» 15 / Hicr  73:

Kuran Sırası: 15
İniş Sırası: 54
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99

 » 15 / Hicr  Suresi: 73
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَأَخَذَتْهُمُ (FÊḢZ̃THM) = feeḣaƶethumu : onları yakaladı
2. الصَّيْحَةُ (ELṦYḪT) = S-SayHatu : korkunç bir ses
3. مُشْرِقِينَ (MŞRGYN) = muşriḳīne : güneşin doğarken
onları yakaladı | korkunç bir ses | güneşin doğarken |

[EḢZ̃] [ṦYḪ] [ŞRG]
FÊḢZ̃THM ELṦYḪT MŞRGYN

feeḣaƶethumu S-SayHatu muşriḳīne
فأخذتهم الصيحة مشرقين

 » 15 / Hicr  Suresi: 73
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأخذتهم ا خ ذ | EḢZ̃ FÊḢZ̃THM feeḣaƶethumu onları yakaladı So, seized them
الصيحة ص ي ح | ṦYḪ ELṦYḪT S-SayHatu korkunç bir ses the awful cry
مشرقين ش ر ق | ŞRG MŞRGYN muşriḳīne güneşin doğarken at sunrise.

15:73 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

onları yakaladı | korkunç bir ses | güneşin doğarken |

[EḢZ̃] [ṦYḪ] [ŞRG]
FÊḢZ̃THM ELṦYḪT MŞRGYN

feeḣaƶethumu S-SayHatu muşriḳīne
فأخذتهم الصيحة مشرقين

[ا خ ذ ] [ص ي ح] [ش ر ق]

 » 15 / Hicr  Suresi: 73
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأخذتهم ا خ ذ | EḢZ̃ FÊḢZ̃THM feeḣaƶethumu onları yakaladı So, seized them
Fe,,Hı,Zel,Te,He,Mim,
80,,600,700,400,5,40,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person feminine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الصيحة ص ي ح | ṦYḪ ELṦYḪT S-SayHatu korkunç bir ses the awful cry
Elif,Lam,Sad,Ye,Ha,Te merbuta,
1,30,90,10,8,400,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
مشرقين ش ر ق | ŞRG MŞRGYN muşriḳīne güneşin doğarken at sunrise.
Mim,Şın,Re,Gaf,Ye,Nun,
40,300,200,100,10,50,
N – accusative masculine plural (form IV) active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَأَخَذَتْهُمُ: onları yakaladı | الصَّيْحَةُ: korkunç bir ses | مُشْرِقِينَ: güneşin doğarken |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فأخذتهم FÊḢZ̃THM onları yakaladı | الصيحة ELṦYḪT korkunç bir ses | مشرقين MŞRGYN güneşin doğarken |
Kırık Meal (Okunuş) : |feeḣaƶethumu: onları yakaladı | S-SayHatu: korkunç bir ses | muşriḳīne: güneşin doğarken |
Kırık Meal (Transcript) : |FÊḢZ̃THM: onları yakaladı | ELṦYḪT: korkunç bir ses | MŞRGYN: güneşin doğarken |
Abdulbaki Gölpınarlı : Güneş doğduktan sonra onları bir bağırış, helâk ediverdi.
Adem Uğur : Güneş doğarken onları o korkunç ses yakaladı.
Ahmed Hulusi : Güneş doğarken, o korkunç titreşimli ses onları yakaladı.
Ahmet Tekin : Güneş doğarken, şiddetli bir gürleme halinde âni bir darbe onların işini bitirdi.
Ahmet Varol : Derken güneşin doğma vaktine girmeleriyle birlikte onları o çığlık alıverdi.
Ali Bulaç : Derken, tan yerinin ağarma vaktine girdiklerinde onları (o korkunç ve dayanılmaz) çığlık yakalayıverdi.
Ali Fikri Yavuz : Nihayet onları, güneşin doğma vaktinde korkunç gürültü yakalayıverdi.
Bekir Sadak : Tanyeri agarirken, ciglik onlari yakalayiverdi.
Celal Yıldırım : Güneş doğarken bir ses, bir uğultu onları yakalayıverdi.
Diyanet İşleri : Derken güneşin doğuşu sırasında, o korkunç uğultulu ses onları yakalayıverdi.
Diyanet İşleri (eski) : Tanyeri ağarırken, çığlık onları yakalayıverdi.
Diyanet Vakfi : Güneş doğarken onları o korkunç ses yakaladı.
Edip Yüksel : Tan ağarırken onları felaketli bir gürültü yakaladı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Güneş doğarken o korkunç çığlık onları yakaladı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Derken, güneş doğmaya başlarken onları, o sayha, korkunç ses tutuverdi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Derken işrak vaktine girdikleri sırada bunları o sayha tutuverdi
Fizilal-il Kuran : Tanyeri ağarırken korkunç bir gürültüye tutuldular.
Gültekin Onan : Derken, tan yerinin ağarma vaktine girdiklerinde onları (o korkunç ve dayanılmaz) çığlık yakalayıverdi.
Hakkı Yılmaz : Güneş doğarken o korkunç çığlık onları yakalayıverdi.
Hasan Basri Çantay : Derken onları, işrak vakfına girdikleri sırada, o (korkunç) ses yakalayıverdi.
Hayrat Neşriyat : Nihâyet gündoğumuna ulaşan kimseler iken o (korkunç) ses onları yakaladı.
İbni Kesir : Tan yeri ağarırken çığlık onları yakalayıverdi.
İskender Evrenosoğlu : Böylece, müşrikleri (güneş doğduğu vakit orada bulunanları) bir sayha (korkunç bir ses dalgası) aldı, yakaladı.
Muhammed Esed : Ve derken, tan yeri ağarırken, (hak ettikleri azabın) gürültüsü apansız yakaladı onları
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık onları işrak vaktine girdikleri sırada, o sayha tutuverdi.
Ömer Öngüt : Tanyeri ağarırken o korkunç çığlık onları yakalayıverdi.
Şaban Piriş : Güneşin doğuşuyla birlikte onları bir çığlık yakaladı.
Suat Yıldırım : Güneş doğarken o korkunç ses bastırıverdi onları!
Süleyman Ateş : Güneşin doğma zamanına girerlerken korkunç ses onları yakaladı.
Tefhim-ul Kuran : Derken, tan yerinin ağarma vaktine girdiklerinde onları (o korkunç ve dayanılmaz) çığlık yakalayıverdi.
Ümit Şimşek : Gün doğarken o korkunç ses onları yakaladı.
Yaşar Nuri Öztürk : Nihayet o korkunç titreşimli ses, onları güneş doğarken yakaladı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}