» 13 / Ra’d  40:

Kuran Sırası: 13
İniş Sırası: 96
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43

 » 13 / Ra’d  Suresi: 40
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِنْ (VÎN) = ve in : ya
2. مَا (ME) = mā :
3. نُرِيَنَّكَ (NRYNK) = nuriyenneke : sana gösteririz
4. بَعْضَ (BAŽ) = beǎ'De : bir kısmını
5. الَّذِي (ELZ̃Y) = lleƶī :
6. نَعِدُهُمْ (NAD̃HM) = neǐduhum : onları uyardığımızın
7. أَوْ (ÊV) = ev : ya da
8. نَتَوَفَّيَنَّكَ (NTVFYNK) = neteveffeyenneke : senin canını alırız
9. فَإِنَّمَا (FÎNME) = feinnemā : şüphesiz
10. عَلَيْكَ (ALYK) = ǎleyke : sana düşen
11. الْبَلَاغُ (ELBLEĞ) = l-belāğu : sadece duyurmaktır
12. وَعَلَيْنَا (VALYNE) = ve ǎleynā : ve bize düşer
13. الْحِسَابُ (ELḪSEB) = l-Hisābu : hesap görmek
ya | | sana gösteririz | bir kısmını | | onları uyardığımızın | ya da | senin canını alırız | şüphesiz | sana düşen | sadece duyurmaktır | ve bize düşer | hesap görmek |

[] [] [REY] [BAŽ] [] [VAD̃] [] [VFY] [] [] [BLĞ] [] [ḪSB]
VÎN ME NRYNK BAŽ ELZ̃Y NAD̃HM ÊV NTVFYNK FÎNME ALYK ELBLEĞ VALYNE ELḪSEB

ve in nuriyenneke beǎ'De lleƶī neǐduhum ev neteveffeyenneke feinnemā ǎleyke l-belāğu ve ǎleynā l-Hisābu
وإن ما نرينك بعض الذي نعدهم أو نتوفينك فإنما عليك البلاغ وعلينا الحساب

 » 13 / Ra’d  Suresi: 40
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإن | VÎN ve in ya And whether
ما | ME (what)
نرينك ر ا ي | REY NRYNK nuriyenneke sana gösteririz We show you
بعض ب ع ض | BAŽ BAŽ beǎ'De bir kısmını a part
الذي | ELZ̃Y lleƶī (of) what
نعدهم و ع د | VAD̃ NAD̃HM neǐduhum onları uyardığımızın We have promised them
أو | ÊV ev ya da or
نتوفينك و ف ي | VFY NTVFYNK neteveffeyenneke senin canını alırız We cause you to die,
فإنما | FÎNME feinnemā şüphesiz so only
عليك | ALYK ǎleyke sana düşen on you
البلاغ ب ل غ | BLĞ ELBLEĞ l-belāğu sadece duyurmaktır (is) the conveyance,
وعلينا | VALYNE ve ǎleynā ve bize düşer and on Us
الحساب ح س ب | ḪSB ELḪSEB l-Hisābu hesap görmek (is) the reckoning.

13:40 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ya | | sana gösteririz | bir kısmını | | onları uyardığımızın | ya da | senin canını alırız | şüphesiz | sana düşen | sadece duyurmaktır | ve bize düşer | hesap görmek |

[] [] [REY] [BAŽ] [] [VAD̃] [] [VFY] [] [] [BLĞ] [] [ḪSB]
VÎN ME NRYNK BAŽ ELZ̃Y NAD̃HM ÊV NTVFYNK FÎNME ALYK ELBLEĞ VALYNE ELḪSEB

ve in nuriyenneke beǎ'De lleƶī neǐduhum ev neteveffeyenneke feinnemā ǎleyke l-belāğu ve ǎleynā l-Hisābu
وإن ما نرينك بعض الذي نعدهم أو نتوفينك فإنما عليك البلاغ وعلينا الحساب

[] [] [ر ا ي] [ب ع ض] [] [و ع د] [] [و ف ي] [] [] [ب ل غ] [] [ح س ب]

 » 13 / Ra’d  Suresi: 40
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإن | VÎN ve in ya And whether
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
ما | ME (what)
Mim,Elif,
40,1,
SUP – supplemental particle
حرف زائد
نرينك ر ا ي | REY NRYNK nuriyenneke sana gösteririz We show you
Nun,Re,Ye,Nun,Kef,
50,200,10,50,20,
V – 1st person plural (form IV) imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والنون للتوكيد والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بعض ب ع ض | BAŽ BAŽ beǎ'De bir kısmını a part
Be,Ayn,Dad,
2,70,800,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
الذي | ELZ̃Y lleƶī (of) what
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
نعدهم و ع د | VAD̃ NAD̃HM neǐduhum onları uyardığımızın We have promised them
Nun,Ayn,Dal,He,Mim,
50,70,4,5,40,
V – 1st person plural imperfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أو | ÊV ev ya da or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
نتوفينك و ف ي | VFY NTVFYNK neteveffeyenneke senin canını alırız We cause you to die,
Nun,Te,Vav,Fe,Ye,Nun,Kef,
50,400,6,80,10,50,20,
V – 1st person plural (form V) imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والنون للتوكيد والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
فإنما | FÎNME feinnemā şüphesiz so only
Fe,,Nun,Mim,Elif,
80,,50,40,1,
REM – prefixed resumption particle
ACC – accusative particle
PREV – preventive particle
الفاء استئنافية
كافة ومكفوفة
عليك | ALYK ǎleyke sana düşen on you
Ayn,Lam,Ye,Kef,
70,30,10,20,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
البلاغ ب ل غ | BLĞ ELBLEĞ l-belāğu sadece duyurmaktır (is) the conveyance,
Elif,Lam,Be,Lam,Elif,Ğayn,
1,30,2,30,1,1000,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
وعلينا | VALYNE ve ǎleynā ve bize düşer and on Us
Vav,Ayn,Lam,Ye,Nun,Elif,
6,70,30,10,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
PRON – 1st person plural object pronoun
الواو عاطفة
جار ومجرور
الحساب ح س ب | ḪSB ELḪSEB l-Hisābu hesap görmek (is) the reckoning.
Elif,Lam,Ha,Sin,Elif,Be,
1,30,8,60,1,2,
N – nominative masculine (form III) verbal noun
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِنْ: ya | مَا: | نُرِيَنَّكَ: sana gösteririz | بَعْضَ: bir kısmını | الَّذِي: | نَعِدُهُمْ: onları uyardığımızın | أَوْ: ya da | نَتَوَفَّيَنَّكَ: senin canını alırız | فَإِنَّمَا: şüphesiz | عَلَيْكَ: sana düşen | الْبَلَاغُ: sadece duyurmaktır | وَعَلَيْنَا: ve bize düşer | الْحِسَابُ: hesap görmek |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإن WÎN ya | ما ME | نرينك NRYNK sana gösteririz | بعض BAŽ bir kısmını | الذي ELZ̃Y | نعدهم NAD̃HM onları uyardığımızın | أو ÊW ya da | نتوفينك NTWFYNK senin canını alırız | فإنما FÎNME şüphesiz | عليك ALYK sana düşen | البلاغ ELBLEĞ sadece duyurmaktır | وعلينا WALYNE ve bize düşer | الحساب ELḪSEB hesap görmek |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve in: ya | : | nuriyenneke: sana gösteririz | beǎ'De: bir kısmını | lleƶī: | neǐduhum: onları uyardığımızın | ev: ya da | neteveffeyenneke: senin canını alırız | feinnemā: şüphesiz | ǎleyke: sana düşen | l-belāğu: sadece duyurmaktır | ve ǎleynā: ve bize düşer | l-Hisābu: hesap görmek |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎN: ya | ME: | NRYNK: sana gösteririz | BAŽ: bir kısmını | ELZ̃Y: | NAD̃HM: onları uyardığımızın | ÊV: ya da | NTVFYNK: senin canını alırız | FÎNME: şüphesiz | ALYK: sana düşen | ELBLEĞ: sadece duyurmaktır | VALYNE: ve bize düşer | ELḪSEB: hesap görmek |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlara vaat ettiğimiz şeylerin bir kısmını sana göstersek de sana düşen vazife, ancak tebliğdir, seni öldürsek de ve hesap, bize âittir.
Adem Uğur : Biz, onlara vâdettiğimizin (azabın) bir kısmını sana göstersek de veya (ondan önce) seni öldürürsek de sana ancak (Allah'ın emirlerini) tebliğ etmek düşer. Hesap yalnız bize aittir.
Ahmed Hulusi : Onlara vadettiğimizin bazısını sana (yaşarken) göstersek yahut (göremeden) seni vefat ettirsek, (gene de işlevin değişmez) sana sadece tebliğ etmek düşer. . . Yaptıklarının sonucunu yaşatmaksa bize aittir!
Ahmet Tekin : Onlara yaptığımız vaatlerin, tehditlerin bir kısmını sana göstersek veya ondan önce senin ruhunu alarak ölümünü gerçekleştirsek bile, sana ancak Allah’ın emirlerini tebliğ etmek düşer. Hesap yalnız bizim huzurumuzda görülecektir.
Ahmet Varol : Onlara vaadettiklerimizin bazılarını sana göstersek de senin canını alsak da sana düşen sadece tebliğdir. Hesap görmek ise bize aittir.
Ali Bulaç : Onlara (azab olarak) va'dettiklerimizden bir kısmını sana göstersek de, senin hayatına son versek de, sana düşen yalnızca tebliğdir ve hesap da bize aittir.
Ali Fikri Yavuz : Onlara vaad ettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de, seni (bundan önce) vefat ettirsek de, ey Rasûlüm sana düşen ancak tebliğdir. Hesaba çekip ceza vermek de yalanız bize aittir.
Bekir Sadak : Onlara vadettigimiz azabin bir kismini sana gostersek de senin canini alsak da, vazifen sadece teblig etmektir. Hesap gormek Bize duser.
Celal Yıldırım : Onlara va'dettiğimiz azabın ya bir kısmını sana gösteririz ya da (göstermeden) senin ruhunu tutup alırız. Sana düşen ancak tebliğdir; bize de hesap görmek düşer.
Diyanet İşleri : Onlara va’dettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de, (göstermeden) senin ruhunu alsak da senin görevin sadece tebliğ etmektir. Hesap görmek ise bize aittir.
Diyanet İşleri (eski) : Onlara vadettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de senin canını alsak da, vazifen sadece tebliğ etmektir. Hesap görmek Bize düşer.
Diyanet Vakfi : Biz, onlara vâdettiğimizin (azabın) bir kısmını sana göstersek de veya (ondan önce) seni öldürürsek de sana ancak (Allah'ın emirlerini) tebliğ etmek düşer. Hesap yalnız bize aittir.
Edip Yüksel : Onlara söz verilenlerin bir kısmını sana göstersek de, senin canını alsak da, sana düşen görev bildirmektir. Hesap ise bize düşer.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlara vaad ettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek, yahut seni, onu görmeden vefat ettirsek, yine de sana düşen sadece tebliğ etmek, bize düşen de hesaba çekmektir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlara yaptığımız tehdidin bir kısmını sana kesinlikle göstersek de yahut seni, onu görmeden vefat ettirsek de muhakkak sana düşen tebliğ etmek, hesap ise bize aittir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Onlara yaptığımız vaıydin bazısını sana muhakkak göstersek de yâhud seni vefat ettirsek de her halde belağ sana, hisab bizedir
Fizilal-il Kuran : Kâfirlere yönelttiğimiz bazı tehditleri sana göstersek de ya da daha önce canını alsak da senin görevin mesajımızı duyurmaktır, insanları hesaba çekmek bize düşer.
Gültekin Onan : Onlara (azab olarak) va'dettiklerimizden bir kısmını sana göstersek de, senin hayatına son versek de, sana düşen yalnızca tebliğdir ve hesap da Bize aittir.
Hakkı Yılmaz : Ve onlara vaat ettiğimizin bir bölümünü sana göstersek yahut sana geçmişte yaptıklarını ve yapman gerekirken yapmadıklarını bir bir hatırlattırsak, şüphesiz yine de sana düşen sadece tebliğ etmektir. Bize düşen de hesap görmektir.
Hasan Basri Çantay : Bizim onlara (onların başına gelib çatacağına) söz verdiğimiz (azâb) ın bir kısmını sana göstersek de, yahud seni (ondan evvel) öldürsek de ancak sana düşen (vazîfe, risâletini) tebliğ etmekdir. Hesâb (ları, cezaları) da yalınız bize âiddir.
Hayrat Neşriyat : Onlara va'd ettiğimiz (azâb)ın bir kısmını sana (onları helâk etmekle dünyada)göstersek veya seni (daha önce) vefât da ettirsek, artık sana düşen ancak tebliğdir; hesab görmek ise bize âiddir.
İbni Kesir : Onlara vaad ettiğimizin bir kısmını sana göstersek de, senin canını alsak da; senin vazifen, sadece tebliğ etmektir. Hesab görmekse Bize düşer.
İskender Evrenosoğlu : Ve şâyet onlara vaadettiğimizin bir kısmını sana göstersek veya seni vefat ettirsek de; artık senin üzerine düşen, sadece tebliğidir. Hesap, Bizim üzerimizedir.
Muhammed Esed : İmdi, onlara vaad ettiğimiz (azabın) bir kısmının (başlarına geldiğini) ister sana (sağlığında) gösterelim, ister (bundan önce) seni öldürelim, her iki durumda da sana düşen ancak mesajı tebliğ etmek, duyurmaktır; hesabı görmek ise Bize aittir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve eğer onlara vaadettiğimizin bazısını sana göstersek de veya seni vefat ettirsek de, sana ait olan ancak tebliğdir. Bize ait olan da hesaptır.
Ömer Öngüt : Biz, onlara vâdettiğimiz (azabın) bir kısmını sana göstersek de, yahut seni vefat ettirsek de, sana düşen ancak tebliğdir. Hesap görmek ise bize düşer.
Şaban Piriş : Onlara vaadettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek ya da (daha önce) senin ölümünü takdir etsek, senin görevin ancak tebliğdir. Hesaba çekmek bize aittir.
Suat Yıldırım : Ya onları uyardığımız birtakım belaların bir kısmını sana gösterir, ya da bundan önce senin ruhunu teslim alırız, fark etmez. Zira senin görevin sadece tebliğ etmektir, hesap görmek ise Bize aittir.
Süleyman Ateş : Ya onları uyardığımız şeylerin bir kısmını sana gösteririz, ya da (bundan önce) senin canını alırız (fark etmez). Sana düşen, sadece duyurmaktır. Hesap görmek bize düşer.
Tefhim-ul Kuran : Onlara (azab olarak) va'dettiklerimizden bir kısmını sana göstersek de, senin hayatına son versek de, sana düşen yalnızca tebliğdir ve hesap da bize aittir.
Ümit Şimşek : Onlara vaad ettiğimiz şeyin bir kısmını sana göstersek de, bundan önce senin canını alacak olsak da, sana düşen tebliğ etmek, Bize düşen ise hesap görmektir.
Yaşar Nuri Öztürk : Ya onlara vaat ettiğimiz şeylerin bir kısmını sana gösteririz yahut da seni vefat ettiririz. O halde tebliğ etmek sana, hesap sormak bize düşer.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}