» 47 / Muhammed  13:

Kuran Sırası: 47
İniş Sırası: 95
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38

 » 47 / Muhammed  Suresi: 13
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَكَأَيِّنْ (VKÊYN) = ve keeyyin : nicesini
2. مِنْ (MN) = min : -den
3. قَرْيَةٍ (GRYT) = ḳaryetin : kent(ler)-
4. هِيَ (HY) = hiye : (öyle ki)
5. أَشَدُّ (ÊŞD̃) = eşeddu : daha şiddetliydi
6. قُوَّةً (GVT) = ḳuvveten : kuvvet bakımından
7. مِنْ (MN) = min : -den
8. قَرْيَتِكَ (GRYTK) = ḳaryetike : senin kentin-
9. الَّتِي (ELTY) = lletī :
10. أَخْرَجَتْكَ (ÊḢRCTK) = eḣracetke : seni çıkardıkları
11. أَهْلَكْنَاهُمْ (ÊHLKNEHM) = ehleknāhum : biz yok ettik
12. فَلَا (FLE) = felā : ve olmadı
13. نَاصِرَ (NEṦR) = nāSira : yardım eden
14. لَهُمْ (LHM) = lehum : onlara
nicesini | -den | kent(ler)- | (öyle ki) | daha şiddetliydi | kuvvet bakımından | -den | senin kentin- | | seni çıkardıkları | biz yok ettik | ve olmadı | yardım eden | onlara |

[] [] [GRY] [] [ŞD̃D̃] [GVY] [] [GRY] [] [ḢRC] [HLK] [] [NṦR] []
VKÊYN MN GRYT HY ÊŞD̃ GVT MN GRYTK ELTY ÊḢRCTK ÊHLKNEHM FLE NEṦR LHM

ve keeyyin min ḳaryetin hiye eşeddu ḳuvveten min ḳaryetike lletī eḣracetke ehleknāhum felā nāSira lehum
وكأين من قرية هي أشد قوة من قريتك التي أخرجتك أهلكناهم فلا ناصر لهم

 » 47 / Muhammed  Suresi: 13
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وكأين | VKÊYN ve keeyyin nicesini And how many
من | MN min -den of
قرية ق ر ي | GRY GRYT ḳaryetin kent(ler)- a town,
هي | HY hiye (öyle ki) which
أشد ش د د | ŞD̃D̃ ÊŞD̃ eşeddu daha şiddetliydi (was) stronger
قوة ق و ي | GVY GVT ḳuvveten kuvvet bakımından (in) strength
من | MN min -den than
قريتك ق ر ي | GRY GRYTK ḳaryetike senin kentin- your town
التي | ELTY lletī which
أخرجتك خ ر ج | ḢRC ÊḢRCTK eḣracetke seni çıkardıkları has driven you out?
أهلكناهم ه ل ك | HLK ÊHLKNEHM ehleknāhum biz yok ettik We destroyed them,
فلا | FLE felā ve olmadı so no
ناصر ن ص ر | NṦR NEṦR nāSira yardım eden helper
لهم | LHM lehum onlara for them.

47:13 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

nicesini | -den | kent(ler)- | (öyle ki) | daha şiddetliydi | kuvvet bakımından | -den | senin kentin- | | seni çıkardıkları | biz yok ettik | ve olmadı | yardım eden | onlara |

[] [] [GRY] [] [ŞD̃D̃] [GVY] [] [GRY] [] [ḢRC] [HLK] [] [NṦR] []
VKÊYN MN GRYT HY ÊŞD̃ GVT MN GRYTK ELTY ÊḢRCTK ÊHLKNEHM FLE NEṦR LHM

ve keeyyin min ḳaryetin hiye eşeddu ḳuvveten min ḳaryetike lletī eḣracetke ehleknāhum felā nāSira lehum
وكأين من قرية هي أشد قوة من قريتك التي أخرجتك أهلكناهم فلا ناصر لهم

[] [] [ق ر ي] [] [ش د د] [ق و ي] [] [ق ر ي] [] [خ ر ج] [ه ل ك] [] [ن ص ر] []

 » 47 / Muhammed  Suresi: 13
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وكأين | VKÊYN ve keeyyin nicesini And how many
Vav,Kef,,Ye,Nun,
6,20,,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
من | MN min -den of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قرية ق ر ي | GRY GRYT ḳaryetin kent(ler)- a town,
Gaf,Re,Ye,Te merbuta,
100,200,10,400,
N – genitive feminine indefinite noun
اسم مجرور
هي | HY hiye (öyle ki) which
He,Ye,
5,10,
PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun
ضمير منفصل
أشد ش د د | ŞD̃D̃ ÊŞD̃ eşeddu daha şiddetliydi (was) stronger
,Şın,Dal,
,300,4,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
قوة ق و ي | GVY GVT ḳuvveten kuvvet bakımından (in) strength
Gaf,Vav,Te merbuta,
100,6,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
من | MN min -den than
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قريتك ق ر ي | GRY GRYTK ḳaryetike senin kentin- your town
Gaf,Re,Ye,Te,Kef,
100,200,10,400,20,
N – genitive feminine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
التي | ELTY lletī which
Elif,Lam,Te,Ye,
1,30,400,10,
REL – feminine singular relative pronoun
اسم موصول
أخرجتك خ ر ج | ḢRC ÊḢRCTK eḣracetke seni çıkardıkları has driven you out?
,Hı,Re,Cim,Te,Kef,
,600,200,3,400,20,
V – 3rd person feminine singular (form IV) perfect verb
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أهلكناهم ه ل ك | HLK ÊHLKNEHM ehleknāhum biz yok ettik We destroyed them,
,He,Lam,Kef,Nun,Elif,He,Mim,
,5,30,20,50,1,5,40,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
فلا | FLE felā ve olmadı so no
Fe,Lam,Elif,
80,30,1,
REM – prefixed resumption particle
NEG – negative particle
الفاء استئنافية
حرف نفي
ناصر ن ص ر | NṦR NEṦR nāSira yardım eden helper
Nun,Elif,Sad,Re,
50,1,90,200,
N – accusative masculine active participle
اسم منصوب
لهم | LHM lehum onlara for them.
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَكَأَيِّنْ: nicesini | مِنْ: -den | قَرْيَةٍ: kent(ler)- | هِيَ: (öyle ki) | أَشَدُّ: daha şiddetliydi | قُوَّةً: kuvvet bakımından | مِنْ: -den | قَرْيَتِكَ: senin kentin- | الَّتِي: | أَخْرَجَتْكَ: seni çıkardıkları | أَهْلَكْنَاهُمْ: biz yok ettik | فَلَا: ve olmadı | نَاصِرَ: yardım eden | لَهُمْ: onlara |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وكأين WKÊYN nicesini | من MN -den | قرية GRYT kent(ler)- | هي HY (öyle ki) | أشد ÊŞD̃ daha şiddetliydi | قوة GWT kuvvet bakımından | من MN -den | قريتك GRYTK senin kentin- | التي ELTY | أخرجتك ÊḢRCTK seni çıkardıkları | أهلكناهم ÊHLKNEHM biz yok ettik | فلا FLE ve olmadı | ناصر NEṦR yardım eden | لهم LHM onlara |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve keeyyin: nicesini | min: -den | ḳaryetin: kent(ler)- | hiye: (öyle ki) | eşeddu: daha şiddetliydi | ḳuvveten: kuvvet bakımından | min: -den | ḳaryetike: senin kentin- | lletī: | eḣracetke: seni çıkardıkları | ehleknāhum: biz yok ettik | felā: ve olmadı | nāSira: yardım eden | lehum: onlara |
Kırık Meal (Transcript) : |VKÊYN: nicesini | MN: -den | GRYT: kent(ler)- | HY: (öyle ki) | ÊŞD̃: daha şiddetliydi | GVT: kuvvet bakımından | MN: -den | GRYTK: senin kentin- | ELTY: | ÊḢRCTK: seni çıkardıkları | ÊHLKNEHM: biz yok ettik | FLE: ve olmadı | NEṦR: yardım eden | LHM: onlara |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve nice şehirlerin halkını helâk ettik ki onlar, seni çıkardıkları şehirdekilerden daha da güçlü kuvvetliydiler; onlara bir yardım eden bile yok.
Adem Uğur : Senin şehrinden -ki ora (halkı) seni çıkardı- daha kuvvetli nice şehirleri yok ettik; onlara bir yardım eden de çıkmadı.
Ahmed Hulusi : Seni şehrinden çıkartan kuvvetçe daha güçlü nice şehir (halk) vardı! Onları helâk ettik (düşünün?)! Onlara yardım eden yoktu.
Ahmet Tekin : Seni yurdundan eden şehrin halkından daha güçlü, kuvvetli, nice şehirlerin halklarını yok ettik. Onlara yardım eden de olmadı.
Ahmet Varol : Seni çıkaran kasabandan daha güçlü nice kasabalar vardı ki onları helâk ettik. Onların bir yardımcıları da olmadı.
Ali Bulaç : Seni sürüp çıkaran memleketinden kuvvet bakımından daha üstün nice memleketler vardı ki, biz onları yıkıma uğrattık da kendileri için hiçbir yardımcı yoktu.
Ali Fikri Yavuz : Seni, memleketinden (Mekke’den) çıkaran halktan daha kuvvetli nice memleketler (halkı) vardı ki, (türlü azablarla) onları helâk ettik de kendilerini (azabdan), kurtaran olmamıştı.
Bekir Sadak : Seni surup cikaran kasabadan daha kuvvetli olan nice kasabalari yok ettik. Yardim edenleri bulunmadi.
Celal Yıldırım : Nice kasabalar var ki onlar senin çıkarıldığın kasabadan daha kuvvetli idiler, onları yok ettik ; onlara bir yardımcı da bulunmadı.
Diyanet İşleri : (Ey Muhammed!) Seni çıkaran kendi memleket halkından daha güçlü nice memleket halkları vardı ki, biz onları helâk ettik. Onların hiçbir yardımcısı da olmadı.
Diyanet İşleri (eski) : Seni sürüp çıkaran şehirden daha kuvvetli olan nice şehirler yok ettik. Yardım edenleri bulunmadı.
Diyanet Vakfi : Senin şehrinden -ki ora (halkı) seni çıkardı- daha kuvvetli nice şehirleri yok ettik; onlara bir yardım eden de çıkmadı.
Edip Yüksel : Seni çıkaran ülkenden daha güçlü nice ülkeler vardı ki onları yok ettik, onlara yardım eden olmadı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey Muhammed! Seni yurdundan çıkaran şehirden daha kuvvetli olan nice şehirler vardı ki biz onları helâk ettik de onlara yardım eden çıkmadı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Seni yurdundan çıkaran şehirden daha kuvvetli nice şehirler vardı ki, Biz onları helak ettik de onlara yardım eden yok.
Elmalılı Hamdi Yazır : Seni çıkaran karyenden daha kuvvetli ne karyeler vardı ki biz onları helâk ettik de onları kurtaran yok
Fizilal-il Kuran : Biz, halkı seni yurdundan çıkaran şehirden daha kuvvetli nice şehirleri yok ettik, fakat onlara bir yardım eden çıkmadı.
Gültekin Onan : Seni sürüp çıkaran memleketinden kuvvet bakımından daha üstün nice memleketler vardı ki, biz onları yıkıma uğrattık da kendileri için hiçbir yardımcı yoktu.
Hakkı Yılmaz : "Ve kuvvetçe, seni çıkaran kentten daha şiddetli nice kentler; onları değişime/yıkıma uğrattık. Öyle ki kendileri için yardımcı diye bir şey olmadı. "
Hasan Basri Çantay : Biz nice memleket (ler halkını) ki (her biri) seni (içinden) çıkaran (öz) memleketinden daha çok kuvvetli idi — helak etdik. (O zaman) onların (selâmetine) hiçbir yardımcı da yokdu.
Hayrat Neşriyat : Seni (kendi içinden) çıkaran (hicrete zorlayan) memleketinden (o Mekke müşriklerinden) kuvvetçe daha çetin (insanlarla dolu) nice şehirler de vardır! Onları helâk ettik; onlara yardım eden de olmadı.
İbni Kesir : Nice kasabaları yok ettik ki; onlar, seni sürüp çıkaran kasabadan daha kuvvetli idiler. Ve onlara yardım eden de bulunmadı.
İskender Evrenosoğlu : Nice beldeler, seni çıkardıkları ülkeden daha kuvvetliydi (daha üstündü), onları helâk ettik. O zaman onlar için bir yardımcı yoktu.
Muhammed Esed : (Ey Muhammed,) Seni (yurdundan) kovan bu toplumdan daha güçlü nice toplumları yok ettik de onlara bir yardım eden çıkmadı!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve nice beldeler de var idi ki, seni çıkarmış olan beldeden daha kuvvetce şiddetli idi. Onları helâk ettik, artık onlar için bir yardımcı yoktur.
Ömer Öngüt : Nice memleketler vardır ki, onlar seni sürüp çıkaran memleketten daha kuvvetli idiler. Biz onları helâk ettik. Onlara bir yardım eden de bulunmadı.
Şaban Piriş : -Seni ülkenden çıkaranlardan daha güçlü nice ülkeleri helak ettik de onlar için bir yardımcı/kurtarıcı yoktu.
Suat Yıldırım : Nice şehirler vardı ki halkı, seni süren Mekke şehri’nin halkından daha kuvvetli idiler. İşte Biz, onları imha ettik ve kendilerine yardım edecek kimse çıkmadı.
Süleyman Ateş : Seni (içinden) çıkarmış olan kentten daha kuvvetli nice kent var ki biz onları yok ettik de onlara yardım eden çıkmadı.
Tefhim-ul Kuran : Seni sürüp çıkaran memleketinden, kuvvet bakımından daha üstün nice memleketler vardır ki, biz onları yıkıma uğrattık da kendileri için hiçbir yardımcı yoktu.
Ümit Şimşek : Seni yurdundan çıkaran bu beldeden daha güçlü nice beldeler vardı ki, Biz onları helâk ettik de yardımlarına koşan çıkmadı.
Yaşar Nuri Öztürk : Seni yerinden çıkaran o kentinden çok daha kuvvetlice nice kentler vardı ki, biz hepsini helâk ettik; hiçbir yardımcıları olmadı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}