» 46 / Ahkâf  32:

Kuran Sırası: 46
İniş Sırası: 66
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35

 » 46 / Ahkâf  Suresi: 32
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَمَنْ (VMN) = ve men : ve kim
2. لَا (LE) = lā :
3. يُجِبْ (YCB) = yucib : uymazsa
4. دَاعِيَ (D̃EAY) = dāǐye : da'vetçisine
5. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
6. فَلَيْسَ (FLYS) = feleyse : değildir
7. بِمُعْجِزٍ (BMACZ) = bimuǎ'cizin : aciz bırakacak
8. فِي (FY) = fī :
9. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yeryüzünde
10. وَلَيْسَ (VLYS) = veleyse : ve olmaz
11. لَهُ (LH) = lehu : kendisinin
12. مِنْ (MN) = min :
13. دُونِهِ (D̃VNH) = dūnihi : O'ndan başka
14. أَوْلِيَاءُ (ÊVLYEÙ) = evliyā'u : velileri
15. أُولَٰئِكَ (ÊVLÙK) = ulāike : onlar
16. فِي (FY) = fī : içindedirler
17. ضَلَالٍ (ŽLEL) = Delālin : bir sapıklık
18. مُبِينٍ (MBYN) = mubīnin : apaçık
ve kim | | uymazsa | da'vetçisine | Allah'ın | değildir | aciz bırakacak | | yeryüzünde | ve olmaz | kendisinin | | O'ndan başka | velileri | onlar | içindedirler | bir sapıklık | apaçık |

[] [] [CVB] [D̃AV] [] [LYS] [ACZ] [] [ERŽ] [LYS] [] [] [D̃VN] [VLY] [] [] [ŽLL] [BYN]
VMN LE YCB D̃EAY ELLH FLYS BMACZ FY ELÊRŽ VLYS LH MN D̃VNH ÊVLYEÙ ÊVLÙK FY ŽLEL MBYN

ve men yucib dāǐye llahi feleyse bimuǎ'cizin l-erDi veleyse lehu min dūnihi evliyā'u ulāike Delālin mubīnin
ومن لا يجب داعي الله فليس بمعجز في الأرض وليس له من دونه أولياء أولئك في ضلال مبين

 » 46 / Ahkâf  Suresi: 32
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ومن | VMN ve men ve kim And whoever
لا | LE (does) not
يجب ج و ب | CVB YCB yucib uymazsa respond
داعي د ع و | D̃AV D̃EAY dāǐye da'vetçisine (to the) caller
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah,
فليس ل ي س | LYS FLYS feleyse değildir then not
بمعجز ع ج ز | ACZ BMACZ bimuǎ'cizin aciz bırakacak he can escape
في | FY in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde the earth,
وليس ل ي س | LYS VLYS veleyse ve olmaz and not
له | LH lehu kendisinin for him
من | MN min besides Him
دونه د و ن | D̃VN D̃VNH dūnihi O'ndan başka besides Him
أولياء و ل ي | VLY ÊVLYEÙ evliyā'u velileri protectors.
أولئك | ÊVLÙK ulāike onlar Those
في | FY içindedirler (are) in
ضلال ض ل ل | ŽLL ŽLEL Delālin bir sapıklık error
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnin apaçık "clear."""

46:32 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve kim | | uymazsa | da'vetçisine | Allah'ın | değildir | aciz bırakacak | | yeryüzünde | ve olmaz | kendisinin | | O'ndan başka | velileri | onlar | içindedirler | bir sapıklık | apaçık |

[] [] [CVB] [D̃AV] [] [LYS] [ACZ] [] [ERŽ] [LYS] [] [] [D̃VN] [VLY] [] [] [ŽLL] [BYN]
VMN LE YCB D̃EAY ELLH FLYS BMACZ FY ELÊRŽ VLYS LH MN D̃VNH ÊVLYEÙ ÊVLÙK FY ŽLEL MBYN

ve men yucib dāǐye llahi feleyse bimuǎ'cizin l-erDi veleyse lehu min dūnihi evliyā'u ulāike Delālin mubīnin
ومن لا يجب داعي الله فليس بمعجز في الأرض وليس له من دونه أولياء أولئك في ضلال مبين

[] [] [ج و ب] [د ع و] [] [ل ي س] [ع ج ز] [] [ا ر ض] [ل ي س] [] [] [د و ن] [و ل ي] [] [] [ض ل ل] [ب ي ن]

 » 46 / Ahkâf  Suresi: 32
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ومن | VMN ve men ve kim And whoever
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
لا | LE (does) not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يجب ج و ب | CVB YCB yucib uymazsa respond
Ye,Cim,Be,
10,3,2,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
داعي د ع و | D̃AV D̃EAY dāǐye da'vetçisine (to the) caller
Dal,Elif,Ayn,Ye,
4,1,70,10,
N – accusative masculine active participle
اسم منصوب
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah,
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
فليس ل ي س | LYS FLYS feleyse değildir then not
Fe,Lam,Ye,Sin,
80,30,10,60,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الفاء استئنافية
فعل ماض من اخوات «كان»
بمعجز ع ج ز | ACZ BMACZ bimuǎ'cizin aciz bırakacak he can escape
Be,Mim,Ayn,Cim,Ze,
2,40,70,3,7,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine indefinite (form IV) active participle
جار ومجرور
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde the earth,
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
وليس ل ي س | LYS VLYS veleyse ve olmaz and not
Vav,Lam,Ye,Sin,
6,30,10,60,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض من اخوات «كان»
له | LH lehu kendisinin for him
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
من | MN min besides Him
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
دونه د و ن | D̃VN D̃VNH dūnihi O'ndan başka besides Him
Dal,Vav,Nun,He,
4,6,50,5,
N – genitive noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أولياء و ل ي | VLY ÊVLYEÙ evliyā'u velileri protectors.
,Vav,Lam,Ye,Elif,,
,6,30,10,1,,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
أولئك | ÊVLÙK ulāike onlar Those
,Vav,Lam,,Kef,
,6,30,,20,
DEM – plural demonstrative pronoun
اسم اشارة
في | FY içindedirler (are) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
ضلال ض ل ل | ŽLL ŽLEL Delālin bir sapıklık error
Dad,Lam,Elif,Lam,
800,30,1,30,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnin apaçık "clear."""
Mim,Be,Ye,Nun,
40,2,10,50,
N – genitive masculine indefinite (form IV) active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَمَنْ: ve kim | لَا: | يُجِبْ: uymazsa | دَاعِيَ: da'vetçisine | اللَّهِ: Allah'ın | فَلَيْسَ: değildir | بِمُعْجِزٍ: aciz bırakacak | فِي: | الْأَرْضِ: yeryüzünde | وَلَيْسَ: ve olmaz | لَهُ: kendisinin | مِنْ: | دُونِهِ: O'ndan başka | أَوْلِيَاءُ: velileri | أُولَٰئِكَ: onlar | فِي: içindedirler | ضَلَالٍ: bir sapıklık | مُبِينٍ: apaçık |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ومن WMN ve kim | لا LE | يجب YCB uymazsa | داعي D̃EAY da'vetçisine | الله ELLH Allah'ın | فليس FLYS değildir | بمعجز BMACZ aciz bırakacak | في FY | الأرض ELÊRŽ yeryüzünde | وليس WLYS ve olmaz | له LH kendisinin | من MN | دونه D̃WNH O'ndan başka | أولياء ÊWLYEÙ velileri | أولئك ÊWLÙK onlar | في FY içindedirler | ضلال ŽLEL bir sapıklık | مبين MBYN apaçık |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve men: ve kim | : | yucib: uymazsa | dāǐye: da'vetçisine | llahi: Allah'ın | feleyse: değildir | bimuǎ'cizin: aciz bırakacak | : | l-erDi: yeryüzünde | veleyse: ve olmaz | lehu: kendisinin | min: | dūnihi: O'ndan başka | evliyā'u: velileri | ulāike: onlar | : içindedirler | Delālin: bir sapıklık | mubīnin: apaçık |
Kırık Meal (Transcript) : |VMN: ve kim | LE: | YCB: uymazsa | D̃EAY: da'vetçisine | ELLH: Allah'ın | FLYS: değildir | BMACZ: aciz bırakacak | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | VLYS: ve olmaz | LH: kendisinin | MN: | D̃VNH: O'ndan başka | ÊVLYEÙ: velileri | ÊVLÙK: onlar | FY: içindedirler | ŽLEL: bir sapıklık | MBYN: apaçık |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve kim icâbet etmezse Allah'a çağırana, artık o, yeryüzünde Allah'ı âciz bırakamaz ve ondan başka yardımcılar da yoktur ona; bu çeşit kişilerdir apaçık sapıklığa düşenler.
Adem Uğur : Allah'ın dâvetçisine uymayan kimse yeryüzünde Allah'ı âciz bırakacak değildir. Kendisi için Allah'tan başka dostlar da bulunmaz. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.
Ahmed Hulusi : Kim Allâh davetçisine (DAÎALLÂH) icabet etmezse, (Allâh'ı) arzda âciz bırakamaz! O'nun dûnunda onun dostları da olmaz. . . İşte onlar apaçık bir sapma içindedirler.
Ahmet Tekin : 'Kimler Allah’ın yoluna, İslâm’a davet edene icabet etmez, uymazsa, bilsin ki, yeryüzünde Allah’ı âciz bırakacak, koyduğu kanunların dışına çıkarak yakayı kurtaracak değildir. Onların Allah’ın dışında, kulları durumundakilerden, dostlarının, velilerinin, koruyucularının olması da mümkün değildir. Onlar tamamen başına buyruk bir hayat, koyu bir cehalet, dalâlet, bozuk düzen içindedirler.'
Ahmet Varol : Kim Allah'ın davetçisine icabet etmezse o yeryüzünde (Allah'ı) aciz bırakacak değildir ve onun, O'ndan başka dostları da yoktur. İşte onlar apaçık sapıklık içindedirler.'
Ali Bulaç : "Kim Allah'a davet edene icabet etmezse, artık o, yeryüzünde (Allah'ı aciz bırakacak değildir ve onun O'ndan başka) velileri yoktur. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler."
Ali Fikri Yavuz : Kim Allah’ın davetçisinin (Hz. Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’ın) davetine uymazsa, arzda (Allah’ı) aciz bırakacak değildir, (asla başına gelecek azabı engelleyemez). Ona Allah’dan başka sahib olacak yardımcılar da yoktur. Böyleleri, açık bir sapıklık içindedirler.
Bekir Sadak : Allah'a cagirana uymayan kimse bilsin ki, Allah'i yeryuzunde aciz birakamaz; onlarin O'ndan baska dostlari da bulunmaz; iste onlar apacik sapikliktadirlar.
Celal Yıldırım : Kim Allah'ın dâvetçisine olumlu cevap vermez de O'na uymazsa (bilsin ki) o, yeryüzünde (Allah'ı) âciz bırakacak değildir ve onun için Allah'tan başka dostlar, sahip çıkanlar da yoktur. İşte onlar açık bir sapıklık içindedirler.
Diyanet İşleri : Kim Allah’ın davetçisine uymazsa, yeryüzünde Allah’ı âciz bırakacak değildir. Kendisi için Allah’tan başka dostlar da bulunmaz. İşte onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
Diyanet İşleri (eski) : Allah'a çağırana uymayan kimse bilsin ki, Allah'ı yeryüzünde aciz bırakamaz; onların O'ndan başka dostları da bulunmaz; işte onlar apaçık sapıklıktadırlar.
Diyanet Vakfi : Allah'ın dâvetçisine uymayan kimse yeryüzünde Allah'ı âciz bırakacak değildir. Kendisi için Allah'tan başka dostlar da bulunmaz. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.
Edip Yüksel : ALLAH'a çağıranı yanıtlamıyanlar yeryüzünde kaçamaz. Onların O'na karşı dostları da olmaz. Onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Her kim Allah'ın davetçisine uymazsa bilsin ki, yeryüzünde Allah'ı aciz bırakacak değildir. Onun Allah'tan başka dostları da yoktur. İşte onlar apaçık bir sapıklık içerisindedirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Her kim Allah'ın davetçisine uymazsa, yeryüzünde (Allah'ı) aciz bırakacak değildir ve O'ndan başka kendisine sahip olacak kayırıcıları da yoktur. Öyleleri açık bir sapıklık içindedirler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve her kim Allahın da'vetcisine icâbet eylemezse Arzda âciz bırakacak değildir ve ona onun berisinden sahib olacak veliyler de yoktur, öyleler açık bir dalâl içindedirler
Fizilal-il Kuran : Kim Allah'ın davetçisine uymazsa, yeryüzünde başına inecek belaya engel olamaz. Onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
Gültekin Onan : "Kim Tanrı'ya davet edene icabet etmezse, artık o, yeryüzünde (Tanrı'yı aciz bırakacak değildir ve onun O'ndan başka) velileri yoktur. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler."
Hakkı Yılmaz : (30-32) Onlar: “Ey toplumumuz! Şüphesiz biz Mûsâ'dan sonra indirilen ve sadece içinde konu edilenleri tasdik eden, hakka ve dosdoğru yola kılavuz olan bir kitap dinledik. Ey toplumumuz! Allah'ın davetçisine karşılık verin ve O'na iman edin ki, Allah günahlarınızı bağışlasın ve sizi acı bir azaptan kurtarsın. Her kim Allah'ın davetçisine karşılık vermezse, bilsin ki, yeryüzünde Allah'ı âciz bırakacak değildir. Onun için Allah'ın astlarından yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakın kimseler de yoktur. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içerisindedirler” dediler.
Hasan Basri Çantay : Kim Allahın da'vetcisine icabet etmezse o, yer (yüzün) de (Allâhı) âciz bırakacak değildir. Onun Allahdan başka yardımcıları da yokdur. Onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
Hayrat Neşriyat : 'Artık kim Allah’ın da'vetçisine icâbet etmezse, bu yüzden yeryüzünde (Allah’ı)âciz bırakıcı değildir ve kendisi için, O’ndan (Allah’dan) başka (azâbı def' edecek) dostlar yoktur. İşte onlar, apaçık bir dalâlet içindedirler!'
İbni Kesir : Allah'ın davetçisine uymayan kimse bilsin ki; yeryüzünde Allah'ı aciz bırakamaz. Ve onun için Allah'tan başka veliler de bulunmaz. İşte onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
İskender Evrenosoğlu : Ve Allah'ın davetçisine icabet etmeyen kimse, yeryüzünde (Allah'ı) aciz bırakacak değildir. Ve onun Allah'tan başka dostları yoktur. İşte onlar apaçık dalâlet içindedirler.
Muhammed Esed : Ama Allah'ın çağrısına uymayan, (O'ndan) yeryüzünde asla kurtulamaz ve (öteki dünyada) O'na karşı hiçbir koruyucu bulamaz. Böyleleri, sapıklık içinde kaybolup gitmişlerdir."
Ömer Nasuhi Bilmen : «Ve her kim Allah'ın dâvetçisine icabet etmezse, artık yerde aciz bırakıcı değildir ve onun için O'nun ötesinde yardımcılar da yoktur. Onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.»
Ömer Öngüt : "Allah'a çağıran (Muhammed'e) uymayan kimse bilsin ki, Allah'ı yeryüzünde âciz bırakamaz. Kendisinin O'ndan başka dostları da bulunmaz. İşte onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
Şaban Piriş : Kim Allah’ın davetçisine uymazsa, yeryüzünde kaçıp sığınacağı bir yer yoktur. Onun Allah’tan başka bir velisi de yoktur. İşte böyleler apaçık bir sapıklık içindedir.
Suat Yıldırım : Allah’ın elçisine icabet etmeyen kimse bilsin ki, Allah’ın cezasından asla kaçıp kurtulamaz ve Allah’tan başka hiçbir hâmi ve dost bulamaz. Onlar besbelli bir sapıklık içindedirler.
Süleyman Ateş : Kim Allâh'ın da'vetçisine uymazsa, yeryüzünde (başına inecek belâya) engel olamaz. Kendisinin O'ndan başka velileri de olmaz. Onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.
Tefhim-ul Kuran : «Kim Allah'a davet edene icabet etmezse, artık o, yeryüzünde (Allah'ı aciz bırakacak değildir ve onun O'ndan başka) velileri de yoktur. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.»
Ümit Şimşek : Allah'a çağıran davetçiye uymayan kimse ise, dünyada Allah'ı âciz bırakacak değildir; onun için Allah'tan başka dostlar da bulunmaz. Onlar apaçık bir şaşkınlıktadır.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah'ın davetçisine uymayan, yeryüzünde hiç kimseyle yarışamaz/hiç kimseyi âciz bırakamaz. Böylesinin, Allah dışında/Allah'ın davetçisi dışında evliyası da olmaz. Böyleleri apaçık bir sapıklık içindedir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}