» 15 / Hicr  63:

Kuran Sırası: 15
İniş Sırası: 54
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99

 » 15 / Hicr  Suresi: 63
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : dediler ki
2. بَلْ (BL) = bel : doğrusu
3. جِئْنَاكَ (CÙNEK) = ci'nāke : biz sana getirdik
4. بِمَا (BME) = bimā :
5. كَانُوا (KENVE) = kānū : olduklarını
6. فِيهِ (FYH) = fīhi : hakkında
7. يَمْتَرُونَ (YMTRVN) = yemterūne : şüphe etmekte
dediler ki | doğrusu | biz sana getirdik | | olduklarını | hakkında | şüphe etmekte |

[GVL] [] [CYE] [] [KVN] [] [MRY]
GELVE BL CÙNEK BME KENVE FYH YMTRVN

ḳālū bel ci'nāke bimā kānū fīhi yemterūne
قالوا بل جئناك بما كانوا فيه يمترون

 » 15 / Hicr  Suresi: 63
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler ki They said,
بل | BL bel doğrusu """Nay,"
جئناك ج ي ا | CYE CÙNEK ci'nāke biz sana getirdik we have come to you
بما | BME bimā with what
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū olduklarını they were
فيه | FYH fīhi hakkında in it
يمترون م ر ي | MRY YMTRVN yemterūne şüphe etmekte disputing,

15:63 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

dediler ki | doğrusu | biz sana getirdik | | olduklarını | hakkında | şüphe etmekte |

[GVL] [] [CYE] [] [KVN] [] [MRY]
GELVE BL CÙNEK BME KENVE FYH YMTRVN

ḳālū bel ci'nāke bimā kānū fīhi yemterūne
قالوا بل جئناك بما كانوا فيه يمترون

[ق و ل] [] [ج ي ا] [] [ك و ن] [] [م ر ي]

 » 15 / Hicr  Suresi: 63
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler ki They said,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بل | BL bel doğrusu """Nay,"
Be,Lam,
2,30,
RET – retraction particle
حرف اضراب
جئناك ج ي ا | CYE CÙNEK ci'nāke biz sana getirdik we have come to you
Cim,,Nun,Elif,Kef,
3,,50,1,20,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بما | BME bimā with what
Be,Mim,Elif,
2,40,1,
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
جار ومجرور
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū olduklarını they were
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
فيه | FYH fīhi hakkında in it
Fe,Ye,He,
80,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
يمترون م ر ي | MRY YMTRVN yemterūne şüphe etmekte disputing,
Ye,Mim,Te,Re,Vav,Nun,
10,40,400,200,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form VIII) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالُوا: dediler ki | بَلْ: doğrusu | جِئْنَاكَ: biz sana getirdik | بِمَا: | كَانُوا: olduklarını | فِيهِ: hakkında | يَمْتَرُونَ: şüphe etmekte |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قالوا GELWE dediler ki | بل BL doğrusu | جئناك CÙNEK biz sana getirdik | بما BME | كانوا KENWE olduklarını | فيه FYH hakkında | يمترون YMTRWN şüphe etmekte |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳālū: dediler ki | bel: doğrusu | ci'nāke: biz sana getirdik | bimā: | kānū: olduklarını | fīhi: hakkında | yemterūne: şüphe etmekte |
Kırık Meal (Transcript) : |GELVE: dediler ki | BL: doğrusu | CÙNEK: biz sana getirdik | BME: | KENVE: olduklarını | FYH: hakkında | YMTRVN: şüphe etmekte |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar, biz dediler, onların şüphe ettikleri şeyi getirdik.
Adem Uğur : Dediler ki: "Bilakis, biz sana, onların şüphe etmekte oldukları şeyi (azabı ve helâkı) getirdik.
Ahmed Hulusi : Dediler ki: "Bilakis, biz sana onların şüpheli oldukları bir konuda (yaptıklarının sonucu azap) getirdik. "
Ahmet Tekin : Onlar: 'Tam aksine, biz sana, onların şüphe ettiği azâbı getirdik' dediler.
Ahmet Varol : Dediler ki: 'Hayır, biz onların hakkında şüphe ettikleri şeyi sana getirdik.
Ali Bulaç : "Hayır" dediler. "Biz sana, onların hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle geldik."
Ali Fikri Yavuz : Elçiler dediler ki: “- Yok, biz sana kavminin şüphe edip durdukları azabı getirdik.
Bekir Sadak : (63-65) «Biz sana sadece suphe edip durduklari azabi getirdik. Sana gercekle geldik. suphesiz biz dogru soyleyenleriz. Artik, geceleyin bir ara, aileni yola cikar, sen de arkalarindan git; hic biriniz arkaya bakmasin; emrolundugunuz yere dogru yuruyun» dediler.
Celal Yıldırım : Onlar da, «kavmin, hakkında şüphe edip durdukları şeyi (gelecek azabı) sana getirdik.
Diyanet İşleri : Dediler ki: “Evet, fakat biz sana (kavminin) şüphe etmekte olduğu azabı getirdik.”
Diyanet İşleri (eski) : (63-65) 'Biz sana sadece şüphe edip durdukları azabı getirdik. Sana gerçekle geldik. Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz. Artık, geceleyin bir ara, aileni yola çıkar, sen de arkalarından git; hiçbiriniz arkaya bakmasın; emrolunduğunuz yere doğru yürüyün' dediler.
Diyanet Vakfi : Dediler ki: «Bilakis, biz sana, onların şüphe etmekte oldukları şeyi (azabı ve helâkı) getirdik.
Edip Yüksel : Dediler ki: ' Onların kuşkulandıkları şeyi sana getirdik.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Elçiler dediler ki: «Bilakis biz sana onların şüphe ettiği azabı getirdik.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlar: «Hayır, biz sana onların şüphe edip durduklarını getirdik.
Elmalılı Hamdi Yazır : Yok dediler biz sana onların şekkedip durduklarını getirdik
Fizilal-il Kuran : Onlar dediler ki; «Biz sana soydaşlarının kuşku ile karşıladıkları ilahi azabı haber vermeye geldik.»
Gültekin Onan : "Hayır" dediler. "Biz sana, onların hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle geldik."
Hakkı Yılmaz : (63-65) Elçiler dediler ki: “Tam tersine biz sana onların kuşku duyup durduğu şeyi getirdik. Ve sana gerçeği getirdik ve biz elbette doğru olanlarız. Hemen gecenin bir bölümünde aileni yola çıkar, sen de arkalarından izle. Ve sizden hiç kimse oyalanmasın/ geride bırakılanları düşünmesin, emrolunduğunuz yere doğru geçin gidin.”
Hasan Basri Çantay : Onlar da: «Hayır, dediler, biz sana onların, hakkında şek etmekde oldukları şey'i (azabı) getirdik».
Hayrat Neşriyat : Dediler ki: 'Hayır, (biz) sana (kavminin), hakkında şübhe etmekte oldukları şeyi(azâbı) getirdik!'
İbni Kesir : Onlar da: Biz, sana sadece onların şüphe edip durdukları azabı getirdik.
İskender Evrenosoğlu : “Hayır, biz, onların hakkında şüphe ettikleri şey ile sana geldik.” dediler.
Muhammed Esed : Onlar da: "Evet, fakat biz sana, (kötülükten yana olanların) şüphe edip durdukları şey(i duyurmak) için geldik" diye cevap verdiler,
Ömer Nasuhi Bilmen : (63-64) (Onlar da) Dediler ki: «Hayır,biz sana onların kendisinde şüphe eder oldukları şey ile geldik. Ve sana hak ile geldik ve şüphe yok ki, biz elbette sâdıklardanız.»
Ömer Öngüt : Dediler ki: “Biz sana onların şüphe etmekte oldukları şeyi (azabı ve helâkı) getirdik. ”
Şaban Piriş : -Biz sana hakkında şüphe ettiklerini (azabı) getirdik.
Suat Yıldırım : (63-65) "Yok" dediler, "Biz sana, onların şüphe ettikleri cezayı getirdik ve sana emr-i Hak ile geldik, emin ol biz sadık kimseleriz. Hemen gecenin sonunda aileni yola çıkar, sen de arkalarından git, içinizden hiç kimse dönüp ardına bakmasın, size emredilen yere geçin gidin."
Süleyman Ateş : Dediler ki: "Doğrusu, biz onların, hakkında şüphe ettikleri((tanrı azâbı)nı sana getirdik,"
Tefhim-ul Kuran : «Hayır» dediler, «Biz sana onların hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle geldik.»
Ümit Şimşek : Dediler ki: 'Biz sana onların şüpheyle karşıladığı ceza ile geldik.
Yaşar Nuri Öztürk : Dediler: "Gerçek şu ki biz, günahkârların, hakkında kuşku edip durdukları şeyi sana getirdik."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}