EMPH – emphatic prefix lām V – 1st person plural (form IV) perfect verb PRON – subject pronoun PRON – 3rd person masculine plural object pronoun اللام لام التوكيد فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ماء
م و ه | MVH
MEÙ
māen
su ile
water
Mim,Elif,, 40,1,,
N – accusative masculine indefinite noun اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَ: ve | أَنْ لَوِ: şayet | اسْتَقَامُوا: doğru gitselerdi | عَلَى: | الطَّرِيقَةِ: yolda | لَأَسْقَيْنَاهُمْ: onları sulardık | مَاءً: su ile | غَدَقًا: bol |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وأن WÊNve | لو LWşayet | استقاموا ESTGEMWEdoğru gitselerdi | على AL | الطريقة ELŦRYGTyolda | لأسقيناهم LÊSGYNEHMonları sulardık | ماء MEÙsu ile | غدقا ĞD̃GEbol |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve: ve | en levi: şayet | steḳāmū: doğru gitselerdi | ǎlā: | T-Tarīḳati: yolda | leesḳaynāhum: onları sulardık | māen: su ile | ğadeḳan: bol |
Kırık Meal (Transcript) : |VÊN: ve | LV: şayet | ESTGEMVE: doğru gitselerdi | AL: | ELŦRYGT: yolda | LÊSGYNEHM: onları sulardık | MEÙ: su ile | ĞD̃GE: bol |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve eğer yolda dosdoğru yürüselerdi onları bol bol suvarırdık elbette.
Adem Uğur : Şayet doğru yolda gitselerdi, onlara bol su verirdik.
Ahmed Hulusi : Gerçek şu ki, onlar tarikat (hakikatine giden yol) doğrultusunda yürüselerdi, elbette onlara bol bir su (marifet ve ilimle) suvarırdık.
Ahmet Tekin : Şayet doğru, muhkem, güvenli yolda, İslâmî hayat tarzında, itaatte daim olsalardı, elbette onlara, gökten bol su indirir, yeryüzündeki kaynaklardan çağlayan sular akıtır, onları servete sâmâna boğardık.
Ahmet Varol : Gerçek şu ki onlar yolda dosdoğru gitselerdi onlara bolca su verirdik.
Ali Bulaç : Eğer onlar (insanlar ve cinler), yol üzerinde 'dosdoğru bir istikamet tuttursalardı', mutlaka Biz onlara bol miktarda su içirir (tükenmez bir rızık ve nimet verir)dik.
Ali Fikri Yavuz : Eğer insanlar ve cinler, İslâm ve iman yolunda hep dosdoğru gitselerdi. Elbette biz onların hepsine bol bol su (rızık) verirdik.
Bekir Sadak : (16-17) Ama dogru yola girmis olsalardi, onlari bu hususta denememiz icin onlara bol su icirirdik; kim Rabbini anmaktan yuz cevirirse, Rabbi onu gittikce artan bir azaba ugratir.
Celal Yıldırım : (16-17) Eğer onlar o yolda dosdoğru gitselerdi, bununla denememiz için kendilerine bol su içirirdik. Kim Rabbini anmaktan yüzçevirirse, Rabbi onu gittikçe yükselen bir azaba sevkeder.
Diyanet İşleri : (16-17) Yine de ki: “Bana şöyle de vahyedildi: ‘Eğer yolda dosdoğru olurlarsa, mutlaka onlara bol yağmur yağdırırız ki bununla onları imtihan edelim. Kim Rabbinin zikrinden (Kur’an’dan) yüz çevirirse, Rabbi onu gittikçe yükselen bir azaba sokar.”
Diyanet İşleri (eski) : (16-17) Ama doğru yola girmiş olsalardı, onları bu hususta denememiz için onlara bol su içirirdik; kim Rabbini anmaktan yüz çevirirse, Rabbi onu gittikçe artan bir azaba uğratır.
Diyanet Vakfi : (16-17) Şayet doğru yolda gitselerdi, bu hususta kendilerini denememiz için onlara bol su verirdik. Kim Rabbinin zikrinden yüz çevirirse, (Rabbin) onu gitgide artan çetin bir azaba uğratır.
Edip Yüksel : Doğru yola girselerdi onlara bol su verirdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar gerçekten o yol üzere dosdoğru gitselerdi, elbette kendilerine bol bir su verirdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlar gerçekten o yol üzere dosdoğru gitselerdi, elbette kendilerini bol bir su ile suvarırdık.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve hakıkat o tarikat üzere istikametle gitselerdi elbette kendilerini bol bir su ile suvarırdık
Fizilal-il Kuran : Eğer onlar doğru yola girselerdi kendilerine gürül gürül su sunardık.
Gültekin Onan : Eğer onlar (insanlar ve cinler) yol üzerinde 'dosdoğru bir istikamet tuttursalardı', mutlaka biz onlara bol miktarda su içirir (tükenmez bir rızık ve nimet verir)dik.
Hakkı Yılmaz : (16,17) "Ve eğer onlar gerçekten o yol üzere dosdoğru gitselerdi, elbette onlara, kendilerini saf hâle getirmek için bol bir su verirdik. Kim Rabbinin anılmasından/ Rabbinin öğüdünden; Kur’ân'dan yüz çevirirse, O da onu gittikçe yükselen bir azaba sokar. "
Hasan Basri Çantay : (Bana) şu hakıykat da (vahyedildi:) Eğer onlar o yol üzerinde dosdoğru gitselerdi elbette onlara bol su içirirdik.
Hayrat Neşriyat : (Ey Habîbim!) Eğer (o kâfirler) o yolda (İslâm yolunda) dosdoğru gitselerdi, elbette onlara bol su verirdik (rızıklarını bollaştırırdık).
İbni Kesir : Şayet onlar, yol üzerinde istikameti bulmuş olsalardı; onlara bol bol su içirirdik.
İskender Evrenosoğlu : Ve eğer onlar, tarikat üzere olarak (Allah'a) yönelselerdi, onları mutlaka bol su (rahmet) ile sulardık (bol bol rahmet ulaştırırdık) ki.
Muhammed Esed : Öyleyse, (bilin ki) onlar, (çağrımızı duyanlar,) şaşmadan (doğru) yoldan gidecek olurlarsa kendilerine sınırsız nimetler yağdıracağız,
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve eğer onlar, o yol üzerinde dosdoğru gitse idiler, elbette kendilerine bol bol su içirirdik.
Ömer Öngüt : Resulüm! Eğer onlar yolda dosdoğru gitselerdi, onlara bol bol su verirdik.
Şaban Piriş : Eğer doğru yolda yürüselerdi, onlara bol bol yağmur verirdik.
Suat Yıldırım : Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Eğer insanlar ve cinler, Allah’ın yolunda dosdoğru yürüselerdi, onlara bol yağmur verir, rızıklarını bollaştırırdık.
Süleyman Ateş : Şâyet yolda doğru gitselerdi onlara bol su verirdik (rızıklarını bollaştırırdık).
Tefhim-ul Kuran : Eğer onlar (insanlar ve cinler), yol üzerinde 'dosdoğru bir istikamet tuttursalardı', mutlaka biz onlara bol miktarda su içirir (tükenmez bir rızık ve nimet verir)dik.
Ümit Şimşek : Eğer insanlar ve cinler doğru yolda gitselerdi, Biz onları bol bol yağmurla rızıklandırırdık.
Yaşar Nuri Öztürk : Eğer yolda, kıvamında yürüselerdi, onları bol bir su ile suvarırdık,
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]