CONJ – prefixed conjunction wa (and) COND – conditional particle الواو عاطفة حرف شرط
فتحنا
ف ت ح | FTḪ
FTḪNE
feteHnā
açsak da
We opened
Fe,Te,Ha,Nun,Elif, 80,400,8,50,1,
V – 1st person plural perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
عليهم
|
ALYHM
ǎleyhim
onlara
to them
Ayn,Lam,Ye,He,Mim, 70,30,10,5,40,
P – preposition PRON – 3rd person masculine plural object pronoun جار ومجرور
بابا
ب و ب | BVB
BEBE
bāben
bir kapı
a gate
Be,Elif,Be,Elif, 2,1,2,1,
N – accusative masculine indefinite noun اسم منصوب
من
|
MN
mine
-ten
from
Mim,Nun, 40,50,
P – preposition حرف جر
السماء
س م و | SMV
ELSMEÙ
s-semāi
gök-
the heaven,
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,, 1,30,60,40,1,,
N – genitive feminine noun اسم مجرور
فظلوا
ظ ل ل | ƵLL
FƵLVE
fe Zellū
olsalardı
and they were to continue
Fe,Zı,Lam,Vav,Elif, 80,900,30,6,1,
CONJ – prefixed conjunction fa (and) V – 3rd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun الفاء عاطفة فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
فيه
|
FYH
fīhi
oraya
therein
Fe,Ye,He, 80,10,5,
P – preposition PRON – 3rd person masculine singular object pronoun جار ومجرور
يعرجون
ع ر ج | ARC
YARCVN
yeǎ'rucūne
çıkacak
(to) ascend,
Ye,Ayn,Re,Cim,Vav,Nun, 10,70,200,3,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlara gökten bir kapı açsak da melekler, o kapıdan inip çıksalar.
Adem Uğur : Onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıksalar,
Ahmed Hulusi : Üzerlerine semâdan bir kapı açsak da, onun içinden yükselselerdi. . .
Ahmet Tekin : Onlara gökten bir kapı açsak da orada devamlı yükseliyor olsalardı, diyecek bir şey bulurlardı.
Ahmet Varol : Biz onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarıya çıksalar;
Ali Bulaç : Onların üzerlerine gökyüzünden bir kapı açsak, ordan yukarı yükselseler de,
Ali Fikri Yavuz : (14-15) O müşriklere, gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıksalar (gözleriyle göreceklerini görseler), şöyle diyeceklerdi: “- Muhakkak ki gözlerimiz döndürüldü; daha doğrusu, biz büyülenmiş bir topluluğuz.”
Bekir Sadak : (14-15) Onlara gokten bir kapi acsak da, oradan cikmaga koyulsalar: «Gozlerimiz dondu, biz herhalde buyulendik» derler. *
Celal Yıldırım : (14-15) Kendilerine gökten bir kapı açsak, onlar da yukarı yükselip çıksalar yine de diyecekler ki, gözlerimize perde kapanmış, belki de biz büyülenmiş bir milletiz.
Diyanet İşleri : (14-15) Onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıkmaya koyulsalar, yine “Gözlerimiz döndürüldü, biz herhâlde büyülenmiş bir toplumuz” derlerdi.
Diyanet İşleri (eski) : (14-15) Onlara gökten bir kapı açsak da, oradan çıkmağa koyulsalar: 'Gözlerimiz döndü, biz herhalde büyülendik' derler.
Diyanet Vakfi : (14-15) Onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıksalar, yine de «Gözlerimiz boyandı, daha doğrusu bize büyü yapılmıştır.» derler.
Edip Yüksel : Onlara gökten bir kapı açsak ve onun içinde yükselecek olsalardı,
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : (14-15) Onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıksalardı: «Herhalde gözlerimiz döndürüldü; belki de biz büyüye tutulmuş bir topluluğuz.» diyeceklerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır : (14-15) Üzerlerine Semadan bir kapı açsak da orada urûc ediyor olsalar, diyeceklerdi ki her halde gözlerimiz döndürüldü, belki biz büyüye tutulmuş bir kavmiz.
Fizilal-il Kuran : Eğer onlara bir kapı açsak da göğe çıkmaya koyulsalar.
Gültekin Onan : Onların üzerlerine gökyüzünden bir kapı açsak, ordan yukarı yükselseler de,
Hakkı Yılmaz : (14,15) Ve Biz, onların üzerlerine gökyüzünden bir kapı açsak da onlar oradan yukarı yükselseler bile, kesinlikle “Gözlerimiz döndürüldü/bulandırıldı. Aslında biz büyülenmiş bir topluluğuz” diyeceklerdir.
Hasan Basri Çantay : (14-15) Onlara gökden bir kapı açsak da oradan yukarı çıksalar (o zaman da) muhakkak ki: «Gözlerimiz (bir serhoş gözü gibi) döndürülmüşdür. Belki de biz büyülenmişler zümresiyiz» diyeceklerdir.
Hayrat Neşriyat : (14-15) Eğer onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıkacak olsalardı, gerçekten: 'Herhâlde gözlerimiz boyandı; daha doğrusu biz (galibâ) sihirlenmiş kimseler topluluğuyuz!' diyeceklerdi.
İbni Kesir : Onlara gökten bir kapı açsak da çıkmaya koyulsalardı;
İskender Evrenosoğlu : Ve onlara semadan bir kapı açsak, böylece oradan yükselseler (çıksalar) bile.
Muhammed Esed : Hatta onlara gökten bir kapı açsaydık ve oraya biteviye yükseliyor olsalardı,
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve eğer onların üzerine gökten bir kapı açsak da oradan yukarıya çıkacak olsalar,
Ömer Öngüt : Onlara gökten bir kapı açsak da, oradan yukarı çıksalar,
Şaban Piriş : Onlara gökten bir kapı açsak da onlar oradan yukarı çıksalar bile,
Suat Yıldırım : (14-15) Hatta o kâfirlere gökten bir kapı açsak, onlar da yukarı yükselip çıksalar, yine de "Galiba gözlerimiz bağlandı, belki de büyüye tutulduk!" derler.
Süleyman Ateş : Onlara gökten bir kapı açsak da oraya çıkacak olsalardı:
Tefhim-ul Kuran : Onların üzerlerine gökyüzünden bir kapı açsak da ordan yukarı yükselseler de,
Ümit Şimşek : Biz onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıkacak olsalar,
Yaşar Nuri Öztürk : Üzerlerine gökten bir kapı açsak da oradan yükseliyor olsalardı.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]