» 14 / Ibrahim  38:

Kuran Sırası: 14
İniş Sırası: 72
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52

 » 14 / Ibrahim  Suresi: 38
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. رَبَّنَا (RBNE) = rabbenā : Rabbimiz
2. إِنَّكَ (ÎNK) = inneke : şüphesiz sen
3. تَعْلَمُ (TALM) = teǎ'lemu : bilirsin
4. مَا (ME) = mā : şeyi
5. نُخْفِي (NḢFY) = nuḣfī : bizim gizlediğimiz
6. وَمَا (VME) = ve mā : ve şeyi
7. نُعْلِنُ (NALN) = nuǎ'linu : açığa vurduğumuz
8. وَمَا (VME) = ve mā : ve
9. يَخْفَىٰ (YḢF) = yeḣfā : gizli kalmaz
10. عَلَى (AL) = ǎlā :
11. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'a
12. مِنْ (MN) = min : hiçbir
13. شَيْءٍ (ŞYÙ) = şey'in : şey
14. فِي (FY) = fī :
15. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yerde
16. وَلَا (VLE) = ve lā : ve ne de
17. فِي (FY) = fī :
18. السَّمَاءِ (ELSMEÙ) = s-semāi : gökte
Rabbimiz | şüphesiz sen | bilirsin | şeyi | bizim gizlediğimiz | ve şeyi | açığa vurduğumuz | ve | gizli kalmaz | | Allah'a | hiçbir | şey | | yerde | ve ne de | | gökte |

[RBB] [] [ALM] [] [ḢFY] [] [ALN] [] [ḢFY] [] [] [] [ŞYE] [] [ERŽ] [] [] [SMV]
RBNE ÎNK TALM ME NḢFY VME NALN VME YḢF AL ELLH MN ŞYÙ FY ELÊRŽ VLE FY ELSMEÙ

rabbenā inneke teǎ'lemu nuḣfī ve mā nuǎ'linu ve mā yeḣfā ǎlā llahi min şey'in l-erDi ve lā s-semāi
ربنا إنك تعلم ما نخفي وما نعلن وما يخفى على الله من شيء في الأرض ولا في السماء

 » 14 / Ibrahim  Suresi: 38
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ربنا ر ب ب | RBB RBNE rabbenā Rabbimiz Our Lord!
إنك | ÎNK inneke şüphesiz sen Indeed, You
تعلم ع ل م | ALM TALM teǎ'lemu bilirsin You know
ما | ME şeyi what
نخفي خ ف ي | ḢFY NḢFY nuḣfī bizim gizlediğimiz we conceal
وما | VME ve mā ve şeyi and what
نعلن ع ل ن | ALN NALN nuǎ'linu açığa vurduğumuz we proclaim.
وما | VME ve mā ve And not
يخفى خ ف ي | ḢFY YḢF yeḣfā gizli kalmaz (is) hidden
على | AL ǎlā from
الله | ELLH llahi Allah'a Allah
من | MN min hiçbir any
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şey thing
في | FY in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yerde the earth
ولا | VLE ve lā ve ne de and not
في | FY in
السماء س م و | SMV ELSMEÙ s-semāi gökte the heaven.

14:38 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

Rabbimiz | şüphesiz sen | bilirsin | şeyi | bizim gizlediğimiz | ve şeyi | açığa vurduğumuz | ve | gizli kalmaz | | Allah'a | hiçbir | şey | | yerde | ve ne de | | gökte |

[RBB] [] [ALM] [] [ḢFY] [] [ALN] [] [ḢFY] [] [] [] [ŞYE] [] [ERŽ] [] [] [SMV]
RBNE ÎNK TALM ME NḢFY VME NALN VME YḢF AL ELLH MN ŞYÙ FY ELÊRŽ VLE FY ELSMEÙ

rabbenā inneke teǎ'lemu nuḣfī ve mā nuǎ'linu ve mā yeḣfā ǎlā llahi min şey'in l-erDi ve lā s-semāi
ربنا إنك تعلم ما نخفي وما نعلن وما يخفى على الله من شيء في الأرض ولا في السماء

[ر ب ب] [] [ع ل م] [] [خ ف ي] [] [ع ل ن] [] [خ ف ي] [] [] [] [ش ي ا] [] [ا ر ض] [] [] [س م و]

 » 14 / Ibrahim  Suresi: 38
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ربنا ر ب ب | RBB RBNE rabbenā Rabbimiz Our Lord!
Re,Be,Nun,Elif,
200,2,50,1,
N – accusative masculine noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم منصوب و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إنك | ÎNK inneke şüphesiz sen Indeed, You
,Nun,Kef,
,50,20,
ACC – accusative particle
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
حرف نصب والكاف ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
تعلم ع ل م | ALM TALM teǎ'lemu bilirsin You know
Te,Ayn,Lam,Mim,
400,70,30,40,
V – 2nd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
ما | ME şeyi what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
نخفي خ ف ي | ḢFY NḢFY nuḣfī bizim gizlediğimiz we conceal
Nun,Hı,Fe,Ye,
50,600,80,10,
V – 1st person plural (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
وما | VME ve mā ve şeyi and what
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
نعلن ع ل ن | ALN NALN nuǎ'linu açığa vurduğumuz we proclaim.
Nun,Ayn,Lam,Nun,
50,70,30,50,
V – 1st person plural (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
وما | VME ve mā ve And not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
يخفى خ ف ي | ḢFY YḢF yeḣfā gizli kalmaz (is) hidden
Ye,Hı,Fe,,
10,600,80,,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
على | AL ǎlā from
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
الله | ELLH llahi Allah'a Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
من | MN min hiçbir any
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şey thing
Şın,Ye,,
300,10,,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yerde the earth
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
ولا | VLE ve lā ve ne de and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
السماء س م و | SMV ELSMEÙ s-semāi gökte the heaven.
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,,
1,30,60,40,1,,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |رَبَّنَا: Rabbimiz | إِنَّكَ: şüphesiz sen | تَعْلَمُ: bilirsin | مَا: şeyi | نُخْفِي: bizim gizlediğimiz | وَمَا: ve şeyi | نُعْلِنُ: açığa vurduğumuz | وَمَا: ve | يَخْفَىٰ: gizli kalmaz | عَلَى: | اللَّهِ: Allah'a | مِنْ: hiçbir | شَيْءٍ: şey | فِي: | الْأَرْضِ: yerde | وَلَا: ve ne de | فِي: | السَّمَاءِ: gökte |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ربنا RBNE Rabbimiz | إنك ÎNK şüphesiz sen | تعلم TALM bilirsin | ما ME şeyi | نخفي NḢFY bizim gizlediğimiz | وما WME ve şeyi | نعلن NALN açığa vurduğumuz | وما WME ve | يخفى YḢF gizli kalmaz | على AL | الله ELLH Allah'a | من MN hiçbir | شيء ŞYÙ şey | في FY | الأرض ELÊRŽ yerde | ولا WLE ve ne de | في FY | السماء ELSMEÙ gökte |
Kırık Meal (Okunuş) : |rabbenā: Rabbimiz | inneke: şüphesiz sen | teǎ'lemu: bilirsin | : şeyi | nuḣfī: bizim gizlediğimiz | ve mā: ve şeyi | nuǎ'linu: açığa vurduğumuz | ve mā: ve | yeḣfā: gizli kalmaz | ǎlā: | llahi: Allah'a | min: hiçbir | şey'in: şey | : | l-erDi: yerde | ve lā: ve ne de | : | s-semāi: gökte |
Kırık Meal (Transcript) : |RBNE: Rabbimiz | ÎNK: şüphesiz sen | TALM: bilirsin | ME: şeyi | NḢFY: bizim gizlediğimiz | VME: ve şeyi | NALN: açığa vurduğumuz | VME: ve | YḢF: gizli kalmaz | AL: | ELLH: Allah'a | MN: hiçbir | ŞYÙ: şey | FY: | ELÊRŽ: yerde | VLE: ve ne de | FY: | ELSMEÙ: gökte |
Abdulbaki Gölpınarlı : Rabbimiz, şüphe yok ki gizlediğimizi de bilirsin sen, açığa vurduğumuzu da ve Allah'tan hiçbir şey gizlenemez ne yeryüzünde, ne de gökte.
Adem Uğur : Ey Rabbimiz! Şüphesiz ki sen bizim gizleyeceğimizi de açıklayacağımızı da bilirsin. Çünkü ne yerde ne de gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz.
Ahmed Hulusi : "Rabbimiz! Muhakkak ki sen gizlediğimizi de bilirsin, açığa çıkardığımızı da. . . (Zira) arzda ve semâda hiçbir şey Allâh'a gizli kalmaz. "
Ahmet Tekin : 'Rabbimiz, bizim saklı-gizli yaptıklarımızı, gizlediklerimizi, alenen yaptıklarımızı, açığa vurduklarımızı şüphesiz sen biliyorsun. Yerde ve gökte Allah’a hiçbir şey gizli kalmaz.' diyordu.
Ahmet Varol : Ey Rabbimiz! Sen bizim gizlediğimizi de açığa vurduğumuzu da bilirsin. Yerde de gökte de hiç bir şey Allah'a gizli kalmaz.
Ali Bulaç : "Rabbimiz, şüphesiz Sen, bizim saklı tuttuklarımızı da, açığa vurduklarımızı da bilirsin. Yerde ve gökte hiç bir şey Allah'a gizli kalmaz."
Ali Fikri Yavuz : Ey Rabbimiz! Gizlediğimiz ve açıkladığımız her şeyi muhakkak sen bilirsin. Ne yerde, ne gökte hiç bir şey Allah’a gizli kalmaz.
Bekir Sadak : «ORabbimiz! Dogrusu Sen gizledigimizi de, aciga vurdugumuzu da bilirsin. Yerde ve gokte hicbir sey Allah'tan gizli kalmaz.»
Celal Yıldırım : «Rabbimiz ! Şüphesiz ki Sen bizim gizlediklerimizi de, açıkladığımızı da bilirsin. Ne yerde, ne de gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz.»
Diyanet İşleri : “Rabbimiz! Şüphesiz sen, gizlediğimizi de, açığa vurduğumuzu da bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz.”
Diyanet İşleri (eski) : 'Rabbimiz! Doğrusu Sen gizlediğimizi de, açığa vurduğumuzu da bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah'tan gizli kalmaz.'
Diyanet Vakfi : «Ey Rabbimiz! Şüphesiz ki sen bizim gizleyeceğimizi de açıklayacağımızı da bilirsin. Çünkü ne yerde ne de gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz.»
Edip Yüksel : 'Rabbimiz, bizim gizlediğimizi ve açıkladığımızı bilirsin. Yerde ve gökte hiç bir şey ALLAH'a gizli kalmaz.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey Rabbimiz! Sen bizim gizlediğimizi de açığa vurduğumuzu da şüphesiz bilirsin. Çünkü yerde ve gökte, hiçbir şey Allah'tan gizli kalmaz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ey Rabbimiz, sen gizlediğimiz ve açığa vurduğumuz herşeyi muhakkak bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah'a karşı gizli kalmaz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Yarabbenâ! biz ne gizliyoruz ve ne ı'lân ediyoruz her halde sen bilirsin, ve ne Yerde, ne Gökte hiç bir şey Allaha karşı gizli kalmaz
Fizilal-il Kuran : Ey Rabbimiz, sen bizim gizlediğimiz ve açığa vurduğumuz her şeyi bilirsin. Çünkü yerdeki ve gökteki hiçbir şey Allah'dan gizlenemez.
Gültekin Onan : "Rabbimiz şüphesiz Sen, bizim saklı tuttuklarımızı da, açığa vurduklarımızı da bilirsin. Yerde ve gökte hiç bir şey Tanrı'ya gizli kalmaz."
Hakkı Yılmaz : (35-41) "Ve hani bir zaman İbrâhîm: “Rabbim! Bu şehri güvenli kıl! Beni ve oğullarımı putlara tapmamızdan uzak tut! Rabbim! Şüphesiz putlar insanlardan birçoğunu saptırdılar. Şimdi kim bana uyarsa, artık o, şüphesiz bendendir; kim bana karşı gelirse… Artık Sen şüphesiz çok bağışlayan ve çok merhamet edensin. Rabbimiz! Şüphesiz ben çocuklarımdan bir bölümünü salâtı ikame etmeleri [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturmaları-ayakta tutmaları] için, Senin dokunulmazlaşmış Ev'inin yanında, ekinsiz bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz! Verdiğin nimetlerin karşılığını ödemeleri için artık Sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meylettir. Ve onları bazı meyvelerden rızıklandır. Rabbimiz! Şüphesiz Sen bizim gizlediğimiz şeyleri ve açığa vurduğumuz şeyleri bilirsin. –Ve yerde ve gökte, hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz.– Tüm övgüler, ihtiyarlık hâlimde bana İsmâîl'i ve İshâk'ı lütfeden Allah'adır; başkası övülemez. Şüphesiz ki Rabbim duamı çok iyi işitendir. Rabbim! Beni salâtı ikame eden [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturan-ayakta tutan] biri kıl! Soyumdan da. Rabbimiz! Duamı da kabul et! Rabbimiz! Hesabın kurulduğu günde benim için, anam-babam için ve mü’minler için bağışlamada bulun!” demişti. "
Hasan Basri Çantay : «Ey Rabbimiz, ne gizlersek, ne açıklarsak şübhe yok ki sen bilirsin. Zâten yerde ve gökde hiç bir şey Allaha gizli kalmaz».
Hayrat Neşriyat : 'Rabbimiz! Şübhesiz ki sen, neyi gizler ve neyi açıklarsak bilirsin. Çünki ne yerde, ne de gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz!'
İbni Kesir : Rabbımız; doğrusu Sen, gizlediğimizi de açığa vurduğumuzu da bilirsin. Zaten yerde ve gökte hiçbir şey Allah'tan gizli kalmaz.
İskender Evrenosoğlu : Rabbimiz, muhakkak ki Sen, bizim gizlediğimiz şeyi de gizlemediğimiz (alenî olan) şeyi de bilirsin. Yeryüzünde ve sema(lar)da hiçbir şey, Allah'a gizli değildir.
Muhammed Esed : "Ey Rabbimiz! Şüphesiz, gizlediğimizi de, açığa vurduğumuzu da bilen Sensin: Çünkü yerde ve gökte olan hiçbir şey Allah'tan gizli kalmaz."
Ömer Nasuhi Bilmen : «Ey Rabbimiz! Şüphe yok ki, Sen bizim gizlediğimizi de açığa vurduğumuzu da bilirsin. Ve Allah Teâlâ'ya ne yerde ve ne de gökte hiçbir şey gizli kalamaz.»
Ömer Öngüt : “Ey Rabbimiz! Doğrusu sen bizim gizlediğimizi de açığa vurduğumuzu da bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah'tan gizli kalmaz. ”
Şaban Piriş : -Rabbimiz! Şüphesiz sen gizlediğimizi de, açıkladığımızı da bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah’tan gizli kalmaz.
Suat Yıldırım : "Ey bizim Rabbimiz! Biz ister gizleyelim, ister açığa vuralım, yaptığımız her şeyi bilirsin. Zaten göklerde ve yerde Allah’a gizli kalan hiçbir şey yoktur."
Süleyman Ateş : "Rabbimiz, sen bizim gizlediğimizi ve açığa vurduğumuzu hep bilirsin. Ne yerde, ne de gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz."
Tefhim-ul Kuran : «Rabbimiz, şüphesiz Sen, bizim saklı tuttuklarımızı da, açığa vurduklarımızı da bilmektesin. Yerde ve gökte hiç bir şey Allah'a gizli kalmaz.»
Ümit Şimşek : 'Rabbimiz! Sen bizim gizlediğimizi de bilirsin, açığa vurduğumuzu da. Çünkü ne yerde, ne de gökte hiçbir şey Allah'tan gizli kalmaz.
Yaşar Nuri Öztürk : "Rabbimiz, hiç kuşkusuz sen bizim gizlediğimizi de bilirsin, açığa vurduğumuzu da. Yerde de gökte de hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}