» 64 / Tegâbun  7:

Kuran Sırası: 64
İniş Sırası: 108
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

 » 64 / Tegâbun  Suresi: 7
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. زَعَمَ (ZAM) = zeǎme : sandılar
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
3. كَفَرُوا (KFRVE) = keferū : inkar eden(ler)
4. أَنْ (ÊN) = en :
5. لَنْ (LN) = len : kesinlikle
6. يُبْعَثُوا (YBAS̃VE) = yub'ǎṧū : diriltilmeyeceklerini
7. قُلْ (GL) = ḳul : de ki
8. بَلَىٰ (BL) = belā : hayır
9. وَرَبِّي (VRBY) = verabbī : Rabbim hakkı için
10. لَتُبْعَثُنَّ (LTBAS̃N) = letub'ǎṧunne : mutlaka diriltileceksiniz
11. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra
12. لَتُنَبَّؤُنَّ (LTNBÙN) = letunebbe'unne : size haber verilecektir
13. بِمَا (BME) = bimā : şeyler
14. عَمِلْتُمْ (AMLTM) = ǎmiltum : yaptıklarınız
15. وَذَٰلِكَ (VZ̃LK) = ve ƶālike : ve bu
16. عَلَى (AL) = ǎlā : göre
17. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'a
18. يَسِيرٌ (YSYR) = yesīrun : kolaydır
sandılar | kimseler | inkar eden(ler) | | kesinlikle | diriltilmeyeceklerini | de ki | hayır | Rabbim hakkı için | mutlaka diriltileceksiniz | sonra | size haber verilecektir | şeyler | yaptıklarınız | ve bu | göre | Allah'a | kolaydır |

[ZAM] [] [KFR] [] [] [BAS̃] [GVL] [] [RBB] [BAS̃] [] [NBE] [] [AML] [] [] [] [YSR]
ZAM ELZ̃YN KFRVE ÊN LN YBAS̃VE GL BL VRBY LTBAS̃N S̃M LTNBÙN BME AMLTM VZ̃LK AL ELLH YSYR

zeǎme elleƶīne keferū en len yub'ǎṧū ḳul belā verabbī letub'ǎṧunne ṧumme letunebbe'unne bimā ǎmiltum ve ƶālike ǎlā llahi yesīrun
زعم الذين كفروا أن لن يبعثوا قل بلى وربي لتبعثن ثم لتنبؤن بما عملتم وذلك على الله يسير

 » 64 / Tegâbun  Suresi: 7
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
زعم ز ع م | ZAM ZAM zeǎme sandılar Claim
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(ler) disbelieve
أن | ÊN en that
لن | LN len kesinlikle never
يبعثوا ب ع ث | BAS̃ YBAS̃VE yub'ǎṧū diriltilmeyeceklerini will they be raised.
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
بلى | BL belā hayır """Yes,"
وربي ر ب ب | RBB VRBY verabbī Rabbim hakkı için by my Lord,
لتبعثن ب ع ث | BAS̃ LTBAS̃N letub'ǎṧunne mutlaka diriltileceksiniz "surely you will be raised;"
ثم | S̃M ṧumme sonra then
لتنبؤن ن ب ا | NBE LTNBÙN letunebbe'unne size haber verilecektir surely you will be informed
بما | BME bimā şeyler of what
عملتم ع م ل | AML AMLTM ǎmiltum yaptıklarınız you did.
وذلك | VZ̃LK ve ƶālike ve bu And that
على | AL ǎlā göre for
الله | ELLH llahi Allah'a Allah
يسير ي س ر | YSR YSYR yesīrun kolaydır "(is) easy."""

64:7 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

sandılar | kimseler | inkar eden(ler) | | kesinlikle | diriltilmeyeceklerini | de ki | hayır | Rabbim hakkı için | mutlaka diriltileceksiniz | sonra | size haber verilecektir | şeyler | yaptıklarınız | ve bu | göre | Allah'a | kolaydır |

[ZAM] [] [KFR] [] [] [BAS̃] [GVL] [] [RBB] [BAS̃] [] [NBE] [] [AML] [] [] [] [YSR]
ZAM ELZ̃YN KFRVE ÊN LN YBAS̃VE GL BL VRBY LTBAS̃N S̃M LTNBÙN BME AMLTM VZ̃LK AL ELLH YSYR

zeǎme elleƶīne keferū en len yub'ǎṧū ḳul belā verabbī letub'ǎṧunne ṧumme letunebbe'unne bimā ǎmiltum ve ƶālike ǎlā llahi yesīrun
زعم الذين كفروا أن لن يبعثوا قل بلى وربي لتبعثن ثم لتنبؤن بما عملتم وذلك على الله يسير

[ز ع م] [] [ك ف ر] [] [] [ب ع ث] [ق و ل] [] [ر ب ب] [ب ع ث] [] [ن ب ا] [] [ع م ل] [] [] [] [ي س ر]

 » 64 / Tegâbun  Suresi: 7
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
زعم ز ع م | ZAM ZAM zeǎme sandılar Claim
Ze,Ayn,Mim,
7,70,40,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(ler) disbelieve
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أن | ÊN en that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
لن | LN len kesinlikle never
Lam,Nun,
30,50,
NEG – negative particle
حرف نفي
يبعثوا ب ع ث | BAS̃ YBAS̃VE yub'ǎṧū diriltilmeyeceklerini will they be raised.
Ye,Be,Ayn,Se,Vav,Elif,
10,2,70,500,6,1,
V – 3rd person masculine plural passive imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
بلى | BL belā hayır """Yes,"
Be,Lam,,
2,30,,
ANS – answer particle
حرف جواب
وربي ر ب ب | RBB VRBY verabbī Rabbim hakkı için by my Lord,
Vav,Re,Be,Ye,
6,200,2,10,
P – prefixed preposition wa (oath)
N – genitive masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
جار ومجرور والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لتبعثن ب ع ث | BAS̃ LTBAS̃N letub'ǎṧunne mutlaka diriltileceksiniz "surely you will be raised;"
Lam,Te,Be,Ayn,Se,Nun,
30,400,2,70,500,50,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 2nd person masculine plural passive imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
اللام لام التوكيد
فعل مضارع مبني للمجهول والنون للتوكيد
ثم | S̃M ṧumme sonra then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
لتنبؤن ن ب ا | NBE LTNBÙN letunebbe'unne size haber verilecektir surely you will be informed
Lam,Te,Nun,Be,,Nun,
30,400,50,2,,50,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 2nd person masculine plural (form II) passive imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
اللام لام التوكيد
فعل مضارع مبني للمجهول والنون للتوكيد
بما | BME bimā şeyler of what
Be,Mim,Elif,
2,40,1,
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
جار ومجرور
عملتم ع م ل | AML AMLTM ǎmiltum yaptıklarınız you did.
Ayn,Mim,Lam,Te,Mim,
70,40,30,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
وذلك | VZ̃LK ve ƶālike ve bu And that
Vav,Zel,Lam,Kef,
6,700,30,20,
REM – prefixed resumption particle
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
الواو استئنافية
اسم اشارة
على | AL ǎlā göre for
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
الله | ELLH llahi Allah'a Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
يسير ي س ر | YSR YSYR yesīrun kolaydır "(is) easy."""
Ye,Sin,Ye,Re,
10,60,10,200,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |زَعَمَ: sandılar | الَّذِينَ: kimseler | كَفَرُوا: inkar eden(ler) | أَنْ: | لَنْ: kesinlikle | يُبْعَثُوا: diriltilmeyeceklerini | قُلْ: de ki | بَلَىٰ: hayır | وَرَبِّي: Rabbim hakkı için | لَتُبْعَثُنَّ: mutlaka diriltileceksiniz | ثُمَّ: sonra | لَتُنَبَّؤُنَّ: size haber verilecektir | بِمَا: şeyler | عَمِلْتُمْ: yaptıklarınız | وَذَٰلِكَ: ve bu | عَلَى: göre | اللَّهِ: Allah'a | يَسِيرٌ: kolaydır |
Kırık Meal (Harekesiz) : |زعم ZAM sandılar | الذين ELZ̃YN kimseler | كفروا KFRWE inkar eden(ler) | أن ÊN | لن LN kesinlikle | يبعثوا YBAS̃WE diriltilmeyeceklerini | قل GL de ki | بلى BL hayır | وربي WRBY Rabbim hakkı için | لتبعثن LTBAS̃N mutlaka diriltileceksiniz | ثم S̃M sonra | لتنبؤن LTNBÙN size haber verilecektir | بما BME şeyler | عملتم AMLTM yaptıklarınız | وذلك WZ̃LK ve bu | على AL göre | الله ELLH Allah'a | يسير YSYR kolaydır |
Kırık Meal (Okunuş) : |zeǎme: sandılar | elleƶīne: kimseler | keferū: inkar eden(ler) | en: | len: kesinlikle | yub'ǎṧū: diriltilmeyeceklerini | ḳul: de ki | belā: hayır | verabbī: Rabbim hakkı için | letub'ǎṧunne: mutlaka diriltileceksiniz | ṧumme: sonra | letunebbe'unne: size haber verilecektir | bimā: şeyler | ǎmiltum: yaptıklarınız | ve ƶālike: ve bu | ǎlā: göre | llahi: Allah'a | yesīrun: kolaydır |
Kırık Meal (Transcript) : |ZAM: sandılar | ELZ̃YN: kimseler | KFRVE: inkar eden(ler) | ÊN: | LN: kesinlikle | YBAS̃VE: diriltilmeyeceklerini | GL: de ki | BL: hayır | VRBY: Rabbim hakkı için | LTBAS̃N: mutlaka diriltileceksiniz | S̃M: sonra | LTNBÙN: size haber verilecektir | BME: şeyler | AMLTM: yaptıklarınız | VZ̃LK: ve bu | AL: göre | ELLH: Allah'a | YSYR: kolaydır |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kâfir olanlar, sanırlar ki öldükten sonra dirilmeyecekler kesin olarak; de ki: Evet ve Rabbime andolsun ki elbette dirileceksiniz, sonra da ne yaptıysanız size haber verilecek ve bu, Allah'a pek kolaydır.
Adem Uğur : İnkâr edenler, kesinlikle diriltilmeyeceklerini ileri sürdüler. De ki: Hayır! Rabbime andolsun ki mutlaka diriltileceksiniz, sonra yaptıklarınız size haber verilecektir. Bu, Allah'a göre kolaydır.
Ahmed Hulusi : O hakikat bilgisini inkâr edenler, asla bâ's olunmayacaklarını zannettiler! De ki: "Hayır (yanılıyorsunuz)! Rabbime kasem ederim ki, elbette bâ's olunacaksınız; sonra yaptıklarınızın anlamının bilgisi sizde açığa çıkacaktır! İşte bu Allâh üzerine çok kolaydır!"
Ahmet Tekin : Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, küfre saplananlar asla diriltilmeyeceklerini ileri sürdüler. 'Bilâkis, Rabbim hakkı için, kesinlikle diriltileceksiniz. Sonra işlediğiniz ameller birer birer ortaya konarak hesaba çekileceksiniz. Bunu yerine getirmek Allah’a kolaydır.' de.
Ahmet Varol : İnkâr edenler yeniden diriltilmeyeceklerini sandılar. De ki: 'Hayır. Rabbime yemin olsun ki mutlaka yeniden diriltilecek sonra yaptıklarınızdan haberdar edileceksiniz. Bu Allah'a göre kolaydır.
Ali Bulaç : İnkâr edenler kesin olarak diriltilmeyeceklerini öne sürdüler. De ki: "Hayır, Rabbim adına andolsun, siz, muhakkak diriltileceksiniz; sonra mutlaka yaptıklarınız size haber verilecektir. Bu da Allah'a göre oldukça kolaydır."
Ali Fikri Yavuz : Kâfir olanlar, asla öldükten sonra diriltilmiyeceklerini zannedib iddia ettiler. (Ey Rasûlüm, onlara) de ki: “- Hayır, (zannettiğiniz gibi değil) Rabbim hakkı için muhakkak diriltileceksiniz. Sonra da (hesaba çekilerek) muhakkak yaptıklarınız size haber verilecektir. Bu ise, Allah’a göre kolaydır.
Bekir Sadak : Inkar edenler, tekrar dirilmeyeceklerini ileri surerler. De ki: «Evet; Rabbime and olsun ki, suphesiz diriltileceksiniz ve sonra, yaptiklariniz size bildirilecektir. Bu, Allah'a kolaydir.»
Celal Yıldırım : İnkâra sapanlar, öldükten sonra bir daha diriltilmiyeceklerini iddia ettiler. .De ki: Hayır, Rabbim hakkı için elbette diriltilip kaldırılacaksınız ; sonra da neler işlediğiniz size bir bir haber verilecektir. Bu, Allah'a göre çok kolaydır.
Diyanet İşleri : İnkâr edenler, kesinlikle, öldükten sonra diriltilmeyeceklerini iddia ettiler. De ki: “Hiç de öyle değil, Rabbime and olsun, mutlaka diriltileceksiniz, sonra da yaptıklarınız size elbette haber verilecektir. Bu, Allah’a kolaydır.”
Diyanet İşleri (eski) : İnkar edenler, tekrar dirilmeyeceklerini ileri sürerler. De ki: 'Evet; Rabbime and olsun ki, şüphesiz diriltileceksiniz ve sonra, yaptıklarınız size bildirilecektir. Bu, Allah'a kolaydır.'
Diyanet Vakfi : İnkâr edenler, kesinlikle diriltilmeyeceklerini ileri sürdüler. De ki: Hayır! Rabbime andolsun ki mutlaka diriltileceksiniz, sonra yaptıklarınız size haber verilecektir. Bu, Allah'a göre kolaydır.
Edip Yüksel : İnkarcılar, diriltilmeyeceklerini ileri sürerler. De ki, 'Evet, Rabbime andolsun diriltileceksiniz ve sonra yaptıklarınız size bildirilecektir. Bu, ALLAH'a kolaydır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İnkâr edenler, katiyyen diriltilmeyeceklerini sandılar. De ki: «Hayır! Rabbim hakkı için mutlaka diriltileceksiniz, sonra yaptıklarınız size haber verilecektir. Bu, Allah'a göre kolaydır».
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Küfredenler asla diriltilmeyeceklerini iddia ettiler. De ki: «Hayır, Rabbim hakkı için mutlaka diriltileceksiniz, sonra da kesinlikle yaptıklarınız size anlatılacak ve o Allah'a göre kolaydır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Küfredenler asla ba's olunmıyacaklarını zu'mettiler, de ki, hayır rabbım hakkı için muhakkak ba's olunacaksınız, sonra da muhakkak yaptıklarınız size anlatılacaktır ve o Allaha göre kolaydır
Fizilal-il Kuran : İnkar edenler, diriltilmeyeceklerini ileri sürdüler. De ki: «Hayır Rabbime And olsun ki mutlaka diriltileceksiniz, sonra yaptıklarınız kesinlikle size haber verilecektir. Bu Allah'a göre kolaydır.»
Gültekin Onan : Küfredenler kesin olarak diriltilmeyeceklerini öne sürdüler. De ki: "Hayır, rabbim adına andolsun, siz, muhakkak diriltileceksiniz; sonra mutlaka yaptıklarınız size haber verilecektir. Bu da Tanrı'ya göre oldukça kolaydır."
Hakkı Yılmaz : "Şu kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden şu kimseler, kesinlikle diriltilmeyeceklerine yanlışça inandılar. De ki: “Aksine, Rabbime kasem olsun ki kesinlikle diriltileceksiniz, sonra kesinlikle yapmış olduğunuz şeyler size haber verilecektir. Ve bu, Allah'a göre çok kolaydır.” "
Hasan Basri Çantay : O küfredenler de öldükden sonra kat'iyyen diriltilmeyeceklerini (bir hakıykat gibi cahilane) iddia etdi (ler). De ki: «Hayır (öyle değil), Rabbime andolsun ki siz mutlakaa diriltileceksiniz. Sonra da yapdığınız şeyler behemehal size haber verilecekdir. Bu da Allaha göre kolaydır».
Hayrat Neşriyat : İnkâr edenler, (öldükten sonra) aslâ diriltilmeyeceklerini zannettiler. De ki: 'Hayır! Rabbime yemîn olsun ki, mutlaka diriltileceksiniz; sonra yaptıklarınızdan, muhakkak haberdâr edileceksiniz. Bu ise, Allah’a göre pek kolaydır.'
İbni Kesir : Küfredenler; öldükten sonra katiyyen diriltilemeyeceklerini ileri sürdüler. De ki: Evet, Rabbıma andolsun ki; muhakkak diriltileceksiniz ve sonra yaptıklarınız size bildirilecektir. Ve bu, Allah'a göre pek kolaydır.
İskender Evrenosoğlu : İnkâr edenler, asla beas edilmeyecekleri (tekrar diriltilmeyecekleri) zannında bulundular. De ki: “Hayır, Rabbime andolsun! Elbette beas edileceksiniz. Sonra yaptığınız amelleriniz mutlaka size haber verilecek.” Ve bu, Allah için kolaydır.
Muhammed Esed : Hakikati inkara şartlanmış olanlar, tekrar diriltilmeyeceklerini iddia ediyorlar! De ki: "Evet, Rabbime andolsun! Siz kesinlikle diriltileceksiniz ve o zaman, (hayatta iken) yaptıklarınız size mutlaka gösterilecektir! Bu, Allah için kolay bir şeydir!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Kâfir olanlar zû'm ettiler ki, öldükten sonra asla diriltilmeyeceklerdir. De ki: «Hayır ve Rabbime andolsun ki elbette diriltileceksiniz. Sonra da yapmış olduğunuz şeyler elbette size haber verilecektir. Ve bu ise Allah'a göre pek kolaydır.»
Ömer Öngüt : Kâfirler öldükten sonra aslâ diriltilmeyeceklerini iddiâ ettiler. De ki: "Hayır! Rabbime yemin ederim ki mutlaka diriltileceksiniz. Sonra da yaptıklarınız hiç şüphe yok ki size haber verilecektir. Bu, Allah'a göre pek kolaydır. "
Şaban Piriş : Kafirler, tekrar dirilmeyeceklerini iddia ettiler. De ki: -Evet, Rabbime andolsun ki, tekrar diriltileceksiniz. Sonra da yaptıklarınız size haber verilecek. Bu, Allah’a çok kolaydır.
Suat Yıldırım : Kâfirler öldükten sonra diriltilmeyeceklerini iddia ettiler. De ki: "Hayır! Rabbim hakkı için, elbette diriltileceksiniz, yaptıklarınız size tek tek bildirilecek (ve karşılığı verilecektir). Bu, Allah’a göre pek kolaydır."
Süleyman Ateş : İnkâr edenler, kesinlikle diriltilmeyeceklerini sandılar. De ki: "Hayır, Rabbim hakkı için mutlaka diriltileceksiniz, sonra yaptıklarınız size haber verilecektir. Bu, Allah'a göre kolaydır."
Tefhim-ul Kuran : Küfre sapmış bulunanlar, kendilerinin kesin olarak diriltmeyeceklerini öne sürdüler. De ki: «Hayır, Rabbim adına andolsun, siz, muhakkak diriltileceksiniz, sonra mutlaka yaptıklarınız size haber verilecektir. Bu da Allah'a göre oldukça kolaydır.
Ümit Şimşek : İnkâr edenler, hiç diriltilmeyeceklerini sandılar. De ki: Evet, Rabbime and olsun, diriltileceksiniz. Sonra da yapmış olduklarınız size bildirilecek. Bu ise Allah için pek kolaydır.
Yaşar Nuri Öztürk : Küfre sapanlar asla diriltilmeyeceklerini sandılar. De ki: "Rabbime yemin ederim ki, sandığınız gibi değil! Yemin olsun ki, mutlaka diriltileceksiniz; yine Yemin olsun ki, yaptıklarınız size mutlaka haber verilecektir. Ve bu, Allah için çok kolaydır."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}