» 74 / Müddessir  40:

Kuran Sırası: 74
İniş Sırası: 4
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56

 » 74 / Müddessir  Suresi: 40
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فِي (FY) = fī : içinde
2. جَنَّاتٍ (CNET) = cennātin : cennetler
3. يَتَسَاءَلُونَ (YTSEÙLVN) = yetesā'elūne : soruyorlar
içinde | cennetler | soruyorlar |

[] [CNN] [SEL]
FY CNET YTSEÙLVN

cennātin yetesā'elūne
في جنات يتساءلون

 » 74 / Müddessir  Suresi: 40
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
في | FY içinde In
جنات ج ن ن | CNN CNET cennātin cennetler Gardens,
يتساءلون س ا ل | SEL YTSEÙLVN yetesā'elūne soruyorlar asking each other,

74:40 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

içinde | cennetler | soruyorlar |

[] [CNN] [SEL]
FY CNET YTSEÙLVN

cennātin yetesā'elūne
في جنات يتساءلون

[] [ج ن ن] [س ا ل]

 » 74 / Müddessir  Suresi: 40
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
في | FY içinde In
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
جنات ج ن ن | CNN CNET cennātin cennetler Gardens,
Cim,Nun,Elif,Te,
3,50,1,400,
N – genitive feminine plural indefinite noun
اسم مجرور
يتساءلون س ا ل | SEL YTSEÙLVN yetesā'elūne soruyorlar asking each other,
Ye,Te,Sin,Elif,,Lam,Vav,Nun,
10,400,60,1,,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form VI) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
FY CNET YTSEÙLVN

في جنات يتساءلون

 » 74 / Müddessir  Suresi: 40

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فِي: içinde | جَنَّاتٍ: cennetler | يَتَسَاءَلُونَ: soruyorlar |
Kırık Meal (Harekesiz) : |في FY içinde | جنات CNET cennetler | يتساءلون YTSEÙLWN soruyorlar |
Kırık Meal (Okunuş) : |: içinde | cennātin: cennetler | yetesā'elūne: soruyorlar |
Kırık Meal (Transcript) : |FY: içinde | CNET: cennetler | YTSEÙLVN: soruyorlar |
Abdulbaki Gölpınarlı : Cennetlerdedir onlar, soralar, konuşurlar.
Adem Uğur : Onlar cennetler içinde sorarlar.
Ahmed Hulusi : Cennetlerdedirler. . . Sorarlar;
Ahmet Tekin : Cennetlerde birbirlerine sual soruyorlar.
Ahmet Varol : (Onlar) cennetlerdedirler. Birbirlerine sorarlar.
Ali Bulaç : Onlar cennetlerdedirler; birbirlerine sorarlar.
Ali Fikri Yavuz : Cennetlerdedirler; sorarlar.
Bekir Sadak : (39-42) Ancak, defteri sagdan verilenler boyle degildir; onlar cennettedirler. Suclulara: «Sizi bu yakici atese surukleyen nedir?» diye sorarlar.
Celal Yıldırım : (40-41) Cennetlerde, suçlu günahkârlar hakkında birbirlerinden sorarlar :
Diyanet İşleri : (40-42) Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler: “Sizi Sekar’a (cehenneme) ne soktu?”
Diyanet İşleri (eski) : (39-42) Ancak, defteri sağdan verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. Suçlulara: 'Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?' diye sorarlar.
Diyanet Vakfi : (40-42) Onlar cennetler içindedir. Günahkârlara: Sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir? diye uzaktan uzağa sorarlar.
Edip Yüksel : Cennetler içindedirler, sorarlar,
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar cennettedirler, sorup dururlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Cennetlerdedir; soruşur dururlar
Elmalılı Hamdi Yazır : Cennetlerdedir, soruşdururlar
Fizilal-il Kuran : Onlar cennetlerde ağırlanırlar. Sorarlar.
Gültekin Onan : Onlar cennetlerdedirler; birbirlerine sorarlar.
Hakkı Yılmaz : (40,41) Sağın yaranı, bahçelerdedirler. Suçlulardan soruşur dururlar:
Hasan Basri Çantay : (Onlar) cennetlerdedirler. Soruşurlar,
Hayrat Neşriyat : (40-41) (Onlar) Cennetlerdedir; birbirlerine suçlular(ın hâlin)den sorarlar.
İbni Kesir : Cennetlerdedirler. Sorarlar,
İskender Evrenosoğlu : Onlar cennetlerdedir. (Diğerlerine) sorarlar.
Muhammed Esed : onlar (cennet) bahçelerinde (oturarak) soracaklar
Ömer Nasuhi Bilmen : (39-40) Ashâb-ı Yemîn ise müstesna. Onlar cennetlerdedirler, soruşurlar.
Ömer Öngüt : Onlar cennetlerdedirler. (Uzaktan uzağa) sorarlar:
Şaban Piriş : Cennettedirler. Ve soruştururlar.
Suat Yıldırım : (40-42) Onlar mutlaka cennetlerde mücrimlerin durumu hakkında, kendi aralarında konuşurlar. O suçlulara: "Neydi bu cehenneme sizi sürükleyen?" diye sorulur.
Süleyman Ateş : Onlar cennetler içinde soruyorlar;
Tefhim-ul Kuran : Onlar cennetlerdedirler; birbirlerine sorarlar.
Ümit Şimşek : Onlar Cennetlerde, soruşturmaktadırlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Bahçelerdedirler. Birbirlerine soruyorlar,


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}