» 49 / Hucurât  16:

Kuran Sırası: 49
İniş Sırası: 106
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

 » 49 / Hucurât  Suresi: 16
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قُلْ (GL) = ḳul : de ki
2. أَتُعَلِّمُونَ (ÊTALMVN) = etuǎllimūne : siz mi öğreteceksiniz?
3. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'a
4. بِدِينِكُمْ (BD̃YNKM) = bidīnikum : dininizi
5. وَاللَّهُ (VELLH) = vallahu : Allah
6. يَعْلَمُ (YALM) = yeǎ'lemu : bilir
7. مَا (ME) = mā : olanları
8. فِي (FY) = fī :
9. السَّمَاوَاتِ (ELSMEVET) = s-semāvāti : göklerde
10. وَمَا (VME) = ve mā : ve olanları
11. فِي (FY) = fī :
12. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yerde
13. وَاللَّهُ (VELLH) = vallahu : Allah
14. بِكُلِّ (BKL) = bikulli : her
15. شَيْءٍ (ŞYÙ) = şey'in : şeyi
16. عَلِيمٌ (ALYM) = ǎlīmun : bilendir
de ki | siz mi öğreteceksiniz? | Allah'a | dininizi | Allah | bilir | olanları | | göklerde | ve olanları | | yerde | Allah | her | şeyi | bilendir |

[GVL] [ALM] [] [D̃YN] [] [ALM] [] [] [SMV] [] [] [ERŽ] [] [KLL] [ŞYE] [ALM]
GL ÊTALMVN ELLH BD̃YNKM VELLH YALM ME FY ELSMEVET VME FY ELÊRŽ VELLH BKL ŞYÙ ALYM

ḳul etuǎllimūne llahe bidīnikum vallahu yeǎ'lemu s-semāvāti ve mā l-erDi vallahu bikulli şey'in ǎlīmun
قل أتعلمون الله بدينكم والله يعلم ما في السماوات وما في الأرض والله بكل شيء عليم

 » 49 / Hucurât  Suresi: 16
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
أتعلمون ع ل م | ALM ÊTALMVN etuǎllimūne siz mi öğreteceksiniz? """Will you acquaint"
الله | ELLH llahe Allah'a Allah
بدينكم د ي ن | D̃YN BD̃YNKM bidīnikum dininizi with your religion
والله | VELLH vallahu Allah while Allah
يعلم ع ل م | ALM YALM yeǎ'lemu bilir knows
ما | ME olanları what
في | FY (is) in
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde the heavens
وما | VME ve mā ve olanları and what
في | FY (is) in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yerde the earth.
والله | VELLH vallahu Allah And Allah
بكل ك ل ل | KLL BKL bikulli her of every
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şeyi thing
عليم ع ل م | ALM ALYM ǎlīmun bilendir "(is) All-Knower."""

49:16 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

de ki | siz mi öğreteceksiniz? | Allah'a | dininizi | Allah | bilir | olanları | | göklerde | ve olanları | | yerde | Allah | her | şeyi | bilendir |

[GVL] [ALM] [] [D̃YN] [] [ALM] [] [] [SMV] [] [] [ERŽ] [] [KLL] [ŞYE] [ALM]
GL ÊTALMVN ELLH BD̃YNKM VELLH YALM ME FY ELSMEVET VME FY ELÊRŽ VELLH BKL ŞYÙ ALYM

ḳul etuǎllimūne llahe bidīnikum vallahu yeǎ'lemu s-semāvāti ve mā l-erDi vallahu bikulli şey'in ǎlīmun
قل أتعلمون الله بدينكم والله يعلم ما في السماوات وما في الأرض والله بكل شيء عليم

[ق و ل] [ع ل م] [] [د ي ن] [] [ع ل م] [] [] [س م و] [] [] [ا ر ض] [] [ك ل ل] [ش ي ا] [ع ل م]

 » 49 / Hucurât  Suresi: 16
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
أتعلمون ع ل م | ALM ÊTALMVN etuǎllimūne siz mi öğreteceksiniz? """Will you acquaint"
,Te,Ayn,Lam,Mim,Vav,Nun,
,400,70,30,40,6,50,
INTG – prefixed interrogative alif
V – 2nd person masculine plural (form II) imperfect verb
PRON – subject pronoun
الهمزة همزة استفهام
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الله | ELLH llahe Allah'a Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
بدينكم د ي ن | D̃YN BD̃YNKM bidīnikum dininizi with your religion
Be,Dal,Ye,Nun,Kef,Mim,
2,4,10,50,20,40,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
جار ومجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
والله | VELLH vallahu Allah while Allah
Vav,Elif,Lam,Lam,He,
6,1,30,30,5,
"CIRC – prefixed circumstantial particle
PN – nominative proper noun → Allah"
الواو حالية
لفظ الجلالة مرفوع
يعلم ع ل م | ALM YALM yeǎ'lemu bilir knows
Ye,Ayn,Lam,Mim,
10,70,30,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
ما | ME olanları what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
في | FY (is) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde the heavens
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,Vav,Elif,Te,
1,30,60,40,1,6,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
وما | VME ve mā ve olanları and what
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
في | FY (is) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yerde the earth.
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
والله | VELLH vallahu Allah And Allah
Vav,Elif,Lam,Lam,He,
6,1,30,30,5,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PN – nominative proper noun → Allah"
الواو عاطفة
لفظ الجلالة مرفوع
بكل ك ل ل | KLL BKL bikulli her of every
Be,Kef,Lam,
2,20,30,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şeyi thing
Şın,Ye,,
300,10,,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
عليم ع ل م | ALM ALYM ǎlīmun bilendir "(is) All-Knower."""
Ayn,Lam,Ye,Mim,
70,30,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قُلْ: de ki | أَتُعَلِّمُونَ: siz mi öğreteceksiniz? | اللَّهَ: Allah'a | بِدِينِكُمْ: dininizi | وَاللَّهُ: Allah | يَعْلَمُ: bilir | مَا: olanları | فِي: | السَّمَاوَاتِ: göklerde | وَمَا: ve olanları | فِي: | الْأَرْضِ: yerde | وَاللَّهُ: Allah | بِكُلِّ: her | شَيْءٍ: şeyi | عَلِيمٌ: bilendir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قل GL de ki | أتعلمون ÊTALMWN siz mi öğreteceksiniz? | الله ELLH Allah'a | بدينكم BD̃YNKM dininizi | والله WELLH Allah | يعلم YALM bilir | ما ME olanları | في FY | السماوات ELSMEWET göklerde | وما WME ve olanları | في FY | الأرض ELÊRŽ yerde | والله WELLH Allah | بكل BKL her | شيء ŞYÙ şeyi | عليم ALYM bilendir |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳul: de ki | etuǎllimūne: siz mi öğreteceksiniz? | llahe: Allah'a | bidīnikum: dininizi | vallahu: Allah | yeǎ'lemu: bilir | : olanları | : | s-semāvāti: göklerde | ve mā: ve olanları | : | l-erDi: yerde | vallahu: Allah | bikulli: her | şey'in: şeyi | ǎlīmun: bilendir |
Kırık Meal (Transcript) : |GL: de ki | ÊTALMVN: siz mi öğreteceksiniz? | ELLH: Allah'a | BD̃YNKM: dininizi | VELLH: Allah | YALM: bilir | ME: olanları | FY: | ELSMEVET: göklerde | VME: ve olanları | FY: | ELÊRŽ: yerde | VELLH: Allah | BKL: her | ŞYÙ: şeyi | ALYM: bilendir |
Abdulbaki Gölpınarlı : De ki: Dininizi, Allah'a mı bildireceksiniz? Ve Allah bilir ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde ve Allah, her şeyi bilir.
Adem Uğur : De ki: Siz dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da bilir, yerde olanları da. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
Ahmed Hulusi : De ki: "Din anlayışınızı Allâh'a mı öğretiyorsunuz! Allâh, semâlarda ne var ve arzda ne var bilir. . . Allâh, Bi-küllî şey'in Aliym'dir. "
Ahmet Tekin : 'Siz dindarlığınızı, dindeki samimiyetinizi Allah’a mı öğretiyorsunuz? Allah göklerin ve yerin bilinmeyenlerini, sırlarını bilir. Her şey Allah’ın ilmi, planı, iradesi dâhilinde gerçekleşmektedir.' de.
Ahmet Varol : De ki: 'Allah'a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde ve yerde ne varsa bilir. Allah her şeyi bilendir.'
Ali Bulaç : De ki: "Siz Allah'a dininizi mi öğreteceksiniz? Oysa Allah, göklerde ve yerde olanları bilir. Allah, her şeyi bilendir."
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm, o Bedevî’lere) de ki: “- Siz dininizi Allah’a mı öğretiyorsunuz? (sadece inandık demekle mümin mi oluyorsunuz?) Allah ise, göklerdekileri ve yerdekileri bilir. Allah her şeyi bilendir.
Bekir Sadak : De ki: «Dininizi Allah'a mi ogretiyorsunuz? Oysa Allah goklerde olanlari da yerde olanlari da bilir, Allah her seyi bilendir.»
Celal Yıldırım : De ki: Siz, dininizi Allah'a mı öğretmek istiyorsunuz ?! Allah, göklerde olanı da, yerde olanı da bilir. Allah her şeyi (en iyi) bilendir.
Diyanet İşleri : (Ey Muhammed!) De ki: “Siz Allah’a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysa Allah, göklerdeki ve yerdeki her şeyi bilir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.”
Diyanet İşleri (eski) : De ki: 'Dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da yerde olanları da bilir, Allah her şeyi bilendir.'
Diyanet Vakfi : De ki: Siz dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da bilir, yerde olanları da. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
Edip Yüksel : De ki, 'ALLAH'a dininizi mi öğretiyorsunuz? ALLAH göklerde ve yerde olanı bilir. ALLAH her şeyi bilendir.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : De ki: Siz dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da bilir, yerde olanları da. Allah herşeyi hakkıyla bilendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : De ki: «Siz Allah'a dindarlığınızı mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah, göklerdekini ve yerdekini bilir ve Allah herşeyi bilendir»
Elmalılı Hamdi Yazır : De ki: Siz Allaha dindarlığınızı mı öğretiyorsunuz, halbuki Allah Göklerdekini ve Yerdekini bilir ve Allah her şey'e alîmdir.
Fizilal-il Kuran : De ki: «Siz mi Allah'a dininizi öğreteceksiniz? Allah, göklerde ve yerde olanları bilir, Allah, herşeyi bilendir.»
Gültekin Onan : De ki: "Siz Tanrı'ya dininizi mi ögreteceksiniz? Oysa Tanrı, göklerde ve yerde olanları bilir. Tanrı, her şeyi bilendir."
Hakkı Yılmaz : De ki: “Siz, dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah, göklerde olanları da, yerde olanları da bilir.” Ve Allah, her şeyi çok iyi bilir.
Hasan Basri Çantay : De ki: «Siz dîninizi Allaha mı öğretiyorsunuz? Halbuki Allah, göklerde ne var, yerde ne varsa bilir. Allah her şey'i hakkıyle bilendir.
Hayrat Neşriyat : De ki: '(Siz) dîninizi (dindar olup, onda sâdık olduğunuzu) Allah’a mı öğretiyorsunuz? Hâlbuki Allah, göklerde olanları ve yerde bulunanları bilir. Çünki Allah, herşeyi hakkıyla bilendir.'
İbni Kesir : De ki: Dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Halbuki Allah; göklerde olanları da, yerde olanları da bilir. Allah; her şeyi bilendir.
İskender Evrenosoğlu : De ki: “Dîninizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Ve Allah, göklerde ve yerde olanı bilir. Ve Allah, herşeyi en iyi bilendir.”
Muhammed Esed : De ki: "Siz, Allah'a dininizi(n mahiyetini) mi öğret(mek ist)iyorsunuz? Allah göklerde ve yerde olan her şeyi bilir. Allah her şeyin eksiksiz bilgisine sahiptir!"
Ömer Nasuhi Bilmen : De ki: «Siz dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Allah ise göklerde olanı da yerde olanı da bilir ve Allah Teâlâ herşeyi bihakkın bilendir.»
Ömer Öngüt : De ki: "Siz dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da bilir, yerde olanları da bilir. Allah her şeyi hakkıyla bilendir. "
Şaban Piriş : De ki: -Dininizi Allah’a mı öğreteceksiniz? Allah, göklerde ve yerde ne varsa bilir. Allah, herşeyi bilendir.
Suat Yıldırım : De ki: "Dindarlık derecenizi siz mi Allah’a bildireceksiniz? (Allah sanki bunu bilmiyor da sizin iddianıza mı bakacak?) Halbuki Allah bunu bildiği gibi, göklerde ve yerde ne varsa bilir. Evet, Allah her şeyi hakkıyla bilir."
Süleyman Ateş : De ki: "Siz mi Allah'a din(darlığ)ınızı öğreteceksiniz? Allâh, göklerde ve yerde olanları bilir. Allâh, her şeyi bilendir."
Tefhim-ul Kuran : De ki: «Siz Allah'a dininizi mi öğreteceksiniz? Oysa Allah, göklerde ve yerde olanları bilir. Allah, her şeyi bilendir.»
Ümit Şimşek : De ki: Dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa göklerde ne var, yerde ne varsa Allah hepsini bilir. Çünkü Allah herşeyi hakkıyla bilendir.
Yaşar Nuri Öztürk : De ki: "Siz Allah'a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysaki Allah, gökte ne var, yerde ne var hepsini bilir. Allah her şeyi çok iyi bilmektedir."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}