» 82 / Infitâr  16:

Kuran Sırası: 82
İniş Sırası: 82
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19

 » 82 / Infitâr  Suresi: 16
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَمَا (VME) = ve mā : ve değillerdir
2. هُمْ (HM) = hum : onlar
3. عَنْهَا (ANHE) = ǎnhā : ondan
4. بِغَائِبِينَ (BĞEÙBYN) = biğāibīne : kaybolacak
ve değillerdir | onlar | ondan | kaybolacak |

[] [] [] [ĞYB]
VME HM ANHE BĞEÙBYN

ve mā hum ǎnhā biğāibīne
وما هم عنها بغائبين

 » 82 / Infitâr  Suresi: 16
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | VME ve mā ve değillerdir And not
هم | HM hum onlar they
عنها | ANHE ǎnhā ondan from it
بغائبين غ ي ب | ĞYB BĞEÙBYN biğāibīne kaybolacak (will be) absent.

82:16 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve değillerdir | onlar | ondan | kaybolacak |

[] [] [] [ĞYB]
VME HM ANHE BĞEÙBYN

ve mā hum ǎnhā biğāibīne
وما هم عنها بغائبين

[] [] [] [غ ي ب]

 » 82 / Infitâr  Suresi: 16
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | VME ve mā ve değillerdir And not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CIRC – prefixed circumstantial particle
NEG – negative particle
الواو حالية
نافية بمنزلة «ليس»
هم | HM hum onlar they
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
عنها | ANHE ǎnhā ondan from it
Ayn,Nun,He,Elif,
70,50,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
بغائبين غ ي ب | ĞYB BĞEÙBYN biğāibīne kaybolacak (will be) absent.
Be,Ğayn,Elif,,Be,Ye,Nun,
2,1000,1,,2,10,50,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine plural active participle
جار ومجرور
VME HM ANHE BĞEÙBYN

وما هم عنها بغائبين

 » 82 / Infitâr  Suresi: 16

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَمَا: ve değillerdir | هُمْ: onlar | عَنْهَا: ondan | بِغَائِبِينَ: kaybolacak |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وما WME ve değillerdir | هم HM onlar | عنها ANHE ondan | بغائبين BĞEÙBYN kaybolacak |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve mā: ve değillerdir | hum: onlar | ǎnhā: ondan | biğāibīne: kaybolacak |
Kırık Meal (Transcript) : |VME: ve değillerdir | HM: onlar | ANHE: ondan | BĞEÙBYN: kaybolacak |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve oradan hiç ayrılmazlar.
Adem Uğur : Onlar (kâfirler) oradan bir daha da ayrılmazlar.
Ahmed Hulusi : Onlar her an cehennemi müşahede eder hâldedirler!
Ahmet Tekin : Onlar Cehennem’den ayrılıp uzaklaşamazlar, kurtulamazlar.
Ahmet Varol : Onlar oradan (bir yere) kaybolacak değildirler.
Ali Bulaç : Ve ondan ayrılıp kaybolacak değildirler.
Ali Fikri Yavuz : Oradan asla çıkacak değillerdir.
Bekir Sadak : Oradan bir daha ayrilamazlar.
Celal Yıldırım : Oradan artık ayrılıp uzaklaşamıyacaklar.
Diyanet İşleri : Onlar oradan kaybolup kurtulacak da değillerdir.
Diyanet İşleri (eski) : Oradan bir daha ayrılamazlar.
Diyanet Vakfi : (13-16) İyiler muhakkak cennette, kötüler de cehennemdedirler. Ceza gününde oraya girerler. Onlar (kâfirler) oradan bir daha da ayrılmazlar.
Edip Yüksel : Oradan hiç ayrılamazlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar o cehennemin gözünden kaçamazlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ondan çıkacak da değillerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve ondan gâib olmıyacaklardır
Fizilal-il Kuran : Oradan bir daha çıkamazlar.
Gültekin Onan : Ve ondan ayrılıp kaybolacak değildirler.
Hakkı Yılmaz : (14-16) Din-iman tanımayıp kötülüğe batmış olanlar da kesinlikle cehennemdedirler. Din Günü ondan kaybolmamak üzere oraya yaslanacaklardır.
Hasan Basri Çantay : Ve onlar bundan ayrılanlar da değildir.
Hayrat Neşriyat : Onlar oradan (çıkıp) kaybolacak kimseler de değildir!
İbni Kesir : Ve orada kaybolacak değildirler.
İskender Evrenosoğlu : Ve onlar, ondan (alevli ateşten) gaib olacak (kaybolacak, yanıp bitecek) değillerdir.
Muhammed Esed : ve ondan kurtulmaları mümkün olmaz.
Ömer Nasuhi Bilmen : (14-16) Ve muhakkak ki, facirler de yakıcı ateş içindedirler. Ceza günü oraya yaslanacaklardır. Ve onlar, ondan gaip olanlar değildirler.
Ömer Öngüt : Onlar oradan bir daha da ayrılamazlar.
Şaban Piriş : Onlar, oradan kaybolacak değillerdir.
Suat Yıldırım : Hem oradan hiç ayrılmazlar.
Süleyman Ateş : Onlar ondan (hiçbir yere kaçıp) kaybolacak değillerdir.
Tefhim-ul Kuran : Ve kendileri ondan ayrılıp kaybolacak değildirler.
Ümit Şimşek : Bir daha da oradan çıkamazlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Onlar ondan, görülmeyecek şekilde uzaklaşmış değillerdir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}