CONJ – prefixed conjunction wa (and) COND – conditional particle الواو عاطفة حرف شرط
قاتلكم
ق ت ل | GTL
GETLKM
ḳātelekumu
sizinle savaşsalardı
fight you,
Gaf,Elif,Te,Lam,Kef,Mim, 100,1,400,30,20,40,
V – 3rd person masculine singular (form III) perfect verb PRON – 2nd person masculine plural object pronoun فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الذين
|
ELZ̃YN
elleƶīne
kimseler
those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun, 1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun اسم موصول
كفروا
ك ف ر | KFR
KFRVE
keferū
inkar eden(ler)
disbelieve,
Kef,Fe,Re,Vav,Elif, 20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لولوا
و ل ي | VLY
LVLVE
levellevu
dön(üp kaç)arlardı
surely they would turn
Lam,Vav,Lam,Vav,Elif, 30,6,30,6,1,
EMPH – emphatic prefix lām V – 3rd person masculine plural (form II) perfect verb PRON – subject pronoun اللام لام التوكيد فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الأدبار
د ب ر | D̃BR
ELÊD̃BER
l-edbāra
arkalarına
the backs.
Elif,Lam,,Dal,Be,Elif,Re, 1,30,,4,2,1,200,
N – accusative masculine plural noun اسم منصوب
ثم
|
S̃M
ṧumme
sonra
Then
Se,Mim, 500,40,
CONJ – coordinating conjunction حرف عطف
لا
|
LE
lā
not
Lam,Elif, 30,1,
NEG – negative particle حرف نفي
يجدون
و ج د | VCD̃
YCD̃VN
yecidūne
bulamazlardı
they would find
Ye,Cim,Dal,Vav,Nun, 10,3,4,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وليا
و ل ي | VLY
VLYE
veliyyen
bir koruyucu
any protector
Vav,Lam,Ye,Elif, 6,30,10,1,
N – accusative masculine indefinite noun اسم منصوب
ولا
|
VLE
ve lā
ne de
and not
Vav,Lam,Elif, 6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) NEG – negative particle الواو عاطفة حرف نفي
نصيرا
ن ص ر | NṦR
NṦYRE
neSīran
bir yardımcı
any helper.
Nun,Sad,Ye,Re,Elif, 50,90,10,200,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَلَوْ: ve eğer | قَاتَلَكُمُ: sizinle savaşsalardı | الَّذِينَ: kimseler | كَفَرُوا: inkar eden(ler) | لَوَلَّوُا: dön(üp kaç)arlardı | الْأَدْبَارَ: arkalarına | ثُمَّ: sonra | لَا: | يَجِدُونَ: bulamazlardı | وَلِيًّا: bir koruyucu | وَلَا: ne de | نَصِيرًا: bir yardımcı |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولو WLWve eğer | قاتلكم GETLKMsizinle savaşsalardı | الذين ELZ̃YNkimseler | كفروا KFRWEinkar eden(ler) | لولوا LWLWEdön(üp kaç)arlardı | الأدبار ELÊD̃BERarkalarına | ثم S̃Msonra | لا LE | يجدون YCD̃WNbulamazlardı | وليا WLYEbir koruyucu | ولا WLEne de | نصيرا NṦYREbir yardımcı |
Kırık Meal (Okunuş) : |velev: ve eğer | ḳātelekumu: sizinle savaşsalardı | elleƶīne: kimseler | keferū: inkar eden(ler) | levellevu: dön(üp kaç)arlardı | l-edbāra: arkalarına | ṧumme: sonra | lā: | yecidūne: bulamazlardı | veliyyen: bir koruyucu | ve lā: ne de | neSīran: bir yardımcı |
Kırık Meal (Transcript) : |VLV: ve eğer | GETLKM: sizinle savaşsalardı | ELZ̃YN: kimseler | KFRVE: inkar eden(ler) | LVLVE: dön(üp kaç)arlardı | ELÊD̃BER: arkalarına | S̃M: sonra | LE: | YCD̃VN: bulamazlardı | VLYE: bir koruyucu | VLE: ne de | NṦYRE: bir yardımcı |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kâfirler, sizinle savaşa girişirlerse mutlaka arkalarını dönerler de sonra bir dost da bulamazlar, bir yardımcı da.
Adem Uğur : Eğer kâfirler sizinle savaşsalardı, arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamazlardı.
Ahmed Hulusi : Eğer hakikat bilgisini inkâr edenler sizinle savaşsalardı, elbette arkalarını dönüp kaçacaklardı. . . Sonra da hiçbir velî (koruyucu) ve yardımcı bulamazlardı.
Ahmet Tekin : Eğer kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler sizinle savaşsalardı, elbette arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra bir hâmi, bir dost, bir koruyucu ve bir yardım eden de bulamazlardı.
Ahmet Varol : İnkar edenler sizinle savaşsalardı arkalarını dönüp kaçarlardı, sonra ne bir dost, ne de bir yardımcı bulurlardı.
Ali Bulaç : Kafir olanlar, sizinle savaşmış olsalardı, arkalarını dönüp kaçarlardı; sonra, ne bir veli (koruyucu dost), ne bir yardımcı bulamazlardı.
Ali Fikri Yavuz : Eğer (Mekke halkından olan) o kâfirler, (Hudeybi’yede andlaşma yapmayıb) sizinle çarpışsaydılar, mutlaka arkalarını döneceklerdi (perişan olacaklardı). Sonra da ne onları koruyacak bir dost, ne de bir yaradımcı bulamıyacaklardı.
Bekir Sadak : Inkar edenler sizinle savassalardi yuzgeri doneceklerdi. Sonra bir dost ve yardimci da bulamayacaklardi.
Celal Yıldırım : Kâfir olanlar, sizinle savaşacak olsalardı, arkalarını dönüp kaçarlardı ; sonra da ne bir dost ve sahip çıkan, ne de bir yardımcı bulabilirlerdi.
Diyanet İşleri : İnkâr edenler sizinle savaşsalardı, arkalarını dönüp kaçarlar, sonra da ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabilirlerdi.
Diyanet İşleri (eski) : İnkar edenler sizinle savaşsalardı yüzgeri döneceklerdi. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamayacaklardı.
Diyanet Vakfi : Eğer kâfirler sizinle savaşsalardı, arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamazlardı.
Edip Yüksel : İnkarcılar sizinle savaşsalardı dönüp kaçarlardı. Sonra ne bir sahip, ne de bir yardımcı bulamazlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Eğer kâfirler sizinle savaşsalardı arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamazlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Eğer o küfredenler sizinle çarpışsaydılar, mutlaka arkalarını döneceklerdi, sonra da ne bir koruyucu bulabileceklerdi, ne de bir yardımcı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Eğer o küfredenler sizinle çarpışa idiler mutlak arkalarını döneceklerdi, sonra da ne bir veliy bulabileceklerdi ne de bir nasîr
Fizilal-il Kuran : Eğer kafirler sizinle savaşsalardı, arkalarına dönüp kaçarlardı, sonra ne bir koruyucu ne de bir yardımcı bulamazlardı.
Gültekin Onan : Küfredenler sizinle savaşmış olsalardı, arkalarını dönüp kaçarlardı; sonra, ne bir veli (koruyucu dost), ne bir yardımcı bulamazlardı.
Hakkı Yılmaz : (22,23) "Ve eğer kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş kimseler, sizinle savaşsalardı kesinlikle Allah'ın öteden beri gelen kanunu/ uygulaması olarak arkalarına dönüp kaçarlardı. –Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.– Sonra bir yol gösteren, koruyan yakın ve yardımcı da bulamazlardı. "
Hasan Basri Çantay : Eğer o küfredenler sizinle çarpışsalardı mutlak arkalarına döneceklerdi. Sonra da ne bir koruyucu, ne de bir yardımcı bulamayacaklardı.
Hayrat Neşriyat : Hâlbuki o inkâr edenler (bîatınızdan sonra Hudeybiye’de) sizinle savaşsalardı, elbette arkalarına dönecek (ve kaçacak)lardı; sonra da ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabilirlerdi.
İbni Kesir : O küfredenler, sizinle savaşa katılsalardı; mutlaka arkalarını dönerlerdi. Sonra bir veli ve yardımcı da bulamazlardı.
İskender Evrenosoğlu : Ve eğer kâfirler sizinle savaşsaydılar, mutlaka arkalarını dönerlerdi (kaçarlardı). Sonra bir dost ve bir yardımcı da bulamazlardı.
Muhammed Esed : Ve (şimdi,) eğer hakikati inkara şartlanmış olanlar, size karşı savaşa girerlerse muhakkak arkalarını döner(ek kaçar)lar ve ne kendilerini koruyacak ne de yardım edecek kimse bulamazlar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve eğer o kâfir olanlar, sizinle mukatelede bulunacak olsalar idi elbette arkalarına döneceklerdi, sonra ne bir dost ve ne de bir yardımcı bulamazlardı.
Ömer Öngüt : Eğer o kâfirler sizinle savaşacak olsalardı, mutlaka arkalarını dönüp kaçarlardı. Sonra da ne bir dost, ne de bir yardımcı bulamazlardı.
Şaban Piriş : İnkar edenler sizinle savaşmış olsalardı, arkalarını dönüp kaçarlardı da bir veli ve yardımcı bulamazlardı.
Suat Yıldırım : Eğer (o Mekkeli) kâfirler sizlerle savaşsalardı, arkalarını dönüp kaçar, sonra da ne kendilerini koruyan, ne de destek olan hiç kimse bulamazlardı.
Süleyman Ateş : Eğer kâfirler sizinle savaşsalardı, arkalarına dön(üp kaç)arlardı, sonra ne bir koruyucu, ne de bir yardımcı bulabilirlerdi.
Tefhim-ul Kuran : Kâfir olanlar, sizinle savaşmış olsalardı, arkalarını dönüp kaçarlardı; sonra, ne bir veli (koruyucu dost), ne de bir yardımcı bulamazlardı.
Ümit Şimşek : O kâfirler sizinle savaşacak olsalar bile arkalarını dönüp kaçarlar, sonra da ne bir dost, ne de bir yardımcı bulamazlardı.
Yaşar Nuri Öztürk : Eğer küfredenler sizinle savaşsalardı, sırtlarını dönüp kaçacaklardı. Sonra, bir dost da bir yardımcı da bulamazlardı.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]