi uydurdu' mu diyorlar? Hayır o, senden önce kendilerine hiçbir uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi uyarman için Rabbinden (gelen) haktır. Umulur ki doğru yola ererler.
Ali Bulaç : Yoksa onlar: "Bunu uydurdu" mu diyorlar? Hayır; o, Rabbinden olan bir haktır; senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş bir kavmi uyarman için (onu sana indirdik). Umulur ki hidayet bulurlar.
Ali Fikri Yavuz : Yoksa (kâfirler Hz. Peygamber s.a.s. için) onu uydurdu mu diyorlar? Hayır, O Kur’an hakdır, Rabbindendir (Cebrâil onu sana indirmiştir. Onu sana indirdik ki), Kendilerine senden önce bir korkutucu peygamber gelmemiş olan bir kavmi (azab ile) korkutasın. Olur ki, onlar hidayeti kabul ederler.
Bekir Sadak : «Onu peygamberin kendisi uydurdu» diyorlar, oyle mi? Hayir; O, senden once peygamber gonderilmemis olan bir milleti uyarman icin sana Rabbinden gelen bir gercektir. Belki artik dogru yolu bulurlar.
Celal Yıldırım : Yoksa O'nu (Peygamber) uydurdu mu diyorlar?! Hayır, senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmeyen bir milleti uyarman için O, Rabbından (indirilen) hakkın (gerçeğin ve doğru yolun) kendisidir. Ola ki doğru yolu bulurlar.
Diyanet İşleri : Yoksa “Onu Muhammed uydurdu” mu diyorlar? Hayır o, kendilerine senden önce hiçbir uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi uyarman için, doğru yolu bulsunlar diye Rabbin tarafından indirilmiş gerçektir.
Diyanet İşleri (eski) : 'Onu peygamberin kendisi uydurdu' diyorlar, öyle mi? Hayır; O, senden önce peygamber gönderilmemiş olan bir milleti uyarman için sana Rabbinden gelen bir gerçektir. Belki artık doğru yolu bulurlar.
Diyanet Vakfi : «Onu Peygamber kendisi uydurdu» diyorlar öyle mi? Hayır! O, senden önce kendilerine hiçbir uyarıcı (peygamber) gelmemiş bir kavmi uyarman için -doğru yolu bulalar diye- Rabbinden gönderilen hak (Kitap)tır.
Edip Yüksel : 'Onu uydurdu' mu diyorlar? Halbuki bu, senden önce kendilerine bir uyarıcı ulaşmamış bir toplumu, belki yola gelirler diye uyarman için Rabbinden gelen bir gerçektir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yoksa onu (Muhammed) uydurdu mu diyorlar? Hayır, o senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi korkutman için, Rabbin tarafından gelen bir haktır. Gerek ki, hidayeti kabul ederler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yoksa: «Onu uydurdu» mu diyorlar? Hayır, o, senden önce kendilerine bir gocundurucu (uyarıcı) peygamber gelmemiş olan bir kavmi gocundurasın (uyarasın) diye, Rabbin tarafından gelen bir gerçektir, gerek ki hidayeti kabul ederler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Yoksa onu uydurdu mu diyorlar? Hayır, haktır o, rabbındandır, kendilerine senden önce kocundurucu Peygamber gelmemiş olan bir kavmi kocundurasın diye gerek ki hidayeti kabul edeler
Fizilal-il Kuran : Yoksa «onu peygamber uydurdu mu» diyorlar? Hayır, O senden önce bir peygamber gönderilmemiş olan kavmi uyarması için sana Rabb'inden gelen bir gerçektir. Umulur ki, doğru yolu bulurlar.
Gültekin Onan : Yoksa onlar: "Bunu uydurdu" mu diyorlar? Hayır; o, rabbinden olan bir haktır; senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş bir kavmi uyarman için (onu sana indirdik). Umulur ki hidayet bulurlar.
Hakkı Yılmaz : Yoksa onlar, “Onu kendisi uydurdu” mu diyorlar. Tam tersi Kur’ân, kılavuzlandıkları doğru yola ulaşırlar diye, senden evvel kendilerine bir uyarıcı gelmemiş olan toplumu uyarasın diye Rabbinden gelen gerçektir.
Hasan Basri Çantay : Yoksa o, bunu kendiliğinden mi uydurdu diyorlar? Hayır, o Rabbinden (gelen bir) hakdır. (Biz onu) senden evvel kendilerine inzâr edici hiçbir (peygamber) gelmemiş olan bir kavme, (tutdukları yolun) korkunç aakıbetlerini haber vermen için (indirdik). Olur ki onlar hidâyeti kabul ederler.
Hayrat Neşriyat : Yoksa: 'Onu (Muhammed kendisi) uydurdu' mu diyorlar? Hayır! O, senden önce kendilerine hiçbir korkutucu gelmemiş olan bir kavmi (Allah’ın azâbı ile) korkutman için, Rabbinden (sana indirilen) haktır. Tâ ki onlar hidâyete ersinler.
İbni Kesir : Yoksa; O, bunu kendiliğinden uydurdu mu diyorlar; Hayır, o haktır, Rabbındandır. Ve senden evvel kendilerine uyarıcı gelmemiş olan bir kavme korkunç akıbetlerini haber vermen içindir. Belki hidayeti bulurlar.
İskender Evrenosoğlu : Yoksa "O'nu uydurdu" mu diyorlar? Hayır! O, Rabbinden bir haktır. Senden önce kendilerine nezir (peygamber) gelmemiş olan kavmi uyarman içindir. Umulur ki böylece onlar, hidayete ererler.
Muhammed Esed : Ama onlar, (o hakkı inkar edenler,) "Onu (Muhammed) uydurdu!" diyorlar. Asla! O, Rabbinden gelen bir hakikat olup senden önce hiçbir uyarıcı ile karşılaşmamış olan (bu) halkı doğru yola gelsinler diye uyarabilmen içindir.
Mustafa İslamoğlu : Yine de onlar "Onu o uydurdu" diyorlar. Hayır! O Senin Rabbinden gelen bir hakikattir; senden önce kendilerine uyarıcı gelmemiş bir toplumu belki doğru yola gelirler diye uyarman içindir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Yoksa, «O'nu uydurdu,» mu diyorlar? Hayır. O, Hak'tır, Rabbindendir. Bir kavmi korkutasın ki, senden evvel kendilerine korkutur bir zât gelmiş değildir. Gerektir ki, onlar ihtida ediversinler.
Ömer Öngüt : Yoksa: “Onu peygamber kendisi uydurdu. ” mu diyorlar? Hayır! O, senden önce peygamber gönderilmemiş bir kavmi uyarman için sana Rabbinden gelen bir gerçektir. Umulur ki doğru yolu bulurlar.
Şaban Piriş : Yoksa “Onu uydurdu” mu diyorlar? Hayır, O, senden önce kendilerine bir uyarıcı gelmemiş olan bir toplumu, belki doğru yola gelirler diye uyarman için Rabbi’nden gelen gerçektir
Suat Yıldırım : Yoksa: "Onu uydurdu" mu diyorlar? Bilakis, o gerçeğin ta kendisidir. Senden önce kendilerini uyaran hiçbir peygamber gelmemiş olan bir toplumu, doğru yolu bulmaları ümidiyle uyarman için Rabb’in tarafından gönderilmiştir.
Süleyman Ateş : Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? Hayır, o senden önce kendilerine hiçbir uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi, doğru yola gelirler umuduyla uyarman için Rabbin tarafından (sana indirilen) gerçektir.
Tefhim-ul Kuran : Yoksa onlar: «Bunu uydurdu» mu diyorlar? Hayır, o, Rabbinden olan bir haktır; senden önce kendilerine bir uyarıcı, korkutucu gelmemiş olan bir kavmi uyarıp korkutman için (onu sana indirdik). Umulur ki hidayet bulurlar.
Ümit Şimşek : Yoksa 'Onu kendisi uydurmuş' mu diyorlar? Doğrusu, bu Rabbinden gelen hakkın tâ kendisidir ki, senden önce kendilerine uyarıcı gelmemiş bir kavmi uyarman için gönderilmiştir-umulur ki, böylece doğru yolu bulurlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? Hayır, haktır o; senin Rabbindendir; senden önce kendilerine hiçbir uyarıcı gelmemiş bir toplumu uyarman içindir. Umulur ki, doğruya ve güzele kılavuzlanırlar.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]