» 72 / Cin  8:

Kuran Sırası: 72
İniş Sırası: 40
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28

 » 72 / Cin  Suresi: 8
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَأَنَّا (VÊNE) = ve ennā : ve elbette biz
2. لَمَسْنَا (LMSNE) = lemesnā : dokunduk
3. السَّمَاءَ (ELSMEÙ) = s-semāe : göğe
4. فَوَجَدْنَاهَا (FVCD̃NEHE) = fevecednāhā : ve onu bulduk
5. مُلِئَتْ (MLÙT) = muliet : doldurulmuş
6. حَرَسًا (ḪRSE) = Harasen : bekçilerle
7. شَدِيدًا (ŞD̃YD̃E) = şedīden : kuvvetli
8. وَشُهُبًا (VŞHBE) = ve şuhuben : ve ışınlarla
ve elbette biz | dokunduk | göğe | ve onu bulduk | doldurulmuş | bekçilerle | kuvvetli | ve ışınlarla |

[] [LMS] [SMV] [VCD̃] [MLE] [ḪRS] [ŞD̃D̃] [ŞHB]
VÊNE LMSNE ELSMEÙ FVCD̃NEHE MLÙT ḪRSE ŞD̃YD̃E VŞHBE

ve ennā lemesnā s-semāe fevecednāhā muliet Harasen şedīden ve şuhuben
وأنا لمسنا السماء فوجدناها ملئت حرسا شديدا وشهبا

 » 72 / Cin  Suresi: 8
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأنا | VÊNE ve ennā ve elbette biz And that we
لمسنا ل م س | LMS LMSNE lemesnā dokunduk sought to touch
السماء س م و | SMV ELSMEÙ s-semāe göğe the heaven
فوجدناها و ج د | VCD̃ FVCD̃NEHE fevecednāhā ve onu bulduk but we found it
ملئت م ل ا | MLE MLÙT muliet doldurulmuş filled (with)
حرسا ح ر س | ḪRS ḪRSE Harasen bekçilerle guards
شديدا ش د د | ŞD̃D̃ ŞD̃YD̃E şedīden kuvvetli severe,
وشهبا ش ه ب | ŞHB VŞHBE ve şuhuben ve ışınlarla and flaming fires.

72:8 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve elbette biz | dokunduk | göğe | ve onu bulduk | doldurulmuş | bekçilerle | kuvvetli | ve ışınlarla |

[] [LMS] [SMV] [VCD̃] [MLE] [ḪRS] [ŞD̃D̃] [ŞHB]
VÊNE LMSNE ELSMEÙ FVCD̃NEHE MLÙT ḪRSE ŞD̃YD̃E VŞHBE

ve ennā lemesnā s-semāe fevecednāhā muliet Harasen şedīden ve şuhuben
وأنا لمسنا السماء فوجدناها ملئت حرسا شديدا وشهبا

[] [ل م س] [س م و] [و ج د] [م ل ا] [ح ر س] [ش د د] [ش ه ب]

 » 72 / Cin  Suresi: 8
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأنا | VÊNE ve ennā ve elbette biz And that we
Vav,,Nun,Elif,
6,,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
الواو عاطفة
حرف نصب من اخوات «ان» و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لمسنا ل م س | LMS LMSNE lemesnā dokunduk sought to touch
Lam,Mim,Sin,Nun,Elif,
30,40,60,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
السماء س م و | SMV ELSMEÙ s-semāe göğe the heaven
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,,
1,30,60,40,1,,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
فوجدناها و ج د | VCD̃ FVCD̃NEHE fevecednāhā ve onu bulduk but we found it
Fe,Vav,Cim,Dal,Nun,Elif,He,Elif,
80,6,3,4,50,1,5,1,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
الفاء عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ملئت م ل ا | MLE MLÙT muliet doldurulmuş filled (with)
Mim,Lam,,Te,
40,30,,400,
V – 3rd person feminine singular passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
حرسا ح ر س | ḪRS ḪRSE Harasen bekçilerle guards
Ha,Re,Sin,Elif,
8,200,60,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
شديدا ش د د | ŞD̃D̃ ŞD̃YD̃E şedīden kuvvetli severe,
Şın,Dal,Ye,Dal,Elif,
300,4,10,4,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
وشهبا ش ه ب | ŞHB VŞHBE ve şuhuben ve ışınlarla and flaming fires.
Vav,Şın,He,Be,Elif,
6,300,5,2,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَأَنَّا: ve elbette biz | لَمَسْنَا: dokunduk | السَّمَاءَ: göğe | فَوَجَدْنَاهَا: ve onu bulduk | مُلِئَتْ: doldurulmuş | حَرَسًا: bekçilerle | شَدِيدًا: kuvvetli | وَشُهُبًا: ve ışınlarla |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وأنا WÊNE ve elbette biz | لمسنا LMSNE dokunduk | السماء ELSMEÙ göğe | فوجدناها FWCD̃NEHE ve onu bulduk | ملئت MLÙT doldurulmuş | حرسا ḪRSE bekçilerle | شديدا ŞD̃YD̃E kuvvetli | وشهبا WŞHBE ve ışınlarla |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve ennā: ve elbette biz | lemesnā: dokunduk | s-semāe: göğe | fevecednāhā: ve onu bulduk | muliet: doldurulmuş | Harasen: bekçilerle | şedīden: kuvvetli | ve şuhuben: ve ışınlarla |
Kırık Meal (Transcript) : |VÊNE: ve elbette biz | LMSNE: dokunduk | ELSMEÙ: göğe | FVCD̃NEHE: ve onu bulduk | MLÙT: doldurulmuş | ḪRSE: bekçilerle | ŞD̃YD̃E: kuvvetli | VŞHBE: ve ışınlarla |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve gerçekten de biz, göğü yokladık da orasını, kuvvetli bekçilerle ve şihaplarla dolu bulduk.
Adem Uğur : Doğrusu biz (cinler), göğü yokladık, fakat onu sert bekçilerle, alev huzmeleriyle doldurulmuş bulduk.
Ahmed Hulusi : "Gerçekten biz semâya dokunduk da onu, güçlü bekçilerle (kuvvelerle) ve şihablarla (anlamamızı önleyen ışınlarla) doldurulmuş bulduk. "
Ahmet Tekin : 'Doğrusu biz göğü yokladık. Fakat onu sağlam, ciddi bekçiler ve kor halinde, düşen gök cisimleriyle, alevlerle dolu gördük.'
Ahmet Varol : Doğrusu biz göğü yokladık da onu güçlü bekçiler ve parlak ateşlerle doldurulmuş bulduk.
Ali Bulaç : "Doğrusu biz göğü yokladık; fakat onu güçlü koruyucular ve şihablarla kaplı (doldurulmuş) bulduk."
Ali Fikri Yavuz : Doğrusu biz (cinler topluluğu, meleklerin sözünü dinlemek için) semayı yokladık da, onu (meleklerden ibaret) çok kuvvetli bekçiler ve şihaplarla (akan yakıcı yıldızlarla) doldurulmuş bulduk.
Bekir Sadak : «Dogrusu biz gogu yokladik; onu sert bekciler ve kayan ateslerle doldurulmus bulduk.»
Celal Yıldırım : Biz, gerçekten göğü yokladık da sert ve güçlü bekçilerle ve şihablarla dolu bulduk.
Diyanet İşleri : “Kuşkusuz biz göğe ulaşmak istedik, fakat onu çetin bekçilerle ve yakıcı ışıklarla dolu bulduk.”
Diyanet İşleri (eski) : 'Doğrusu biz göğü yokladık; onu sert bekçiler ve kayan ateşlerle (ışınlarla) doldurulmuş bulduk.'
Diyanet Vakfi : Doğrusu biz (cinler), göğü yokladık, fakat onu sert bekçilerle, alev huzmeleriyle doldurulmuş bulduk.
Edip Yüksel : 'Biz göğe dokunduk ve onu güçlü bekçilerle ve ateş toplarıyla korunmuş bulduk.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Cinler, dediler ki): «Biz göğe dokunduk, onu kuvvetli bekçiler ve alevlerle dolu bulduk.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Doğrusu biz o göğü yokladık da onu kuvvetli muhafızlar ve atılmaya hazır ateşin aleviyle doldurulmuş bulduk.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve doğrusu biz o Semayı yokladık da onu öyle bulduk ki şiddetli muhafızlar ve şihablarla doldurulmuş
Fizilal-il Kuran : Göğü yokladık, orayı sert bekçilerle ve göktaşları ile dopdolu bulduk.
Gültekin Onan : "Doğrusu biz göğü yokladık; fakat onu güçlü koruyucular ve şihablarla kaplı (doldurulmuş) bulduk."
Hakkı Yılmaz : Ve gerçekten biz göğe dokunduk da onu kuvvetli bekçiler ve parlak alevlerle doldurulmuş bulduk.
Hasan Basri Çantay : (Cin devamla:) «Biz ciddî bir suretde göğe erişmek istedik. Fakat onu sert bekçilerle ve (yakıcı) şihablarla doldurulmuş bulduk».
Hayrat Neşriyat : 'Doğrusu biz, (melâikeleri dinlemek için) göğe dokunduk (orayı yokladık) da onu(artık), kuvvetli bekçiler ve alevli yıldızlarla doldurulmuş bulduk.'
İbni Kesir : Doğrusu biz; göğü yokladık da, onu sert bekçiler ve alevlerle doldurulmuş bulduk.
İskender Evrenosoğlu : Ve gerçekten biz semaya, elbette dokunduk. O zaman onu çok güçlü bekçiler ve şihaplarla (yakıcı ışınlarla) doldurulmuş bulduk.
Muhammed Esed : Ve (zaman oldu) biz göğe uzandık ama onu güçlü muhafızlar ve alevlerle dolu bulduk,
Ömer Nasuhi Bilmen : «Ve muhakkak ki, biz göğe dokunduk ta hemen onu şiddetli bekçiler ile ve şihaplar ile doldurulmuş bulduk.»
Ömer Öngüt : "Biz göğü yokladık, onu çok kuvvetli bekçilerle ve alevlerle doldurulmuş bulduk. "
Şaban Piriş : -Biz, göğü yokladık ve onu şiddetli bir koruma ve alevle dolu bulduk.
Suat Yıldırım : -"Biz göğe çıkmak istedik: Bir de ne görelim: orası sert ve kuvvetli bekçiler, şihablar, alevler, (roket gibi mermiler)le dolu!
Süleyman Ateş : Biz göğe dokunduk, onu kuvvetli bekçilerle ve ışınlarla doldurulmuş bulduk.
Tefhim-ul Kuran : «Doğrusu biz göğü yokladık; fakat onu güçlü koruyucular ve şihablarla kaplı (doldurulmuş) bulduk.»
Ümit Şimşek : 'Biz göğü yokladık; fakat onu güçlü bekçiler ve alevlerle dolu bulduk.
Yaşar Nuri Öztürk : "Biz göğe gerçekten dokunduk da onu titiz ve güçlü bekçilerle ve kayıp giden ışınlarla/alevlerle doldurulmuş bulduk."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}