» 45 / Câsiye  10:

Kuran Sırası: 45
İniş Sırası: 65
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37

 » 45 / Câsiye  Suresi: 10
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. مِنْ (MN) = min :
2. وَرَائِهِمْ (VREÙHM) = verāihim : ötelerinden de
3. جَهَنَّمُ (CHNM) = cehennemu : cehennem
4. وَلَا (VLE) = ve lā : ve
5. يُغْنِي (YĞNY) = yuğnī : bir yarar sağlamaz
6. عَنْهُمْ (ANHM) = ǎnhum : kendilerine
7. مَا (ME) = mā :
8. كَسَبُوا (KSBVE) = kesebū : kazandıkları
9. شَيْئًا (ŞYÙE) = şey'en : şeyler
10. وَلَا (VLE) = ve lā : ve (sağlamaz)
11. مَا (ME) = mā : şeyler
12. اتَّخَذُوا (ETḢZ̃VE) = tteḣaƶū : edindikleri
13. مِنْ (MN) = min :
14. دُونِ (D̃VN) = dūni : başka
15. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'tan
16. أَوْلِيَاءَ (ÊVLYEÙ) = evliyā'e : veliler
17. وَلَهُمْ (VLHM) = ve lehum : ve Onların
18. عَذَابٌ (AZ̃EB) = ǎƶābun : bir azab
19. عَظِيمٌ (AƵYM) = ǎZīmun : büyük
| ötelerinden de | cehennem | ve | bir yarar sağlamaz | kendilerine | | kazandıkları | şeyler | ve (sağlamaz) | şeyler | edindikleri | | başka | Allah'tan | veliler | ve Onların | bir azab | büyük |

[] [VRY] [] [] [ĞNY] [] [] [KSB] [ŞYE] [] [] [EḢZ̃] [] [D̃VN] [] [VLY] [LHM] [AZ̃B] [AƵM]
MN VREÙHM CHNM VLE YĞNY ANHM ME KSBVE ŞYÙE VLE ME ETḢZ̃VE MN D̃VN ELLH ÊVLYEÙ VLHM AZ̃EB AƵYM

min verāihim cehennemu ve lā yuğnī ǎnhum kesebū şey'en ve lā tteḣaƶū min dūni llahi evliyā'e ve lehum ǎƶābun ǎZīmun
من ورائهم جهنم ولا يغني عنهم ما كسبوا شيئا ولا ما اتخذوا من دون الله أولياء ولهم عذاب عظيم

 » 45 / Câsiye  Suresi: 10
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
من | MN min Before them
ورائهم و ر ي | VRY VREÙHM verāihim ötelerinden de Before them
جهنم | CHNM cehennemu cehennem (is) Hell
ولا | VLE ve lā ve and not
يغني غ ن ي | ĞNY YĞNY yuğnī bir yarar sağlamaz will avail
عنهم | ANHM ǎnhum kendilerine them
ما | ME what
كسبوا ك س ب | KSB KSBVE kesebū kazandıkları they had earned
شيئا ش ي ا | ŞYE ŞYÙE şey'en şeyler anything,
ولا | VLE ve lā ve (sağlamaz) and not
ما | ME şeyler what
اتخذوا ا خ ذ | EḢZ̃ ETḢZ̃VE tteḣaƶū edindikleri they had taken
من | MN min besides
دون د و ن | D̃VN D̃VN dūni başka besides
الله | ELLH llahi Allah'tan Allah
أولياء و ل ي | VLY ÊVLYEÙ evliyā'e veliler (as) protectors.
ولهم ل ه م | LHM VLHM ve lehum ve Onların And for them
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābun bir azab (is) a punishment
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmun büyük great.

45:10 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

| ötelerinden de | cehennem | ve | bir yarar sağlamaz | kendilerine | | kazandıkları | şeyler | ve (sağlamaz) | şeyler | edindikleri | | başka | Allah'tan | veliler | ve Onların | bir azab | büyük |

[] [VRY] [] [] [ĞNY] [] [] [KSB] [ŞYE] [] [] [EḢZ̃] [] [D̃VN] [] [VLY] [LHM] [AZ̃B] [AƵM]
MN VREÙHM CHNM VLE YĞNY ANHM ME KSBVE ŞYÙE VLE ME ETḢZ̃VE MN D̃VN ELLH ÊVLYEÙ VLHM AZ̃EB AƵYM

min verāihim cehennemu ve lā yuğnī ǎnhum kesebū şey'en ve lā tteḣaƶū min dūni llahi evliyā'e ve lehum ǎƶābun ǎZīmun
من ورائهم جهنم ولا يغني عنهم ما كسبوا شيئا ولا ما اتخذوا من دون الله أولياء ولهم عذاب عظيم

[] [و ر ي] [] [] [غ ن ي] [] [] [ك س ب] [ش ي ا] [] [] [ا خ ذ ] [] [د و ن] [] [و ل ي] [ل ه م] [ع ذ ب] [ع ظ م]

 » 45 / Câsiye  Suresi: 10
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
من | MN min Before them
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
ورائهم و ر ي | VRY VREÙHM verāihim ötelerinden de Before them
Vav,Re,Elif,,He,Mim,
6,200,1,,5,40,
N – genitive noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
جهنم | CHNM cehennemu cehennem (is) Hell
Cim,He,Nun,Mim,
3,5,50,40,
"PN – nominative proper noun → Hell"
اسم علم مرفوع
ولا | VLE ve lā ve and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
يغني غ ن ي | ĞNY YĞNY yuğnī bir yarar sağlamaz will avail
Ye,Ğayn,Nun,Ye,
10,1000,50,10,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
عنهم | ANHM ǎnhum kendilerine them
Ayn,Nun,He,Mim,
70,50,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
ما | ME what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كسبوا ك س ب | KSB KSBVE kesebū kazandıkları they had earned
Kef,Sin,Be,Vav,Elif,
20,60,2,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
شيئا ش ي ا | ŞYE ŞYÙE şey'en şeyler anything,
Şın,Ye,,Elif,
300,10,,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
ولا | VLE ve lā ve (sağlamaz) and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
ما | ME şeyler what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
اتخذوا ا خ ذ | EḢZ̃ ETḢZ̃VE tteḣaƶū edindikleri they had taken
Elif,Te,Hı,Zel,Vav,Elif,
1,400,600,700,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form VIII) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min besides
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
دون د و ن | D̃VN D̃VN dūni başka besides
Dal,Vav,Nun,
4,6,50,
N – genitive noun
اسم مجرور
الله | ELLH llahi Allah'tan Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
أولياء و ل ي | VLY ÊVLYEÙ evliyā'e veliler (as) protectors.
,Vav,Lam,Ye,Elif,,
,6,30,10,1,,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
ولهم ل ه م | LHM VLHM ve lehum ve Onların And for them
Vav,Lam,He,Mim,
6,30,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
الواو عاطفة
جار ومجرور
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābun bir azab (is) a punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,
70,700,1,2,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmun büyük great.
Ayn,Zı,Ye,Mim,
70,900,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |مِنْ: | وَرَائِهِمْ: ötelerinden de | جَهَنَّمُ: cehennem | وَلَا: ve | يُغْنِي: bir yarar sağlamaz | عَنْهُمْ: kendilerine | مَا: | كَسَبُوا: kazandıkları | شَيْئًا: şeyler | وَلَا: ve (sağlamaz) | مَا: şeyler | اتَّخَذُوا: edindikleri | مِنْ: | دُونِ: başka | اللَّهِ: Allah'tan | أَوْلِيَاءَ: veliler | وَلَهُمْ: ve Onların | عَذَابٌ: bir azab | عَظِيمٌ: büyük |
Kırık Meal (Harekesiz) : |من MN | ورائهم WREÙHM ötelerinden de | جهنم CHNM cehennem | ولا WLE ve | يغني YĞNY bir yarar sağlamaz | عنهم ANHM kendilerine | ما ME | كسبوا KSBWE kazandıkları | شيئا ŞYÙE şeyler | ولا WLE ve (sağlamaz) | ما ME şeyler | اتخذوا ETḢZ̃WE edindikleri | من MN | دون D̃WN başka | الله ELLH Allah'tan | أولياء ÊWLYEÙ veliler | ولهم WLHM ve Onların | عذاب AZ̃EB bir azab | عظيم AƵYM büyük |
Kırık Meal (Okunuş) : |min: | verāihim: ötelerinden de | cehennemu: cehennem | ve lā: ve | yuğnī: bir yarar sağlamaz | ǎnhum: kendilerine | : | kesebū: kazandıkları | şey'en: şeyler | ve lā: ve (sağlamaz) | : şeyler | tteḣaƶū: edindikleri | min: | dūni: başka | llahi: Allah'tan | evliyā'e: veliler | ve lehum: ve Onların | ǎƶābun: bir azab | ǎZīmun: büyük |
Kırık Meal (Transcript) : |MN: | VREÙHM: ötelerinden de | CHNM: cehennem | VLE: ve | YĞNY: bir yarar sağlamaz | ANHM: kendilerine | ME: | KSBVE: kazandıkları | ŞYÙE: şeyler | VLE: ve (sağlamaz) | ME: şeyler | ETḢZ̃VE: edindikleri | MN: | D̃VN: başka | ELLH: Allah'tan | ÊVLYEÙ: veliler | VLHM: ve Onların | AZ̃EB: bir azab | AƵYM: büyük |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bulundukları hâlin ardında da cehennem var ve ne kazandıkları, azaplarından birşeyceğizi defedebilir, ne Allah'ı bırakıp da kabûl ettikleri mâbutlar ve onlaradır pek büyük bir azap.
Adem Uğur : Ötelerinde de cehennem vardır. Kazandıkları şeyler de, Allah'ı bırakıp edindikleri dostlar da onlara hiçbir fayda vermez. Büyük azap onlaradır.
Ahmed Hulusi : Peşlerinde de cehennem! Kazandıkları (servet ve makam türü) şeyler de, Allâh dûnunda edindikleri velîler de kendilerinden hiçbir azabı savamaz! Onlar için aziym bir azap vardır.
Ahmet Tekin : Ötelerinde Cehennem var. Ne kazandıkları, servetleri ve oğulları, ne de Allah’ın dışında kulları durumundakilerden edindikleri veliler, koruyucular onlara fayda sağlar. Onlar için büyük bir azap vardır.
Ahmet Varol : Arkalarında cehennem var. Kazandıkları da, Allah'tan başka edindikleri dostlar da kendilerinden bir şey savamaz. Onlar için büyük bir azap vardır.
Ali Bulaç : Arkalarından cehennem (onları izlemektedir). Kazandıkları şeyler, onlara hiçbir yarar sağlamaz. Allah'tan başka edindikleri veliler de. Onlar için büyük bir azab vardır.
Ali Fikri Yavuz : Ötelerinde cehennem var. Ne kazandıkları şeyler, ne de Allah’dan başka edindikleri dostlar, kendilerinden hiç bir şeyi (azabı) kaldıramaz. Onlar için büyük bir azab vardır.
Bekir Sadak : (9-10) Ayetlerimizden bir sey ogrendiginde onu alaya alir. Iste bunlara alcaltici bir azap ve ardindan da cehennem vardir. Kazandiklari seyler de, Allah'i birakip edindikleri dostlar da onlara bir fayda vermez. Buyut azap onlaradir.
Celal Yıldırım : Ve önlerinde de Cehennem. Kazandıkları hiçbir şey ve Allah'ı bırakıp edindikleri dostlar fayda vermez, (azabı geri çevirmez). Onlar için büyük bir azâb vardır.
Diyanet İşleri : Arkalarında da cehennem vardır. Dünyada kazandıkları ve Allah’tan başka edindikleri dostlar onlara hiçbir fayda vermez. Onlar için elbette büyük bir azap vardır.
Diyanet İşleri (eski) : (9-10) Ayetlerimizden bir şey öğrendiğinde onu alaya alır. İşte bunlara alçaltıcı bir azap ve ardından da cehennem vardır. Kazandıkları şeyler de, Allah'ı bırakıp edindikleri dostlar da onlara bir fayda vermez. Büyük azap onlaradır.
Diyanet Vakfi : Ötelerinde de cehennem vardır. Kazandıkları şeyler de, Allah'ı bırakıp edindikleri dostlar da onlara hiçbir fayda vermez. Büyük azap onlaradır.
Edip Yüksel : Onları cehennem beklemektedir. Ne işledikleri şeyler, ne de ALLAH'tan başka edindikleri dostlar onu kurtarabilir. Onlar, acı bir azabı haketmişlerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ötelerinde cehennem var. Ne kazandıkları şeyler, ne de Allah'tan başka edindikleri dostlar, kendilerinden hiçbir şeyi (azabı) kaldıramaz. Onlar için büyük bir azab vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Peşlerinde cehennem var. Ne kazandıkları şeyler, ne de Allah'tan başka edindikleri dostlar, onlardan hiçbir şeyi (azabı) kaldıramaz. Onlara büyük bir azap vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Peşlerinde Cehennem ve onlardan ne kazandıkları bir şey def'edebilir, ne de Allahdan başka evliya edindikleri şeyler, hem onlara azîm bir azâb var
Fizilal-il Kuran : Cehennem onların peşindedir. Kazandıkları şeyler de, Allah'ı bırakıp edindikleri dostlar da onlara hiçbir fayda vermez. Onlar için büyük bir azap vardır.
Gültekin Onan : Arkalarından cehennem (onları izlemektedir). Kazandıkları şeyler, onlara hiçbir yarar sağlamaz. Tanrı'dan başka edindikleri veliler de. Onlar için büyük bir azab vardır.
Hakkı Yılmaz : (9,10) "Ve o, âyetlerimizden bir şey öğrendiği zaman, onu alaya alıyor. İşte onlar için horlayıcı bir azap; ötelerinde cehennem vardır. Kazandıkları şeyler ve Allah'ın astlarından edindikleri koruyucu, yol gösterici yakınlar, kendilerine hiçbir şekilde yararlı olmaz. Ve onlar için büyük bir azap vardır. "
Hasan Basri Çantay : önlerinde cehennem. Onların ne kazandıkları şeyler, ne de Allâhı bırakıb da dostlar edindikleri nesneler kendilerinden hiçbir şey'i def'edemez. Onların hakkı büyük bir azâbdır.
Hayrat Neşriyat : Önlerinde Cehennem vardır! Ne kazandıkları şeyler, ne de Allah’ı bırakarak edindikleri dostlar (o gün) kendilerine bir fayda verebilir. Çünki onlar için (pek) büyük bir azab vardır.
İbni Kesir : Arkalarından da cehennem. Kazandıkları şeyler de, Allah'tan başka edindikleri veliler de onlara bir fayda vermez. Ve onlar için, büyük bir azab vardır.
İskender Evrenosoğlu : Cehennem onların arkalarındadır. Ve kazandıkları şeyler onlara fayda vermez. Ve Allah'tan başka dost edindikleri de. Ve onlar için büyük azap vardır.
Muhammed Esed : Cehennem önlerindedir; ve ne (bu dünyada) kazanabilecekleri şeyler, ne de Allah'ın yerine dost ve koruyucu edindikleri, onlara hiçbir fayda sağlamaz, çünkü onları korkunç bir azap beklemektedir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Arkalarından cehennem vardır. Onlardan ne kazanmış oldukları şeyler ve ne de Allah'ın gayrı ittihaz etmiş oldukları dostlar, bir şeyi bertaraf edemiyecektir. Onlar için pek büyük bir azab vardır.
Ömer Öngüt : Önlerinde de cehennem vardır. Kazandıkları şeyler ve Allah'ı bırakıp da edindikleri dostlar, onlara hiçbir fayda vermez. Onlar için büyük bir azap vardır.
Şaban Piriş : Arkasından cehennem! Kazandıkları hiçbir şey, Allah’tan başka edindikleri hiçbir veli onlara fayda vermez. Onlar için büyük bir azap vardır.
Suat Yıldırım : Peşlerinde de cehennem onları beklemektedir. Ne kazandıkları servetler, ne de Allah’tan başka edindikleri dostlar ve hâmiler, kendilerine fayda vermez. Onlara müthiş bir azap vardır.
Süleyman Ateş : Ötelerinden de cehennem (onları beklemektedir). Ne kazandıkları ve ne de Allah'tan başka edindikleri veliler kendilerine bir yarar sağlayabilir. Onlar için büyük bir azâb vardır.
Tefhim-ul Kuran : Arkalarından cehennem (onları izlemektedir). Kazanmakta oldukları şeyler, onlara hiçbir yarar sağlamaz; Allah'tan başka edinmekte oldukları veliler de. Onlar için büyük bir azab vardır.
Ümit Şimşek : Cehennem de arkalarında, onları beklemektedir. Ne kazandıkları şeylerin onlara bir faydası olur, ne de Allah'tan başka edindikleri dostların. Onlar için ancak büyük bir azap vardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Arkalarından cehennem! Kazanmış oldukları da Allah dışında edindikleri veliler de onlara hiçbir yarar sağlamayacaktır. Çok büyük bir azap vardır onlar için.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}