» 57 / Hadîd  Suresi:

Kuran Sırası: 57
İniş Sırası: 94

Kırık Meal (Okunuş) Meali
|sebbeHa: tesbih etmiştir | lillahi: Allah'ı | : her şey | : bulunan | s-semāvāti: göklerde | vel'erDi: ve yerde | ve huve: O | l-ǎzīzu: azizdir | l-Hakīmu: hakimdir | (57:1)
|lehu: O'nundur | mulku: mülkü | s-semāvāti: göklerin | vel'erDi: ve yerin | yuHyī: yaşatır | ve yumītu: ve öldürür | ve huve: ve O | ǎlā: üzerine | kulli: her | şey'in: şey | ḳadīrun: kadirdir | (57:2)
|huve: O | l-evvelu: ilktir | vel'āḣiru: ve sondur | ve ZZāhiru: ve zahirdir | velbāTinu: ve batındır | ve huve: ve O | bikulli: her | şey'in: şeyi | ǎlīmun: bilendir | (57:3)
|huve: O'dur | lleƶī: | ḣaleḳa: yaratan | s-semāvāti: gökleri | vel'erDe: ve yeri | : | sitteti: altı | eyyāmin: günde | ṧumme: sonra | stevā: oturan | ǎlā: üzerine | l-ǎrşi: Arş | yeǎ'lemu: bilir | : şeyi | yelicu: giren | : | l-erDi: yere | ve mā: ve şeyi | yeḣrucu: çıkan | minhā: ondan | ve mā: ve şeyi | yenzilu: inen | mine: -ten | s-semāi: gök- | ve mā: ve şeyi | yeǎ'rucu: çıkan | fīhā: ona | ve huve: ve O | meǎkum: sizinle beraberdir | eyne: nerede | : | kuntum: olsanız | vallahu: Allah | bimā: şeyleri | teǎ'melūne: yaptıklarınız | beSīrun: görmektedir | (57:4)
|lehu: O'nundur | mulku: mülkü | s-semāvāti: göklerin | vel'erDi: ve yerin | ve ilā: ve | llahi: Allah'a | turceǔ: döndürülecektir | l-umūru: bütün işler | (57:5)
|yūlicu: sokar | l-leyle: geceyi | : içine | n-nehāri: gündüzün | ve yūlicu: ve sokar | n-nehāra: gündüzü | : içine | l-leyli: gecenin | ve huve: ve O | ǎlīmun: bilir | biƶāti: özünü | S-Sudūri: göğüslerin | (57:6)
|āminū: inanın | billahi: Allah'a | ve rasūlihi: ve Elçisine | ve enfiḳū: ve infak edin | mimmā: şeylerden | ceǎlekum: sizi kıldığı | musteḣlefīne: hakim | fīhi: onda | felleƶīne: kimselere | āmenū: inanan(lara) | minkum: sizden | ve enfeḳū: ve infak edenlere | lehum: onlar için vardır | ecrun: mükafat | kebīrun: büyük | (57:7)
|ve mā: ve ne? | lekum: oluyor size | : | tu'minūne: güvenmiyorsunuz | billahi: Allah'a | verrasūlu: ve elçi | yed'ǔkum: sizi çağırdığı (halde) | litu'minū: inanmağa | birabbikum: Rabbinize | ve ḳad: ve muhakkak | eḣaƶe: aldığı (halde) | mīṧāḳakum: sizin sağlam sözünüzü | in: eğer | kuntum: iseniz | mu'minīne: inananlar | (57:8)
|huve: O'dur | lleƶī: | yunezzilu: indiren | ǎlā: üzerine | ǎbdihi: kulu | āyātin: ayetler | beyyinātin: açık açık | liyuḣricekum: sizi çıkarmak için | mine: -dan | Z-Zulumāti: karanlıklar- | ilā: | n-nūri: aydınlığa | ve inne: ve şüphesiz | llahe: Allah | bikum: size karşı | lera'ūfun: çok şefkatlidir | raHīmun: çok merhametlidir | (57:9)
|ve mā: ve ne? | lekum: oluyor size | ellā: | tunfiḳū: infak etmiyorsunuz | : | sebīli: yolunda | llahi: Allah | velillahi: zaten Allah'ındır | mīrāṧu: mirası | s-semāvāti: göklerin | vel'erDi: ve yerin | : | yestevī: bir olmaz | minkum: içinizden | men: kimseler | enfeḳa: infak eden | min: | ḳabli: önce | l-fetHi: fetihden | ve ḳātele: ve savaşanlar | ulāike: onların | eǎ'Zemu: daha büyüktür | deraceten: derecesi | mine: -den | elleƶīne: kimseler- | enfeḳū: infak eden(ler) | min: | beǎ'du: sonradan | ve ḳātelū: ve savaşanlar(dan) | vekullen: ve hepsine | veǎde: va'detmiştir | llahu: Allah | l-Husnā: en güzel (sonucu) | vallahu: ve Allah | bimā: şeyleri | teǎ'melūne: yaptıklarınız | ḣabīrun: haber almaktadır | (57:10)
|men: kimdir? | ƶā: | lleƶī: olan kimse | yuḳriDu: borç verecek | llahe: Allah'a | ḳarDan: bir borç ile | Hasenen: güzel | feyuDāǐfehu: ki o kat kat artırsın | lehu: ona | ve lehu: ve onlar | ecrun: bir mükafat | kerīmun: değerli | (57:11)
|yevme: o gün | terā: görürsün | l-mu'minīne: inanan erkekleri | velmu'mināti: ve inanan kadınları | yes'ǎā: koşar durumda | nūruhum: ışıkları | beyne: önlerinde | eydīhim: önlerinde | ve bieymānihim: ve sağlarında | buşrākumu: müjdeniz | l-yevme: bugün | cennātun: cennetlerdir | tecrī: akan | min: | teHtihā: altlarından | l-enhāru: ırmaklar | ḣālidīne: ebedi kalacağınız | fīhā: içinde | ƶālike: işte budur | huve: o | l-fevzu: başarı | l-ǎZīmu: büyük | (57:12)
|yevme: o gün | yeḳūlu: derler ki | l-munāfiḳūne: münafık erkekler | velmunāfiḳātu: ve münafık kadınlar | lilleƶīne: | āmenū: mü'minlere | nZurūnā: bize bakın | neḳtebis: yararlanalım | min: -dan | nūrikum: sizin nurunuz- | ḳīle: denilir ki | rciǔ: dönün | verā'ekum: arkanıza | feltemisū: ve arayın | nūran: nur | feDuribe: sonra çekilir | beynehum: aralarına | bisūrin: bir sur | lehu: olan | bābun: kapısı | bāTinuhu: onun içinde | fīhi: vardır | r-raHmetu: rahmet | veZāhiruhu: ve dış | min: | ḳibelihi: yönünde | l-ǎƶābu: azab | (57:13)
|yunādūnehum: onlara seslenirler | elem: | nekun: değil miydik? | meǎkum: sizinle beraber | ḳālū: derler ki | belā: evet | velākinnekum: ama siz | fetentum: kötülük ettiniz | enfusekum: kendi canlarınıza | ve terabbeStum: ve beklediniz | vertebtum: ve kuşkulandınız | ve ğarratkumu: ve sizi aldattı | l-emāniyyu: kuruntular | Hattā: kadar | cā'e: gelinceye | emru: emri (ölüm) | llahi: Allah'ın | ve ğarrakum: ve sizi aldattı | billahi: Allah(ın affı) ile | l-ğarūru: çok aldatıcı (şeytan) | (57:14)
|felyevme: bugün artık | : | yu'ḣaƶu: alınmaz | minkum: sizden | fidyetun: fidye | ve lā: ne de | mine: -den | elleƶīne: kimseler- | keferū: inkar eden(ler) | me'vākumu: varacağınız yer | n-nāru: ateştir | hiye: odur | mevlākum: sizin layığınız | ve bi'se: ne kötü | l-meSīru: gidilecek yerdir orası | (57:15)
|elem: | ye'ni: vakti gelmedi mi? | lilleƶīne: için | āmenū: inananlar | en: | teḣşeǎ: saygı duymasının | ḳulūbuhum: kalblerinin | liƶikri: zikrine | llahi: Allah'ın | ve mā: ve şeye | nezele: inananlar | mine: -tan | l-Haḳḳi: hak- | ve lā: ve | yekūnū: olmasınlar | kālleƶīne: kimseler gibi | ūtū: verilen | l-kitābe: Kitap | min: | ḳablu: bundan önce | feTāle: ve geçen | ǎleyhimu: üzerlerinden | l-emedu: uzun zaman | feḳaset: ve katılaşan | ḳulūbuhum: kalbleri | ve keṧīrun: ve çoğu | minhum: onların | fāsiḳūne: yoldan çıkmıştır | (57:16)
|Aǎ'lemū: biliniz ki | enne: şüphesiz | llahe: Allah | yuHyī: diriltir | l-erDe: yeri | beǎ'de: sonra | mevtihā: ölümünden | ḳad: andolsun | beyyennā: açıkladık | lekumu: size | l-āyāti: ayetleri | leǎllekum: umulur ki | teǎ'ḳilūne: aklınızı kullanırsınız | (57:17)
|inne: şüphesiz | l-muSSaddiḳīne: sadaka veren erkekler | velmuSSaddiḳāti: ve sadaka veren kadınlar | ve eḳraDū: ve borç verenler | llahe: Allah'a | ḳarDan: bir borçla | Hasenen: güzel | yuDāǎfu: kat kat yapılır | lehum: onlara | ve lehum: ve Onların | ecrun: bir mükafat | kerīmun: değerli | (57:18)
|velleƶīne: ve kimseler | āmenū: inananlar | billahi: Allah'a | ve rusulihi: ve elçilerine | ulāike: işte | humu: onlardır | S-Siddīḳūne: sıddikler | ve şşuhedā'u: ve şehidler | ǐnde: yanında | rabbihim: Rableri | lehum: onların vardır | ecruhum: mükafatları | ve nūruhum: ve nurları | velleƶīne: ve kimseler | keferū: inkar eden(ler) | ve keƶƶebū: ve yalanlayanlar | biāyātinā: ayetlerimizi | ulāike: onlar | eSHābu: halkıdır | l-ceHīmi: cehennem | (57:19)
|Aǎ'lemū: bilin ki | ennemā: şüphesiz | l-Hayātu: hayatı | d-dunyā: dünya | leǐbun: bir oyundur | velehvun: ve eğlencedir | ve zīnetun: ve süstür | ve tefāḣurun: ve övünmedir | beynekum: kendi aranızda | ve tekāṧurun: çoğaltma yarışıdır | : | l-emvāli: malda | vel'evlādi: ve evladda | kemeṧeli: tıpkı şuna benzer | ğayṧin: bir yağmura | eǎ'cebe: hoşuna giden | l-kuffāra: ekincilerin | nebātuhu: bitirdiği ot | ṧumme: sonra | yehīcu: kurur | fe terāhu: onu görürsün | muSferran: sapsarı | ṧumme: sonra | yekūnu: olur | HuTāmen: çerçöp | ve fī: ise vardır | l-āḣirati: ahirette | ǎƶābun: bir azab | şedīdun: çetin | ve meğfiratun: ve mağfiret | mine: -tan | llahi: Allah- | ve riDvānun: ve rıza | vemā: ve değildir | l-Hayātu: hayatı | d-dunyā: dünya | illā: başka bir şey | metāǔ: bir zevkten | l-ğurūri: aldatıcı | (57:20)
|sābiḳū: koşun | ilā: | meğfiratin: bir mağfirete | min: -den | rabbikum: Rabbiniz- | ve cennetin: ve bir cennete | ǎrDuhā: genişliği | keǎrDi: genişliği gibi (olan) | s-semāi: gök | vel'erDi: ile yerin | uǐddet: hazırlanmış | lilleƶīne: için | āmenū: inananlar | billahi: Allah'a | ve rusulihi: ve elçilerine | ƶālike: işte bu | feDlu: lutfudur | llahi: Allah'ın | yu'tīhi: vereceği | men: kimseye | yeşā'u: dilediği | vallahu: ve Allah | ƶū: sahibidir | l-feDli: lutuf | l-ǎZīmi: büyük | (57:21)
|: yoktur | eSābe: isabet eden | min: hiçbir | muSībetin: musibet | : | l-erDi: yerde | ve lā: ve ne de | : | enfusikum: kendi canlarınızda | illā: olmayan | : | kitābin: bir Kitapta | min: | ḳabli: önce | en: | nebraehā: biz onu yaratmadan | inne: doğrusu | ƶālike: bu | ǎlā: | llahi: Allah'a | yesīrun: kolaydır | (57:22)
|likeylā: için | te'sev: üzülmemeniz | ǎlā: üzerine | : şey | fetekum: elinizden çıkan | ve lā: ve | tefraHū: şımarmamanız (için) | bimā: şey ile | ātākum: size verdiği | vallahu: ve Allah | : | yuHibbu: sevmez | kulle: hiçbirini | muḣtālin: kendini beğenenleri | feḣūrin: övünenleri | (57:23)
|elleƶīne: onlar ki | yebḣalūne: cimrilik ederler | ve ye'murūne: ve emrederler | n-nāse: insanlara | bil-buḣli: cimriliği | ve men: ve kim | yetevelle: yüz çevirirse | feinne: şüphesiz | llahe: Allah | huve: O | l-ğaniyyu: zengindir | l-Hamīdu: övgüye layıktır | (57:24)
|leḳad: andolsun | erselnā: biz gönderdik | rusulenā: elçilerimizi | bil-beyyināti: açık kanıtlarla | ve enzelnā: ve indirdik | meǎhumu: onlarla beraber | l-kitābe: Kitabı | velmīzāne: ve ölçüyü | liyeḳūme: yerine getirsinler diye | n-nāsu: insanlar | bil-ḳisTi: adaleti | ve enzelnā: ve indirdik | l-Hadīde: demiri | fīhi: kendisinde bulunan | be'sun: bir kuvvet | şedīdun: büyük | ve menāfiǔ: ve birçok yararlar | linnāsi: insanlara | veliyeǎ'leme: ve bilsin diye | llahu: Allah | men: kimin | yenSuruhu: kendisine yardım edeceğini | ve rusulehu: ve elçilerine | bil-ğaybi: gaybda | inne: şüphesiz | llahe: Allah | ḳaviyyun: kuvvetlidir | ǎzīzun: daima üstündür | (57:25)
|veleḳad: ve andolsun | erselnā: gönderdik | nūHen: Nuh'u | ve ibrāhīme: ve İbrahim'i | ve ceǎlnā: ve koyduk | : arasına | ƶurriyyetihimā: bunların zürriyetleri | n-nubuvvete: peygamberliği | velkitābe: ve Kitabı | fe minhum: onlardan vardır | muhtedin: doğru yolda olanlar | vekeṧīrun: ama çoğu | minhum: onlardan | fāsiḳūne: yoldan çıkmıştır | (57:26)
|ṧumme: sonra | ḳaffeynā: ardarda gönderdik | ǎlā: üzerine | āṧārihim: bunların izleri | birusulinā: elçilerimizi | ve ḳaffeynā: ve onların ardına kattık | biǐysā: Îsa'yı | bni: oğlu | meryeme: Meryem | ve āteynāhu: ve ona verdik | l-incīle: İncil'i | ve ceǎlnā: ve koyduk | : içine | ḳulūbi: kalbleri | elleƶīne: | ttebeǔhu: ona uyanların | ra'feten: şefkat | ve raHmeten: ve merhamet | verahbāniyyeten: ve ruhbanlığı | btedeǔhā: icadettikleri | : | ketebnāhā: biz yazmamıştık | ǎleyhim: onlara | illā: dışında bir şey | btiğā'e: kazanmaları | riDvāni: rızasını | llahi: Allah'ın | femā: ama | raǎvhā: ona uymadılar | Haḳḳa: hakkıyla | riǎāyetihā: riayet ederek | fe āteynā: biz de verdik | elleƶīne: kimselere | āmenū: iman eden(lere) | minhum: onlardan | ecrahum: mükafatlarını | vekeṧīrun: fakat birçoğu | minhum: onlardan | fāsiḳūne: yoldan çıkmıştır | (57:27)
|: EY/HEY/AH | eyyuhā: SİZ! | elleƶīne: kimseler | āmenū: inanan(lar) | tteḳū: korkun | llahe: Allah'tan | ve āminū: ve inanın | birasūlihi: O'nun Elçisine | yu'tikum: size versin | kifleyni: iki pay | min: -nden | raHmetihi: rahmeti- | ve yec'ǎl: ve yaratsın | lekum: sizin için | nūran: bir nur | temşūne: yürüyeceğiniz | bihi: onda | ve yeğfir: ve bağışlasın | lekum: sizi | vallahu: ve Allah | ğafūrun: çok bağışlayandır | raHīmun: çok esirgeyendir | (57:28)
|liellā: diye | yeǎ'leme: bilsinler | ehlu: ehli | l-kitābi: Kitap | ellā: | yeḳdirūne: malik olmadıklarını | ǎlā: hiçbir | şey'in: şeye | min: -ndan | feDli: lutfu- | llahi: Allah'ın | ve enne: ve şüphesiz | l-feDle: lutfun | biyedi: elinde olduğunu | llahi: Allah'ın | yu'tīhi: onu vereceğini | men: kimseye | yeşā'u: dilediğine | vallahu: ve Allah | ƶū: sahibidir | l-feDli: lutuf | l-ǎZīmi: büyük | (57:29)


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{sure_meali.php}