» 30 / Rûm  8:

Kuran Sırası: 30
İniş Sırası: 84
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60

 » 30 / Rûm  Suresi: 8
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَوَلَمْ (ÊVLM) = evelem :
2. يَتَفَكَّرُوا (YTFKRVE) = yetefekkerū : hiç düşünmediler mi?
3. فِي (FY) = fī : içlerinde
4. أَنْفُسِهِمْ (ÊNFSHM) = enfusihim : kendi
5. مَا (ME) = mā :
6. خَلَقَ (ḢLG) = ḣaleḳa : yaratmamıştır
7. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
8. السَّمَاوَاتِ (ELSMEVET) = s-semāvāti : göklerde
9. وَالْأَرْضَ (VELÊRŽ) = vel'erDe : ve yerde
10. وَمَا (VME) = ve mā : ve bulunanları
11. بَيْنَهُمَا (BYNHME) = beynehumā : bu ikisi arasında
12. إِلَّا (ÎLE) = illā : dışında
13. بِالْحَقِّ (BELḪG) = bil-Haḳḳi : hak olması
14. وَأَجَلٍ (VÊCL) = ve ecelin : ve bir süre
15. مُسَمًّى (MSM) = musemmen : belirtilmiştir
16. وَإِنَّ (VÎN) = ve inne : ve şüphesiz
17. كَثِيرًا (KS̃YRE) = keṧīran : çoğu
18. مِنَ (MN) = mine : -dan
19. النَّاسِ (ELNES) = n-nāsi : insanlar-
20. بِلِقَاءِ (BLGEÙ) = biliḳā'i : kavuşmayı
21. رَبِّهِمْ (RBHM) = rabbihim : Rabblerine
22. لَكَافِرُونَ (LKEFRVN) = lekāfirūne : inkar etmektedirler
| hiç düşünmediler mi? | içlerinde | kendi | | yaratmamıştır | Allah | göklerde | ve yerde | ve bulunanları | bu ikisi arasında | dışında | hak olması | ve bir süre | belirtilmiştir | ve şüphesiz | çoğu | -dan | insanlar- | kavuşmayı | Rabblerine | inkar etmektedirler |

[] [FKR] [] [NFS] [] [ḢLG] [] [SMV] [ERŽ] [] [BYN] [] [ḪGG] [ECL] [SMV] [] [KS̃R] [] [NVS] [LGY] [RBB] [KFR]
ÊVLM YTFKRVE FY ÊNFSHM ME ḢLG ELLH ELSMEVET VELÊRŽ VME BYNHME ÎLE BELḪG VÊCL MSM VÎN KS̃YRE MN ELNES BLGEÙ RBHM LKEFRVN

evelem yetefekkerū enfusihim ḣaleḳa llahu s-semāvāti vel'erDe ve mā beynehumā illā bil-Haḳḳi ve ecelin musemmen ve inne keṧīran mine n-nāsi biliḳā'i rabbihim lekāfirūne
أولم يتفكروا في أنفسهم ما خلق الله السماوات والأرض وما بينهما إلا بالحق وأجل مسمى وإن كثيرا من الناس بلقاء ربهم لكافرون

 » 30 / Rûm  Suresi: 8
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أولم | ÊVLM evelem Do not
يتفكروا ف ك ر | FKR YTFKRVE yetefekkerū hiç düşünmediler mi? they ponder
في | FY içlerinde within
أنفسهم ن ف س | NFS ÊNFSHM enfusihim kendi themselves?
ما | ME Not
خلق خ ل ق | ḢLG ḢLG ḣaleḳa yaratmamıştır Allah (has) created
الله | ELLH llahu Allah Allah (has) created
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde the heavens
والأرض ا ر ض | ERŽ VELÊRŽ vel'erDe ve yerde and the earth,
وما | VME ve mā ve bulunanları and what
بينهما ب ي ن | BYN BYNHME beynehumā bu ikisi arasında (is) between them
إلا | ÎLE illā dışında except
بالحق ح ق ق | ḪGG BELḪG bil-Haḳḳi hak olması in truth
وأجل ا ج ل | ECL VÊCL ve ecelin ve bir süre and (for) a term
مسمى س م و | SMV MSM musemmen belirtilmiştir appointed.
وإن | VÎN ve inne ve şüphesiz And indeed,
كثيرا ك ث ر | KS̃R KS̃YRE keṧīran çoğu many
من | MN mine -dan of
الناس ن و س | NVS ELNES n-nāsi insanlar- the people
بلقاء ل ق ي | LGY BLGEÙ biliḳā'i kavuşmayı in (the) meeting
ربهم ر ب ب | RBB RBHM rabbihim Rabblerine (with) their Lord
لكافرون ك ف ر | KFR LKEFRVN lekāfirūne inkar etmektedirler surely (are) disbelievers.

30:8 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

| hiç düşünmediler mi? | içlerinde | kendi | | yaratmamıştır | Allah | göklerde | ve yerde | ve bulunanları | bu ikisi arasında | dışında | hak olması | ve bir süre | belirtilmiştir | ve şüphesiz | çoğu | -dan | insanlar- | kavuşmayı | Rabblerine | inkar etmektedirler |

[] [FKR] [] [NFS] [] [ḢLG] [] [SMV] [ERŽ] [] [BYN] [] [ḪGG] [ECL] [SMV] [] [KS̃R] [] [NVS] [LGY] [RBB] [KFR]
ÊVLM YTFKRVE FY ÊNFSHM ME ḢLG ELLH ELSMEVET VELÊRŽ VME BYNHME ÎLE BELḪG VÊCL MSM VÎN KS̃YRE MN ELNES BLGEÙ RBHM LKEFRVN

evelem yetefekkerū enfusihim ḣaleḳa llahu s-semāvāti vel'erDe ve mā beynehumā illā bil-Haḳḳi ve ecelin musemmen ve inne keṧīran mine n-nāsi biliḳā'i rabbihim lekāfirūne
أولم يتفكروا في أنفسهم ما خلق الله السماوات والأرض وما بينهما إلا بالحق وأجل مسمى وإن كثيرا من الناس بلقاء ربهم لكافرون

[] [ف ك ر] [] [ن ف س] [] [خ ل ق] [] [س م و] [ا ر ض] [] [ب ي ن] [] [ح ق ق] [ا ج ل] [س م و] [] [ك ث ر] [] [ن و س] [ل ق ي] [ر ب ب] [ك ف ر]

 » 30 / Rûm  Suresi: 8
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أولم | ÊVLM evelem Do not
,Vav,Lam,Mim,
,6,30,40,
INTG – prefixed interrogative alif
SUP – prefixed supplemental particle
NEG – negative particle
الهمزة همزة استفهام
الواو زائدة
حرف نفي
يتفكروا ف ك ر | FKR YTFKRVE yetefekkerū hiç düşünmediler mi? they ponder
Ye,Te,Fe,Kef,Re,Vav,Elif,
10,400,80,20,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form V) imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
في | FY içlerinde within
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
أنفسهم ن ف س | NFS ÊNFSHM enfusihim kendi themselves?
,Nun,Fe,Sin,He,Mim,
,50,80,60,5,40,
N – genitive feminine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ما | ME Not
Mim,Elif,
40,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
خلق خ ل ق | ḢLG ḢLG ḣaleḳa yaratmamıştır Allah (has) created
Hı,Lam,Gaf,
600,30,100,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الله | ELLH llahu Allah Allah (has) created
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde the heavens
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,Vav,Elif,Te,
1,30,60,40,1,6,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
والأرض ا ر ض | ERŽ VELÊRŽ vel'erDe ve yerde and the earth,
Vav,Elif,Lam,,Re,Dad,
6,1,30,,200,800,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative feminine noun → Earth"
الواو عاطفة
اسم منصوب
وما | VME ve mā ve bulunanları and what
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
بينهما ب ي ن | BYN BYNHME beynehumā bu ikisi arasında (is) between them
Be,Ye,Nun,He,Mim,Elif,
2,10,50,5,40,1,
LOC – accusative location adverb
PRON – 3rd person dual possessive pronoun
ظرف مكان منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إلا | ÎLE illā dışında except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
بالحق ح ق ق | ḪGG BELḪG bil-Haḳḳi hak olması in truth
Be,Elif,Lam,Ha,Gaf,
2,1,30,8,100,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
وأجل ا ج ل | ECL VÊCL ve ecelin ve bir süre and (for) a term
Vav,,Cim,Lam,
6,,3,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
مسمى س م و | SMV MSM musemmen belirtilmiştir appointed.
Mim,Sin,Mim,,
40,60,40,,
N – genitive masculine indefinite (form II) passive participle
اسم مجرور
وإن | VÎN ve inne ve şüphesiz And indeed,
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
الواو عاطفة
حرف نصب
كثيرا ك ث ر | KS̃R KS̃YRE keṧīran çoğu many
Kef,Se,Ye,Re,Elif,
20,500,10,200,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
من | MN mine -dan of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الناس ن و س | NVS ELNES n-nāsi insanlar- the people
Elif,Lam,Nun,Elif,Sin,
1,30,50,1,60,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
بلقاء ل ق ي | LGY BLGEÙ biliḳā'i kavuşmayı in (the) meeting
Be,Lam,Gaf,Elif,,
2,30,100,1,,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine (form III) verbal noun
جار ومجرور
ربهم ر ب ب | RBB RBHM rabbihim Rabblerine (with) their Lord
Re,Be,He,Mim,
200,2,5,40,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لكافرون ك ف ر | KFR LKEFRVN lekāfirūne inkar etmektedirler surely (are) disbelievers.
Lam,Kef,Elif,Fe,Re,Vav,Nun,
30,20,1,80,200,6,50,
EMPH – emphatic prefix lām
N – nominative masculine plural active participle
اللام لام التوكيد
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَوَلَمْ: | يَتَفَكَّرُوا: hiç düşünmediler mi? | فِي: içlerinde | أَنْفُسِهِمْ: kendi | مَا: | خَلَقَ: yaratmamıştır | اللَّهُ: Allah | السَّمَاوَاتِ: göklerde | وَالْأَرْضَ: ve yerde | وَمَا: ve bulunanları | بَيْنَهُمَا: bu ikisi arasında | إِلَّا: dışında | بِالْحَقِّ: hak olması | وَأَجَلٍ: ve bir süre | مُسَمًّى: belirtilmiştir | وَإِنَّ: ve şüphesiz | كَثِيرًا: çoğu | مِنَ: -dan | النَّاسِ: insanlar- | بِلِقَاءِ: kavuşmayı | رَبِّهِمْ: Rabblerine | لَكَافِرُونَ: inkar etmektedirler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أولم ÊWLM | يتفكروا YTFKRWE hiç düşünmediler mi? | في FY içlerinde | أنفسهم ÊNFSHM kendi | ما ME | خلق ḢLG yaratmamıştır | الله ELLH Allah | السماوات ELSMEWET göklerde | والأرض WELÊRŽ ve yerde | وما WME ve bulunanları | بينهما BYNHME bu ikisi arasında | إلا ÎLE dışında | بالحق BELḪG hak olması | وأجل WÊCL ve bir süre | مسمى MSM belirtilmiştir | وإن WÎN ve şüphesiz | كثيرا KS̃YRE çoğu | من MN -dan | الناس ELNES insanlar- | بلقاء BLGEÙ kavuşmayı | ربهم RBHM Rabblerine | لكافرون LKEFRWN inkar etmektedirler |
Kırık Meal (Okunuş) : |evelem: | yetefekkerū: hiç düşünmediler mi? | : içlerinde | enfusihim: kendi | : | ḣaleḳa: yaratmamıştır | llahu: Allah | s-semāvāti: göklerde | vel'erDe: ve yerde | ve mā: ve bulunanları | beynehumā: bu ikisi arasında | illā: dışında | bil-Haḳḳi: hak olması | ve ecelin: ve bir süre | musemmen: belirtilmiştir | ve inne: ve şüphesiz | keṧīran: çoğu | mine: -dan | n-nāsi: insanlar- | biliḳā'i: kavuşmayı | rabbihim: Rabblerine | lekāfirūne: inkar etmektedirler |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊVLM: | YTFKRVE: hiç düşünmediler mi? | FY: içlerinde | ÊNFSHM: kendi | ME: | ḢLG: yaratmamıştır | ELLH: Allah | ELSMEVET: göklerde | VELÊRŽ: ve yerde | VME: ve bulunanları | BYNHME: bu ikisi arasında | ÎLE: dışında | BELḪG: hak olması | VÊCL: ve bir süre | MSM: belirtilmiştir | VÎN: ve şüphesiz | KS̃YRE: çoğu | MN: -dan | ELNES: insanlar- | BLGEÙ: kavuşmayı | RBHM: Rabblerine | LKEFRVN: inkar etmektedirler |
Abdulbaki Gölpınarlı : Hiç olmazsa kendi kendilerine bir düşünmezler mi ki Allah, gökleri ve yeryüzünü ve ikisinin arasındakileri gerçek olarak ve mukadder bir zamân için yaratmıştır ve şüphe yok ki insanların çoğu, Rablerine kavuşacaklarını inkâr ederler elbet.
Adem Uğur : Kendi kendilerine, Allah'ın, gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları ancak hak olarak ve muayyen bir süre için yarattığını hiç düşünmediler mi? İnsanların birçoğu, Rablerine kavuşmayı gerçekten inkâr etmektedirler.
Ahmed Hulusi : Nefslerindekini (hakikatlerini) hiç tefekkür etmediler mi? Allâh, semâları, arzı ve ikisi arasında olan şeyleri sadece Hak olarak; belli bir ömür süreciyle yarattı! Şüphesiz ki insanlardan çoğu Rablerine ereceklerini inkâr edenlerdir.
Ahmet Tekin : Kendi kendilerine, Allah’ın gökleri, yeri ve ikisinin arasındaki varlıkları ve imkânları ancak, haklı bir gerekçe ile, hikmete dayalı, hesaplı bir düzen içinde ve belirli bir süre için yaratmasının sebeplerini hiç düşünmüyorlar mı? İncelemiyorlar mı? İnsanların bir çoğu Rablerinin huzurunda hesaba çekilmeyi, mükâfat ve cezayı gerçekten inkâr etmektedirler.
Ahmet Varol : Kendi nefisleri üzerinde düşünmediler mi? Allah gökleri, yeri ve bunların arasındakileri ancak hak üzere ve belirlenmiş bir süre ile yaratmıştır. Gerçekten insanların çoğu Rablerine kavuşmayı inkar etmektedirler.
Ali Bulaç : Kendi nefisleri konusunda düşünmüyorlar mı? Allah, gökleri, yeri ve bu ikisi arasında olanları ancak hak ile ve belirlenmiş bir süre (ecel) olarak yaratmıştır. Gerçekten, insanlardan çoğu Rablerine kavuşmayı inkar ediyorlar.
Ali Fikri Yavuz : Onlar, kendi aralarında düşünmediler mi ki, Allah göklerle yeri ve aralarındakileri, ancak hakkı yerleştirmek için ve muayyen bir vakit için yarattı, (bu vakit son bulunca, o varlıklar da yok olacaktır). Bununla beraber, gerçekten insanların çoğu Rablerine kavuşmayı inkâr ederler.
Bekir Sadak : Kendi kendilerine, Allah'in gokleri, yeri ve ikisinin arasinda bulunanlari, gercek olarak ve belirli bir sure icin yarattigini dusunmezler mi? Dogrusu insanlarin cogu, Rablerine kavusacaklarini inkar ederler.
Celal Yıldırım : Kendi kendilerine düşünmediler mi ki, Allah gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları ancak hakk ile ve (kendi katında) belirlenmiş bir süreye kadar (takdîr edip) yaratmıştır. (Ne yazık ki) insanların çoğu Rablarına kavuşmayı inkâr ederler.
Diyanet İşleri : Onlar, kendi nefisleri(nin yaratılış incelikleri) hakkında hiç düşünmediler mi? Hem Allah, gökler ile yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak ve hikmete uygun olarak ve belirli bir süre için yaratmıştır. Şüphesiz insanların birçoğu Rablerine kavuşacaklarını inkâr ediyorlar.
Diyanet İşleri (eski) : Kendi kendilerine, Allah'ın gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları, gerçek olarak ve belirli bir süre için yarattığını düşünmezler mi? Doğrusu insanların çoğu, Rablerine kavuşacaklarını inkar ederler.
Diyanet Vakfi : Kendi kendilerine, Allah'ın, gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları ancak hak olarak ve muayyen bir süre için yarattığını hiç düşünmediler mi? İnsanların birçoğu, Rablerine kavuşmayı gerçekten inkâr etmektedirler.
Edip Yüksel : Kendi kendilerine hiç düşünmediler mi ki ALLAH gökleri, yeri ve aralarındakileri bir amaç için ve belli bir süre için yaratmıştır. Buna rağmen, insanların çoğunluğu Rab'leriyle karşılaşmayı inkar etmektedirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kendi içlerinde hiç düşünmediler mi ki, Allah göklerde, yerde ve bu ikisi arasında bulunan her şeyi ancak hak ile ve belirlenmiş bir süre için yaratmıştır? Gerçekten insanların çoğu, Rablerine kavuşmayı inkâr etmektedirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Vicdanlarında bir düşünmediler mi? Allah gökleri ve yeri ve ikisi arasındaki şeyleri gerçeğe uygun ve belirli bir süre için yaratmıştır. Bununla beraber insanlardan bir çoğu Rablerine kavuşmayı inkar ederler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Nefislerinde bir düşünmediler de mi? Allah o Gökleri ve Yeri ve ikisinin arasındakileri başka değil, ancak hak sebeb ve müsemmâ bir ecel ile halk buyurmuştur, bununla beraber doğrusu insanlardan bir çoğu rablarının likasına kâfirdirler.
Gültekin Onan : Kendi nefsleri konusunda düşünmüyorlar mı (yetefekkeru)? Tanrı, gökleri yeri ve bu ikisi arasında olanları ancak hak ve ecel ile yaratmıştır. Gerçekten, insanlardan çoğu rablerine kavuşmaya küfrediyorlar.
Hakkı Yılmaz : Kendi içlerinde hiç düşünmediler mi ki, Allah göklerde, yerde ve bu ikisi arasında bulunan her şeyi ancak hak ile ve belirlenmiş bir süre için oluşturmuştur? Ve şüphesiz insanlardan çoğu, Rablerine kavuşmayı kesinlikle bilerek reddedenlerdir/ inanmayanlardır.
Hasan Basri Çantay : Nefisleri hakkında (olsun) iyiden iyi düşünmediler mi? Allah o gökleri, o yeri ve ikisinin arasında bulunan şeyleri hakk (ın ikaamesine) ve muayyen bir va'de (nin inkızaasına) sebeb olmakdan başka (bir hikmetle) yaratmamışdır. Hakıykat, insanlardan çoğu Rablerine kavuşmayı cidden inkâr edicilerdir.
Hayrat Neşriyat : (Onlar) Allah’ın, gökleri ve yeri ve ikisi arasında bulunanları, ancak hak ile (yerli yerinde) ve belirli bir ecel ile yarattığını, kendi nefislerinde hiç düşünmediler mi? Şübhesiz ki insanların çoğu, Rablerine kavuşmayı gerçekten inkâr eden kimselerdir.
İbni Kesir : Kendi nefisleri hakkında düşünmezler mi? Ki Allah gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları ancak hak ile ve belirli bir süre için yaratmıştır. Doğrusu insanların çoğu Rabblarına kavuşmayı inkar ederler.
İskender Evrenosoğlu : Onlar, kendi nefsleri hakkında tefekkür etmiyorlar mı (düşünmüyorlar mı)? Allah gökleri ve yeri ve ikisinin arasındaki şeyleri ancak hak ile ve belirlenmiş bir süre ile yarattı. Ve muhakkak ki insanların çoğu, Rab'lerine mülâki olmayı (hayatta iken ruhlarını Allah'a ulaştırmayı) inkar edenlerdir.
Muhammed Esed : Onlar kendi içlerinde bir muhasebe yapmayı hiç bilmezler mi? Allah, gökleri ve yeri ve ikisi arasında bulunan her şeyi (deruni) bir anlamdan ve (kendi belirlediği) bir zaman sınırından yoksun yaratmış olamaz: fakat, çoğu kimse, sonunda Rablerine kavuşacaklarını hala inatla reddeder!
Ömer Nasuhi Bilmen : Nefisleri hakkında tefekkürde bulunmadılar mı? Allah gökleri ve yeri ve bunların aralarındakilerini yaratmadı, ancak hak ile ve muayyen bir vakit için yaratmıştır. Ve şüphe yok ki, insanlardan birçokları Rablerine kavuşmayı elbette münkirdirler.
Ömer Öngüt : Onlar kendi içlerinde hiç düşünmediler mi? Allah gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları ancak hak ile ve belirli bir süre için yaratmıştır. Doğrusu insanların çoğu, Rablerine kavuşmayı inkâr etmektedirler.
Şaban Piriş : Kendi kendilerine hiç düşünmüyorlar mı? Allah gökleri, yeri ve aralarındaki şeyleri ancak hak ile ve belirli bir süre için yaratmıştır. İnsanların çoğu, Rabb’lerinin huzuruna çıkacaklarını inkar ederler
Suat Yıldırım : Onlar azıcık olsun kendi başlarına kalıp düşünmediler mi ki: Allah gökleri, yeri ve ikisinin arasında olan bütün varlıkları gerçek bir gaye ile, belirli bir vâdeye kadar yaratmıştır. Ama insanların birçoğu, Rab’lerinin huzuruna çıkacaklarını inkâr ediyorlar.
Süleyman Ateş : Kendi içlerinde hiç düşünmediler mi ki Allâh, göklerde, yerde ve bu ikisi arasında bulunan her şeyi ancak hak olarak ve belirtilmiş bir süre ile yaratmıştır? İnsanlardan çoğu, Rabblerine kavuşmayı inkâr etmektedirler.
Tefhim-ul Kuran : Kendi nefisleri konusunda düşünmüyorlar mı? Allah, gökleri, yeri ve bu ikisi arasında olanları ancak hak ile ve belirlenmiş bir süre (ecel) olarak yaratmıştır. Gerçekten, insanlardan çoğu Rablerine kavuşmayı inkâr etmektedirler.
Ümit Şimşek : Onlar kendi üzerlerinde hiç düşünmediler mi? Allah gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak ile ve belirlenmiş bir ecel ile yaratmıştır. Fakat insanların birçoğu Rablerine kavuşmayı inkâr ediyor.
Yaşar Nuri Öztürk : Kendi benliklerinin içinde olup bitenleri de mi düşünmediler! Allah gökleri, yeri ve bu ikisi arasındakileri ancak hak üzere ve belirlenmiş bir süreye bağlı olarak yaratmıştır. Şu da bir gerçek ki, insanlardan çokları Rablerine kavuşmayı gerçekten inkâr ediyorlar.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}