Hayrat Neşriyat Meali |
|
(1-2) Yemîn olsun (emirlerle) birbiri ardınca gönderilenlere (o mürselât’a) ve şiddetli bir şekilde estikçe esen (geçip giden melek)lere!(77:1) | |
Ve (o emirleri) yaydıkça yayanlara!(77:3) | |
Artık (hak ile bâtılı) ayırdıkça ayıranlara!(77:4) | |
(5-6) Hem (tevbe edenleri) ma'zur kılmak veya (günah işleyenleri) korkutmak için(peygamberlere) zikir (vahiy) bırakanlara!(77:5) | |
Şübhesiz ki va'd olunup durduğunuz (o kıyâmet) mutlaka vâki' (olacak)tır.(77:7) | |
(8-11) Nihâyet yıldızlar söndürüldüğü zaman, gök yarıldığı zaman, dağlar ufalanıp savrulduğu zaman, peygamberlere (ümmetleri hakkında şâhidlik etmeleri için) vakit belirlendiği zaman!(77:8) | |
(Denilir ki:) '(Bu şâhidlik) hangi güne ertelendi?'(77:12) | |
(Mahlûkatın arasını) ayırma (hüküm verme) gününe!(77:13) | |
O ayırma gününü sana ne bildirdi?(77:14) | |
Yalanlayanların o gün vay hâline!(77:15) | |
Biz önceki (kâfir)leri (isyanları sebebiyle) helâk etmedik mi?(77:16) | |
Sonra geridekileri onların peşine takarız.(77:17) | |
İşte o günahkârlara, böyle yaparız!(77:18) | |
(Ey insanlar!) Sizi hakir bir sudan yaratmadık mı?(77:20) | |
(21-22) Sonra onu belli bir zamâna kadar sağlam bir yerde (rahimde yerleşik) kıldık.(77:21) | |
Artık (bunu) kudretimizle yaptık; işte (biz) ne güzel güç yetirenler(iz)!(77:23) | |
(25-26) (Biz,) arzı hayat sâhiblerine de ölülere de bir toplanma yeri yapmadık mı?(77:25) | |
Orada yüksek, sâbit dağlar meydana getirmedik mi? Hem size tatlı bir su içirmedik mi?(77:27) | |
(Ki o gün kâfirlere şöyle denilir:) 'Kendisini, yalanlamakta olduğunuz (azâb)a gidin!'(77:29) | |
'(Haydi!) Üç çatallı bir gölgeye (Cehennemin dumanına) gidin!'(77:30) | |
(O,) ne gölgelendiricidir ne de alevden korur.(77:31) | |
Çünki o (Cehennem), saray gibi (büyük) kıvılcımlar saçar.(77:32) | |
Sanki o (sıçrayan kıvılcımlar, peşpeşe gelen) sarı develer gibidir.(77:33) | |
Bu, (onların artık) konuşamayacakları bir gündür!(77:35) | |
Onlara izin de verilmez ki özür dilesinler!(77:36) | |
(Onlara şöyle denilir:) 'Bu, (hak ile bâtılın) ayırma (hüküm verme) günüdür! Sizi ve (sizden) öncekileri bir araya getirdik.'(77:38) | |
'Artık (azabdan kurtulmak için) bir tuzağınız varsa, haydi bana tuzak kurun!'(77:39) | |
(41-42) Şübhesiz ki takvâ sâhibleri (ise, o gün) gölgelerde ve pınar başlarında, canlarının çekmekte olduğu meyveler arasındadırlar.(77:41) | |
(Onlara şöyle denilir:) 'İşleyegeldiğiniz (sâlih) ameller sebebiyle (bir mükâfât olarak), âfiyetle yiyin, için!'(77:43) | |
İşte biz, iyilik edenleri böyle mükâfâtlandırırız.(77:44) | |
(Ey kâfirler! Siz de dünyada) az bir müddet yiyin, faydalanın! Çünki siz günahkârlarsınız.(77:46) | |
Hem onlara: 'Rükû' edin!' denildiği zaman, rükû' etmezler.(77:48) | |
(Onlar) artık bundan (Kur’ân’dan) sonra hangi söze inanacaklar?(77:50) | |