| Celal Yıldırım Meali |
|
 De ki: Cinlerden birkaç tanesinin (gelip Kur'ân) dinledikleri ve sonra da : «Biz, hayranlık uyandıran bir Kur'ân dinledik» dedikleri, bana vahiy yoluyla bildirildi.(72:1) | |
| Öyle bir Kur'ân ki, doğruya götürür. Biz ona inandık. Artık hiçbir şeyi Rabbımıza ortak koşmayız.(72:2) | |
| Ve şüphesiz Rabbınızın şanı ve azameti çok yücedir. O, eş ve çocuk edinmemiştir.(72:3) | |
| Oysa bizim şaşkın beyinsiz (olanımız), Allah'a karşı saçmalayıp yalan söylüyordu.(72:4) | |
| Ve gerçekten biz, insanların ve cinlerin Allah'a karşı yalan söylemiyeceklerini sanıyorduk.(72:5) | |
| Hakikat insanlardan bir kısım adamlar, cinlerden bazı kişilere sığınırlardı da bu suretle onların azgınlıklarını artırırlardı.(72:6) | |
| Onlar da sizin sandığınız gibi Allah'ın hiçbir kimseyi diriltip kal, dırmıyacağını sanmışlardı.(72:7) | |
| Biz, gerçekten göğü yokladık da sert ve güçlü bekçilerle ve şihablarla dolu bulduk.(72:8) | |
| Ve biz doğrusu orada dinlemeye uygun oturulacak yerlerde oturduk. Ama şimdi kim dinlemek isterse, kendisini gözetleyen bir şihab bulur.(72:9) | |
| Gerçekten biz bilmiyorduk, yeryüzündekilere kötülük mü istenildi, yoksa Rabbları onlar için bir hayır mı murâd etmiştir?(72:10) | |
| Ve doğrusu bizden iyi-yararlı kişiler de var ve onların ötesinde alçaklar da vardır. Bizler ayrı ayrı yollar tutmuşuzdur.(72:11) | |
| Ve biz elbette Allah'ı yeryüzünde de, başka bir yere kaçsak da âciz bırakamıyacağımızı kesinlikle anladık..(72:12) | |
| Şüphesiz ki, biz doğru yolu gösteren (Kur'ân)ı kulak verip dinlediğimizde ona imân ettik. Artık kim Rabbına imân ederse, ne (ecrinin) eksileceğinden, ne de haksızlığa uğrayacağından korkusu olmaz..(72:13) | |
| Hakikat içimizde (Allah'a) teslimiyet gösterenler de var, kendine yazık eden haksızlar da var. İslâm'ı kabul edenler, doğru yolu arayıp seçenlerdir.(72:14) | |
| Kendine yazık eden haksızlara gelince: Onlar Cehennem'e odun oldular.(72:15) | |
| (16-17) Eğer onlar o yolda dosdoğru gitselerdi, bununla denememiz için kendilerine bol su içirirdik. Kim Rabbini anmaktan yüzçevirirse, Rabbi onu gittikçe yükselen bir azaba sevkeder.(72:16) | |
| Şüphesiz ki mescidler Allah'ındır. O halde (oralarda) Allah ile beraber hiçbir şeye duâ, ve ibâdet etmeyin.(72:18) | |
| Doğrusu Allah'ın kulu (Muhammed), O'na duâ ve ibâdet etmek için kalkınca, onlar (inkarcı müşrikler) neredeyse üzerine çullanıyorlardı.(72:19) | |
| De ki: Ben ancak Rabbıma duâ ve ibâdet ediyorum ve hiç birini O'na ortak koşmam.(72:20) | |
| De ki: Ben size ne bir zarara, ne de doğru yolu gösterip yarar sağlamaya mâlik değilim.(72:21) | |
| De ik : Şüphesiz hiçbir kimse beni Allah'tan (O'nun vereceği cezadan) kurtaramaz ve ben O'ndan başka bir sığınak da bulamam.(72:22) | |
| (Benim görevim) ancak Allah'tan geleni, O'nun gönderdiklerini tebliğdir. Kim Allah'a ve Peygamberine karşı gelirse şüphesiz ki onun için, içinde devamlı ebediyyen kalacakları Cehennem ateşi vardır.(72:23) | |
| Nihayet o va'dolunduklarını görecekleri vakit, kimin yardımcı bakımından daha güçsüz ve sayı bakımından daha az olduğunu bileceklerdir.(72:24) | |
| De ki: O va'dolunduğunuz şey (azâb) yakın mıdır, yoksa Rabbim onu uzun bir zaman sonraya mı bırakmıştır? Bilemiyorum.(72:25) | |
| O, gaybı bilendir. Gaybına kimseyi muttali' kılmaz.(72:26) | |
| Ancak seçip razı olduğu bir peygambere (bildirmesi) bunun dışındadır. Şüphesiz ki, o peygamberin önünde ve ardında dizi halinde gözcüler yürütür ki,(72:27) | |
| Peygamberlerin Rablarından gönderilen risâleti tebliğ ettiklerini (ayan-beyan) bilsin. (Allah) onların yanındaki şeyleri kuşatmış ve her şeyi bir bir saymıştır.(72:28) | |
