» 4 / Nisâ  5:

Kuran Sırası: 4
İniş Sırası: 92
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176

 » 4 / Nisâ  Suresi: 5
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَا (VLE) = ve lā :
2. تُؤْتُوا (TÙTVE) = tu'tū : vermeyin
3. السُّفَهَاءَ (ELSFHEÙ) = s-sufehā'e : aklı ermezlere
4. أَمْوَالَكُمُ (ÊMVELKM) = emvālekumu : mallarınızı
5. الَّتِي (ELTY) = lletī : ki
6. جَعَلَ (CAL) = ceǎle : yapmıştır
7. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
8. لَكُمْ (LKM) = lekum : sizin için
9. قِيَامًا (GYEME) = ḳiyāmen : bir geçim kaynağı
10. وَارْزُقُوهُمْ (VERZGVHM) = verzuḳūhum : ve onları besleyin
11. فِيهَا (FYHE) = fīhā : onunla
12. وَاكْسُوهُمْ (VEKSVHM) = veksūhum : ve giydirin
13. وَقُولُوا (VGVLVE) = ve ḳūlū : ve söyleyin
14. لَهُمْ (LHM) = lehum : onlara
15. قَوْلًا (GVLE) = ḳavlen : söz
16. مَعْرُوفًا (MARVFE) = meǎ'rūfen : güzel
| vermeyin | aklı ermezlere | mallarınızı | ki | yapmıştır | Allah | sizin için | bir geçim kaynağı | ve onları besleyin | onunla | ve giydirin | ve söyleyin | onlara | söz | güzel |

[] [ETY] [SFH] [MVL] [] [CAL] [] [] [GVM] [RZG] [] [KSV] [GVL] [] [GVL] [ARF]
VLE TÙTVE ELSFHEÙ ÊMVELKM ELTY CAL ELLH LKM GYEME VERZGVHM FYHE VEKSVHM VGVLVE LHM GVLE MARVFE

ve lā tu'tū s-sufehā'e emvālekumu lletī ceǎle llahu lekum ḳiyāmen verzuḳūhum fīhā veksūhum ve ḳūlū lehum ḳavlen meǎ'rūfen
ولا تؤتوا السفهاء أموالكم التي جعل الله لكم قياما وارزقوهم فيها واكسوهم وقولوا لهم قولا معروفا

 » 4 / Nisâ  Suresi: 5
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولا | VLE ve lā And (do) not
تؤتوا ا ت ي | ETY TÙTVE tu'tū vermeyin give
السفهاء س ف ه | SFH ELSFHEÙ s-sufehā'e aklı ermezlere the foolish
أموالكم م و ل | MVL ÊMVELKM emvālekumu mallarınızı your wealth
التي | ELTY lletī ki which
جعل ج ع ل | CAL CAL ceǎle yapmıştır (was) made
الله | ELLH llahu Allah (by) Allah
لكم | LKM lekum sizin için for you
قياما ق و م | GVM GYEME ḳiyāmen bir geçim kaynağı a means of support
وارزقوهم ر ز ق | RZG VERZGVHM verzuḳūhum ve onları besleyin (but) provide (for) them
فيها | FYHE fīhā onunla with it
واكسوهم ك س و | KSV VEKSVHM veksūhum ve giydirin and clothe them
وقولوا ق و ل | GVL VGVLVE ve ḳūlū ve söyleyin and speak
لهم | LHM lehum onlara to them
قولا ق و ل | GVL GVLE ḳavlen söz words
معروفا ع ر ف | ARF MARVFE meǎ'rūfen güzel (of) kindness.

4:5 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

| vermeyin | aklı ermezlere | mallarınızı | ki | yapmıştır | Allah | sizin için | bir geçim kaynağı | ve onları besleyin | onunla | ve giydirin | ve söyleyin | onlara | söz | güzel |

[] [ETY] [SFH] [MVL] [] [CAL] [] [] [GVM] [RZG] [] [KSV] [GVL] [] [GVL] [ARF]
VLE TÙTVE ELSFHEÙ ÊMVELKM ELTY CAL ELLH LKM GYEME VERZGVHM FYHE VEKSVHM VGVLVE LHM GVLE MARVFE

ve lā tu'tū s-sufehā'e emvālekumu lletī ceǎle llahu lekum ḳiyāmen verzuḳūhum fīhā veksūhum ve ḳūlū lehum ḳavlen meǎ'rūfen
ولا تؤتوا السفهاء أموالكم التي جعل الله لكم قياما وارزقوهم فيها واكسوهم وقولوا لهم قولا معروفا

[] [ا ت ي] [س ف ه] [م و ل] [] [ج ع ل] [] [] [ق و م] [ر ز ق] [] [ك س و] [ق و ل] [] [ق و ل] [ع ر ف]

 » 4 / Nisâ  Suresi: 5
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولا | VLE ve lā And (do) not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRO – prohibition particle
الواو عاطفة
حرف نهي
تؤتوا ا ت ي | ETY TÙTVE tu'tū vermeyin give
Te,,Te,Vav,Elif,
400,,400,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
السفهاء س ف ه | SFH ELSFHEÙ s-sufehā'e aklı ermezlere the foolish
Elif,Lam,Sin,Fe,He,Elif,,
1,30,60,80,5,1,,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
أموالكم م و ل | MVL ÊMVELKM emvālekumu mallarınızı your wealth
,Mim,Vav,Elif,Lam,Kef,Mim,
,40,6,1,30,20,40,
N – accusative masculine plural noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
التي | ELTY lletī ki which
Elif,Lam,Te,Ye,
1,30,400,10,
REL – feminine singular relative pronoun
اسم موصول
جعل ج ع ل | CAL CAL ceǎle yapmıştır (was) made
Cim,Ayn,Lam,
3,70,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الله | ELLH llahu Allah (by) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
لكم | LKM lekum sizin için for you
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
قياما ق و م | GVM GYEME ḳiyāmen bir geçim kaynağı a means of support
Gaf,Ye,Elif,Mim,Elif,
100,10,1,40,1,
N – accusative masculine plural indefinite active participle
اسم منصوب
وارزقوهم ر ز ق | RZG VERZGVHM verzuḳūhum ve onları besleyin (but) provide (for) them
Vav,Elif,Re,Ze,Gaf,Vav,He,Mim,
6,1,200,7,100,6,5,40,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الواو استئنافية
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
فيها | FYHE fīhā onunla with it
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
واكسوهم ك س و | KSV VEKSVHM veksūhum ve giydirin and clothe them
Vav,Elif,Kef,Sin,Vav,He,Mim,
6,1,20,60,6,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وقولوا ق و ل | GVL VGVLVE ve ḳūlū ve söyleyin and speak
Vav,Gaf,Vav,Lam,Vav,Elif,
6,100,6,30,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لهم | LHM lehum onlara to them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
قولا ق و ل | GVL GVLE ḳavlen söz words
Gaf,Vav,Lam,Elif,
100,6,30,1,
N – accusative masculine indefinite verbal noun
اسم منصوب
معروفا ع ر ف | ARF MARVFE meǎ'rūfen güzel (of) kindness.
Mim,Ayn,Re,Vav,Fe,Elif,
40,70,200,6,80,1,
ADJ – accusative masculine indefinite passive participle
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَا: | تُؤْتُوا: vermeyin | السُّفَهَاءَ: aklı ermezlere | أَمْوَالَكُمُ: mallarınızı | الَّتِي: ki | جَعَلَ: yapmıştır | اللَّهُ: Allah | لَكُمْ: sizin için | قِيَامًا: bir geçim kaynağı | وَارْزُقُوهُمْ: ve onları besleyin | فِيهَا: onunla | وَاكْسُوهُمْ: ve giydirin | وَقُولُوا: ve söyleyin | لَهُمْ: onlara | قَوْلًا: söz | مَعْرُوفًا: güzel |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولا WLE | تؤتوا TÙTWE vermeyin | السفهاء ELSFHEÙ aklı ermezlere | أموالكم ÊMWELKM mallarınızı | التي ELTY ki | جعل CAL yapmıştır | الله ELLH Allah | لكم LKM sizin için | قياما GYEME bir geçim kaynağı | وارزقوهم WERZGWHM ve onları besleyin | فيها FYHE onunla | واكسوهم WEKSWHM ve giydirin | وقولوا WGWLWE ve söyleyin | لهم LHM onlara | قولا GWLE söz | معروفا MARWFE güzel |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve lā: | tu'tū: vermeyin | s-sufehā'e: aklı ermezlere | emvālekumu: mallarınızı | lletī: ki | ceǎle: yapmıştır | llahu: Allah | lekum: sizin için | ḳiyāmen: bir geçim kaynağı | verzuḳūhum: ve onları besleyin | fīhā: onunla | veksūhum: ve giydirin | ve ḳūlū: ve söyleyin | lehum: onlara | ḳavlen: söz | meǎ'rūfen: güzel |
Kırık Meal (Transcript) : |VLE: | TÙTVE: vermeyin | ELSFHEÙ: aklı ermezlere | ÊMVELKM: mallarınızı | ELTY: ki | CAL: yapmıştır | ELLH: Allah | LKM: sizin için | GYEME: bir geçim kaynağı | VERZGVHM: ve onları besleyin | FYHE: onunla | VEKSVHM: ve giydirin | VGVLVE: ve söyleyin | LHM: onlara | GVLE: söz | MARVFE: güzel |
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah'ın, size geçinmek için verdiği mallarınızı akılsızlara vermeyin, onları rızıklandırın, giydirin ve kendilerine tatlı ve güzel sözler söyleyin.
Adem Uğur : Allah'ın geçiminize dayanak kıldığı mallarınızı aklı ermezlere (reşit olmayanlara) vermeyin; o mallarla onları besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin.
Ahmed Hulusi : Allâh'ın size yönetme hakkı verdiği mallarınızı sefihlere (anlayışı sınırlı, fazla düşünmeden yaşayanlara) vermeyin, teslim etmeyin. Ancak o mallardan onları besleyin, giydirin ve onlara yararlı öğütler verin.
Ahmet Tekin : Allah’ın geçiminize dayanak olarak verdiği mallarınızı, akılsızlara, lüzumsuz, faydasız yerlere harcayan sefihlere vermeyin. O mallarla onların geçimlerini sağlayın, onların üstünü başını alın, onlara İslâmî kurallarla örtüşen, örfe uygun güzel, nezaketli sözler söyleyin, güzel vaatlerde bulunun.
Ahmet Varol : Allah'ın sizin gözetiminize vermiş olduğu mallarınızı aklı ermeyenlerin ellerine vermeyin. Bu mallardan onları yedirip içirin, giydirin ve kendilerine güzel söz söyleyin.
Ali Bulaç : Allah'ın sizin için (kendileriyle hayatınızı) kaim (geçiminizi sağlamaya destekleyici bir araç) kıldığı mallarınızı düşük akıllılara vermeyin; bunlarla onları rızıklandırıp giydirin ve onlara güzel (maruf) söz söyleyin.
Ali Fikri Yavuz : Ey yetimlerin veli ve vasîleri, Allah’ın dünya geçimi için sebep kıldığı tasarrufunuzdaki yetim mallarını, onların akılsızlarına vermeyin. Onları, malları ile rızıklandırın; giydirin ve kendilerine tatlı söz söyleyin.
Bekir Sadak : Allah'in sizi koruyucu kilmis oldugu mallarinizi, beyinsizlere vermeyin, kendilerini bunlarin geliriyle riziklandirip giydirin ve onlara guzel soz soyleyin.
Celal Yıldırım : Allah'ın geçiminizi sağlamaya destek kıldığı mallarınızı (savurgan) beyinsizlere vermeyin; (mallarınızda yapacağınız tasarruf ve elde edeceğiniz gelirle) onları besleyin, giydirin ve kendilerine örfe uygun güzel söz söyleyin.
Diyanet İşleri : Allah’ın, sizin için geçim kaynağı yaptığı mallarınızı aklı ermezlere vermeyin. O mallarla onları besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin.
Diyanet İşleri (eski) : Allah'ın sizi koruyucu kılmış olduğu mallarınızı, beyinsizlere vermeyin, kendilerini bunların geliriyle rızıklandırıp giydirin ve onlara güzel söz söyleyin.
Diyanet Vakfi : Allah'ın geçiminize dayanak kıldığı mallarınızı aklı ermezlere (reşit olmayanlara) vermeyin; o mallarla onları besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin.
Edip Yüksel : ALLAH'ın sizi gözetici kıldığı mallarınızı aklı ermezlere vermeyin. O mallarla onları (yetimleri) besleyin, giydirin ve onlarla güzel iletişim kurun
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah'ın, sizi başına diktiği mallarınızı aklı ermezlere vermeyin; o mallarla onları besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah'ın sizi başına diktiği mallarınızı beyinsizlere vermeyin. Onları o malla besleyin, giydirin ve onlara güzel öğütler verin.
Elmalılı Hamdi Yazır : maamafih Allahın sizi başına diktiği mallarınızı sefihlere vermeyin de bunlarda yapacağınız tasarruf ile onları besleyin ve geydirin ve kendilerine güzel güzel nasıhat edin
Fizilal-il Kuran : Allah'ın, sizi başına diktiği malları aptalların (aklî dengesi yerinde olmayanların) ellerine vermeyiniz. Fakat onları bu mallardan besleyiniz, giydiriniz ve kendilerine güzel söz söyleyiniz.
Gültekin Onan : Tanrı'nın sizin için (kendileriyle hayatınızı) kaim (geçiminizi sağlamaya destekleyici bir araç) kıldığı mallarınızı düşük akıllılara vermeyin; bunlarla onları rızıklandırıp giydirin ve onlara güzel (maruf) söz söyleyin.
Hakkı Yılmaz : Ve Allah'ın, ayakta kalmanız için size vermiş olduğu mallarınızı bu aklı ermezlere/ henüz reşit olmamış yetimlere vermeyiniz. Ve onları o mallarda rızıklandırın ve onları giyindirin. Ve onlara örfe uygun/herkesçe iyi olduğu kabul edilen söz söyleyin.
Hasan Basri Çantay : Allahın sizi başına dikdiği mallarınızı beyinsizlere vermeyin. Kendilerine bunlardan yedirin, giydirin, onlara güzel söyleyin (iyi nasıyhatlar edin).
Hayrat Neşriyat : Hem (ey velîler!) Allah’ın sizin için ayakta durabilme (vesîlesi, geçim kaynağı) kıldığı mallarınızı (velîsi bulunduğunuz kimselerin mallarını) sefihlere (yerli yerinde kullanamayanlara) vermeyin; fakat kendilerine onlardan (o mallardan) yedirin, onları giydirin ve onlara güzel söz söyleyin!
İbni Kesir : Allah'ın sizi başına diktiği mallarınızı beyinsizlere vermeyin. Kendileribi bunların geliri ile rızıklandırıp giydirin ve onlara güzel söz söyleyin.
İskender Evrenosoğlu : Ve Allah'ın, (kullanımı konusunda) sizi kaim kıldığı (vekil kıldığı) mallarınızı sefihlere vermeyiniz ve onun içinden (o mallarla) onları rızıklandırınız (besleyiniz) ve giydiriniz ve onlara güzel söz söyleyiniz.
Muhammed Esed : Allah'ın koruyasınız diye sizin sorumluluğunuza bıraktığı malları muhakeme yeteneği zayıf kimselere emanet etmeyin; ama bu mallarla onların geçimlerini karşılayın, onları giydirin ve onlarla nazik bir şekilde konuşun.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Allah Teâlâ'nın sizler için medar-ı kıyam kılmış olduğu mallarınızı sefihlere vermeyin, onları o malların içinde rızıklandırınız ve giydiriniz ve onlara güzel söz söyleyiniz.
Ömer Öngüt : Allah'ın sizin için geçim kaynağı yaptığı (koruyucusu kılmış olduğu) mallarınızı sefihlere (aklı ermezlere) vermeyin. O mallarla onları rızıklandırıp giydirin ve onlara güzel söz söyleyin.
Şaban Piriş : Allah’ın sizin idarenize verdiği malları geri zekalı kimselere vermeyin fakat, o maldan onları yedirin, giydirin ve onlara güzel, iyi sözler söyleyin.
Suat Yıldırım : Allah’ın sizin maişetinizin başlıca vesilesi kıldığı mallarınızı, aklı ermeyen kimselerin ellerine vermeyin. Bu malları işleterek elde edeceğiniz gelirle onların ihtiyaçlarını sağlayın, giyeceklerini temin edin ve onlara tatlı sözler söyleyin, güzel tavsiyelerde bulunun.
Süleyman Ateş : Allâh'ın, sizin için geçim kaynağı yaptığı mallarınızı aklı ermezlere vermeyin; o mallarla onları besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin.
Tefhim-ul Kuran : Allah'ın sizin için (kendileriyle hayatınızı) kaim (geçiminizi sağlamaya destekleyici bir araç) kıldığı mallarınızı düşük akıllılara vermeyin; bunlarla onları rızıklandırıp giydirin ve onlara güzel (maruf) söz söyleyin.
Ümit Şimşek : Allah'ın size geçim vasıtası kıldığı mallarınızı, aklı başında olmayanlara vermeyin. Fakat o maldan onları yedirip içirin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah'ın sizin için ayakta durma aracı yaptığı mallarınızı kendini bilmez beyinsizlere vermeyin, o mallar içinden onlara rızık ayırın, onları giydirin ve onlara tatlı ve işe yarar bir söz söyleyin.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}