Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
|
Güneş dürülünce.(81:1) | |
Ve yıldızlar kararınca.(81:2) | |
Ve dağlar yürütülünce.(81:3) | |
Ve dişi develer bile başı boş bırakılınca.(81:4) | |
Ve vahşi hayvanlar bile bir araya toplanınca.(81:5) | |
Ve denizler, coşup kabarınca.(81:6) | |
Ve insanlar, haldeşleriyle birleşince.(81:7) | |
Diri diri gömülen kıza sorulunca.(81:8) | |
Hangi suç yüzünden öldürüldün diye.(81:9) | |
Ve sahîfeler dağılınca.(81:10) | |
Ve göğün perdesi kaldırılınca.(81:11) | |
Ve cehennem alevlendirilince.(81:12) | |
Ve cennet yaklaştırılınca.(81:13) | |
Herkes bilir ne hazırladığını.(81:14) | |
Artık andolsun dönüp kaybolan.(81:15) | |
Doğup yürüyen ve burçlarına giren yıldızlara.(81:16) | |
Ve geçmeye başladığı çağda, geceye.(81:17) | |
Ve ışıdığı çağda, sabaha.(81:18) | |
Şüphe yok ki Kur'ân, büyük bir elçinin sözüdür.(81:19) | |
Kuvvetlidir, arş sâhibinin katında kadri yüce.(81:20) | |
İtâat edilir, emniyetlidir de.(81:21) | |
Sizinle konuşan, deli değildir.(81:22) | |
Ve andolsun, onu, apaydın tanyerinde gördü.(81:23) | |
Arkadaşınız, gizli şeyler hakkında da nekes değildir.(81:24) | |
Ve Kur'ân, taşlanmış Şeytan'ın sözü de değildir.(81:25) | |
Artık nereye gidiyorsunuz öyleyse?(81:26) | |
O, bütün âlemlere bir öğüttür ancak.(81:27) | |
Ve hele içinizden doğru hareket etmek isteyene.(81:28) | |
Ve isteyemezsiniz, âlemlerin Rabbi Allah istemedikçe.(81:29) | |